Bu aslında otoriter bir ülkede ve onun siber aleminde neler olduğu hakkında bir başka ilginç teoriye uyuyor. | TED | وهذا في الواقع يتناسب مع نظرية أخرى مثيرة للإهتمام حول ما يحدث في الدولة الإستبدادية، وفي فضاء الإنترنت لديهم. |
Çok sayıda kurbanı zaptedebilecek birden fazla saldırgan olasılığı ayin teorisine uyuyor. | Open Subtitles | انه بالتأكيد يتناسب مع نظرية الطائفة اكثر من جانى للسيطرة على عدة ضحايا |
Bu profil Booth'a da uyuyor ve çift taraflı ajan değil. | Open Subtitles | أجل,لكن هذا أيضاً قد يتناسب مع بوث" لكنه ليس عميلاً مُزدوجاً,صحيح؟" |
Kendi yüzüme uygun bir ruj mu seçsem yoksa kılığıma uyan mı? | Open Subtitles | هل أختار مرطب الشفاه الذي يتناسب مع وجهي أو مع وجهي التنكري ؟ |
Ama zaman çizgisine uymuyor. Güvenlik kameralarına göre 23:10'da havaalanına girmiş. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يتناسب الجدول الزمني الكاميرات الأمنية تبين دخوله للمطار |
Ve yuvarlakların büyüklüğünü ülkelerin öğrencilere harcadıkları parayla orantılı yapıyorum. | TED | وسأجعل حجم الدائرة يتناسب مع حجم الأموال التي تصرفهاهذه الدول على طلابها. |
D.M.M. Marilyn Tobin'le hiçbir şekilde uyuşmuyor. | Open Subtitles | والذي بالمناسبة لا يتناسب مع مارلين توبن |
Araba koltuğu yerine oturmuyor ve yerine oturması şart. | Open Subtitles | مقعد السيارة لا يتناسب معها ويفترض أن يتناسب. |
Kişiliğini bildiğimize göre bu kesinlikle ona uyuyor. | Open Subtitles | هذا بالفعل يتناسب مع ما نعرف حول شخصيتِه. |
Evet, öyle. Verilen tanıma gayet iyi uyuyor, değil mi? | Open Subtitles | نعلم فعلت هو يتناسب مع الوصف الا تعتقدي ذلك؟ |
Görünüşe göre, her yeni denek, yerleşmiş eğrimize uyuyor. | Open Subtitles | انه يبدو ان كل موضوع جديد يتناسب مع المنحنى المنشأ حديثاً |
- Ona karşı hiçbir şey yapmadı ki. - Liber8'in amaçlarına uyuyor. | Open Subtitles | هو لم يفعل أي شيء لها هذا يتناسب مع أهداف حركة التحرير 8 |
Jane'in teorisiyle uyuyor. Seks karşılığı not veriyormuş. | Open Subtitles | هذا يتناسب مع نظرية جاين بأنه كان يقايض الجنس بالدرجات |
Bir canavar iskeletinde bulunan tasmaya tam uyuyor. | Open Subtitles | انه يتناسب مع طوق وجِد على هيكل عظمي لوحش. |
Ve sonunda bir gece onun aradığı profile uyan birinden bir telefon geldi. | Open Subtitles | و أخيرًا، ذات مرّة، تلقى مكالمة من شخص يتناسب مع ما احتاجه |
Bedenimizde, bu 'Kısmi Özerk Obje' rolüne en çok uyan parça bir yumruk, ya da bir eldir. | Open Subtitles | ربما الممثل الأفضل لهذا المفهوم من أعضاء الجسد والذي يتناسب مع دور الذات المستقلة القبضة، أو بمعنى أصح، اليد |
Fakat bilinç bu duruma uymuyor gibi görünüyor. | TED | ولكن لا يبدو أن الوعي يتناسب مع هذه الصورة. |
Tercihli Seks Suçlusu profiline uymuyor. | Open Subtitles | لذلك فهذا لا يتناسب مع وصف معتد جنسي تفضيلي |
Ellerinde çok az kanıt olmasına rağmen, bir çok bilim insanı, insan beyni dahil bütün memeli beyinlerinin aynı şekilde, her zaman beynin büyüklüğüyle orantılı sayıda nöronlardan oluştuğunu düşünüyorlardı. | TED | على الرغم من قلة الأدلة، اعتقد العلماء أن كل أدمغة الثديات، بما فيها الدماغ البشري، مصنوعة بنفس الطريقة، من عدد من الخلايا العصبية الذي دائماً يتناسب طردياً مع حجم الدماغ. |
Boy ve saç rengine bakarsak, kurbanlardan hiçbiri kayıp ilanlarıyla uyuşmuyor. | Open Subtitles | لا أحد من الضحايا يتناسب مع تقارير الأشخاص المفقودين كذلك الطول او حتى لون الشعر |
Ben yaşıyorum ve aylardır hiçbir şey yerlerine oturmuyor. | Open Subtitles | أنا أعيش في هذا المنزل منذ عدة أشهر و لا شيء يتناسب معاً |
MS gibi demiyelinize eden hastalıkların tanımına uymaz. | Open Subtitles | و هو لا يتناسب مع مرض عصبي كتصلب الأنسجة |
Egon bu binaya sığar mı acaba? | Open Subtitles | هل يتناسب غروركَ في هذا المبنى؟ |
En azından bayan DNA'sı ile uyuşuyor. | Open Subtitles | على الاقل هذا يتناسب مع حمض نووى انثوى نحن لا نجد اى قضايا اخرى |