| Bu, kocamın bugün canımı ne kadar sıktığına bağlıdır. | Open Subtitles | هذا يتوقف على مدى الازعاج الذي تلقيته من زوجي اليوم |
| Eminim ki yaşam gözdeki ışığa bağlıdır. | Open Subtitles | أنا مقتنعة أن لون العيون يتوقف على الحياة |
| Duruma göre değişir. Sizi bekliyor muyduk? | Open Subtitles | حسناً، الآن، هذا يتوقف على ما ستقول هل كُنّا نتوقع قدومك؟ |
| Duruma göre. | Open Subtitles | هذا يتوقف على عدة عوامل. |
| İşin ne kadar tehlikeli olduğuna bağlı. | Open Subtitles | هذا يتوقف على مدى خطورة المهمة لا أريد أن أفعل أي شيء غبي |
| Yani her şey şu gizemli Konsey'e bağlı demek? | Open Subtitles | إذا ، كل شيء يتوقف على مجلس غامض ، أليس كذلك ؟ |
| Geçirdiğim güne ve ruh halime bağlı. | Open Subtitles | كل هذا يتوقف على نهاري و على مزاجي |
| - Bakış açısına göre değişebilir. - Yani? | Open Subtitles | ـ هذا يتوقف ـ يتوقف على ماذا؟ |
| Nereye gitmek istediğinize bağlı. | Open Subtitles | يتوقف على مكان ذهابكم |
| Sadece hedefinizi etkilemek mi, kandırmak mı istediğinize bağlıdır. | Open Subtitles | ذلك كله يتوقف على رغبتك أكثر بإستغفال هدفك ,أو إثارة إعجابه |
| Bir insanı bir şey hakkında düşüncesini değiştirmek kolay veya zor olabilir. Bu tamamen o insanın değişim hakkında nasıl hissettiğine bağlıdır. | TED | تغيير الطريقة التي يفكر بها شخص في شيء ما يمكن أن يكون سهلا أو صعبا. كل شيء يتوقف على الطريقة التي يحس بها الشخص حيال التغيير. |
| Yani halk bağlıdır. | Open Subtitles | وهذا يتوقف على السكان المحليين. |
| Duruma göre değişir. | Open Subtitles | هذا يتوقف على سؤال |
| Duruma göre değişir. Bu şey ne kadar hızlı gidebilir? | Open Subtitles | يتوقف على سرعة هذا الشئ |
| - Duruma göre. | Open Subtitles | يتوقف على ما نجده |
| Bu hangisinin daha kötü olduğuna bağlı. | Open Subtitles | أعتقد أنه يتوقف على ماهية الخطورة و الشيء الأخطر الذي سيحدث. |
| Kendime dedim, ne olduğuna bağlı olarak, geldiğinde kapıyı açıp açmayacağımı anlayacaktım. | Open Subtitles | قلت لنفسي، وهذا يتوقف على ما كان عليه، وستعمل تحديد ما إذا كنت فتح الباب أم لا عندما حصلت على العودة. |
| Bu ne için burada olduğuna bağlı. | Open Subtitles | هذا يتوقف على سبب مجيئك |
| Bundan sonrası Martin'e bağlı. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر يتوقف على (مارتن) الآن. |
| Geçirdiğim güne ve ruh halime bağlı. | Open Subtitles | كل هذا يتوقف على نهاري و على مزاجي |
| Sana ne yapmayı düşündüğüne göre değişebilir. | Open Subtitles | يتوقف على ما يخطط لفعله بك |
| Aslında bu, Josephine'den ne istediğinize bağlı. | Open Subtitles | هذا يتوقف على ما تريدينه (من (جوسفين |