Bunlari yetiskinler icin yapmak zorunda kaldik. Ve basardik ve hala basariyoruz | TED | كان يتوجب علينا فعل هذا للبالغين. لذا، لقد نجحنا ومازلنا نفعل. |
Ama sonra o çılgın suikastçinin pusu kurduğunu gördük ve bir şeyler yapmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | ولكن رأينا ذلك القاتل المجنون يحوم حولك وعلمنا انه يتوجب علينا فعل شئ |
Ama böyle yapmak zorunda değiliz. - Değil miyiz? | Open Subtitles | لكن لا يتوجب علينا فعل هذا على هذا النحو. |
Yani, yapabildiğimiz her şeyi yapmalı, ona ulaşmak için elimizden geleni yapmalıyız. Ancak günün sonunda kiminle yüzleşirsek yüzleşelim, hayatlarına her ne olmuşsa, tesadüfün önemli bir faktör olduğunu her zaman hatırlamalıyız. | TED | لذا يتوجب علينا فعل كل ما يمكن فعله ويتجوب علينا التدافع لتحقيقها وفي نهاية اليوم علينا دوما ان نتذكر ان كل الاشخاص الذين قابلناهم .. وما حدث لهم في حياتهم بأكمله كان للصدفة عامل كبير في حدوثه |
Kendimiz birşeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | يتوجب علينا فعل شيء ما بأنفسنا |
Bunu gerçekten yapmak zorunda mıyız? | Open Subtitles | هل يتوجب علينا فعل هذا؟ |
Bunu yapmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | لا يتوجب علينا فعل هذا |
Ne gerekiyorsa onu yapmalıyız. | Open Subtitles | إذا يتوجب علينا فعل ذلك، دعونا نفعل ذلك |
Ama biz de aynı şekilde yapmalıyız | Open Subtitles | لكن يتوجب علينا فعل شيء ! مثل الأفعال الجسدية ! |
O zaman, bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | إذن، يتوجب علينا فعل شيء |