"يتناوله" - Translation from Arabic to Turkish

    • ilacı
        
    • yediği
        
    • yediğini
        
    Bu adama içinizden hanginizin ne ilacı verip onu öldürdüğünü bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف مالذي كان يتناوله هذا الرجل و من الذي قتله منكم
    150 kilometrelik alanda sadece üç eczanede var. Ve ilacı alan sadece tek bir hasta var. Open Subtitles هناك 3 صيدليات تمتلكه في نطاق مئة ميل، و مريض واحد فقط يتناوله.
    Semptomlar başladığında kullandığı ilaçlardan önce hangi ilacı kullanıyormuş? Open Subtitles ما هو آخر عقارٍ كان يتناوله قبل تلك العقاقير التي تناولها عندما بدأت تلك الأعراض؟
    Tek yediği proteinli çubuk krakerdi. Open Subtitles إنه شرطي جيد كل ما كان يتناوله وجبات بروتين خفيفة
    Iyy. Stajyer avukatların yediği şey değil mi o? Open Subtitles مقرف ,أليس هذا الطعام الذي يتناوله مساعدوا المحاميين؟
    Sıradan Amerikalıların yediği yemeği arıyoruz biz. Open Subtitles إننا نبحثُ عن طعام ٍ يتناوله معظم الشعب الأمريكي
    Cerrera'nın ne yediğini öğrenene kadar onu besleyemeyiz. Open Subtitles لا نستطيع أن نطعمه حتى نعرف الطعام الذي كان يتناوله سيريرا
    Ne yediğini merak etmiştim. Open Subtitles تساءلت ما الذي كان يتناوله.
    Pekâlâ, gidip Barry Byck'i kontrol edip hangi ilacı aldığını teyit etmeliyiz sonra da Tufano ve Bernardo da alıyor muydu bakarız. Open Subtitles نحتاج لفحص باري بيك و التاكد مما كان يتناوله ثم نستكشف اذا ما كانت تيفانو و بيرناردو يتناولانه أيضاً
    Herkesin bu ilacı alıyor, bu ilacı aldı. Open Subtitles لقد قتل نفسه, لقد تعاطى المخدر الذي يتناوله الجميع
    İlacı alıp biraz dinlendikten sonra daha iyi olacak. Open Subtitles بعد أن يتناوله سيشفى
    çocugunuzun aldığı ilacı... onun boğaz ağrısı için... Open Subtitles أن تلوث مشروب (أنجيلا) الرياضي ببعض من دواء الأموكسيلين الذي كان يتناوله ابنائك
    İlacı nasıl kullanacağını ona anlatacağım. Open Subtitles وتعليمات كيف يتناوله
    Eğer bunu gönüllü olarak yemediyse, istiridye içkisine saklamak çok kolay olurdu, ki bu da geçen gece yediği ya da içtiği tek şeydi. Open Subtitles إذاً إن لم يتناوله طوعاً، لكان من السهل إخفاؤه في رشقة المحار، والذي كان الشيء الوحيد الذي تناوله أو شربه ليلة أمس
    Şimdi, gerçek şu ki çocuklarınızın her gün yediği yemek fast food, fazlasıyla işlenmiş bir besin ve içinde yeterli taze besin neredeyse hiç yok. TED الآن، الحقيقة هي، أن الغذاء الذي يتناوله أطفالكم كل يوم هو وجبات سريعة، وهي عالية التجهيز، لا يوجد هناك طعام طازج كافي كلياً.
    Çocukların yediği bu, bedava dağıtılan yemeğin aşırı miktarda civa içerdiği, insanlara açıklanmıyor. Open Subtitles لم يخبرهم أحد أن لحم الغداء المجاني ...الذي يتناوله أولادهم ملوّث بكميات كبيرة من الزئبق
    Evet, yediği her şeyi yazardı. Open Subtitles نعم، لقد كتب أي شيء كان يتناوله.
    Zeki insanların yediği bu mu? Open Subtitles أهذا ما يتناوله الأذكياء؟
    Mahkeme salonuna gideceği güne kadar nerede olduğunu, öğlen ne yediğini, kakasının boyutunu, her şeyi öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف أين هو أريد أن أعرف ما يتناوله على الغداء أريد أن أعرف ما حجم القذارة التي يتناولها كل شيء حتى نصل به إلى قاعة المحكمة تلك - نعم سيدي -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more