"يجاوز" - Translation from Arabic to Turkish

    • fazlası
        
    • daha fazlasını
        
    • fazlasını yaşamamı
        
    Daha fazlası olabilir. Open Subtitles ربما ينطوي الأمر على ما يجاوز ذلك.
    Hayır, ondan fazlası var. Open Subtitles بلى، ثمّة ما يجاوز ذلك.
    Themistocles'e şehirlerin gemilerinden fazlası lazım. Open Subtitles (ثيميستوكليس) سيحتاج ما يجاوز سفن مدننا.
    Belki perdeyi kaldırıp tüm hayaletleri dışarı salmaktan daha fazlasını istiyordur. Open Subtitles ربّما يودّ فعل ما يجاوز إسقاط الحائل وإطلاق كلّ الأشباح.
    Bu suyun gücü, ömrümden çok daha fazlasını yaşamamı sağladı. Open Subtitles قدرات هذه المياه سمحت لي أن أعمّر بما يجاوز عمري مليًّا.
    Ömrümden çok daha fazlasını yaşamamı sağladı. Open Subtitles {\pos(190,230)} وهذه المياه سمحت لي بأن أعمّر بما يجاوز عمري مليًّا.
    Atina bir koalisyon kurmaya çalışıyor. Ellerinde bir avuç gemiden fazlası yok. Open Subtitles (آثينا) تخطط لحشد تحالف، لن يجاوز حفنة سفن متنوّعة.
    Senin tek gördüğün yaptığımız işin kötü tarafı. Ama bundan çok daha fazlası var Brian. Open Subtitles ما رأيتَ سوى الوجه القبيح الخاص بعملنا، لكن هنالك ما يجاوز ذلك يا (برايان).
    Bundan çok daha fazlası var. Open Subtitles الأمر يجاوز ذلك. إنّما أنا...
    Teknolojiden fazlası gerekiyor bu sefer ama. Open Subtitles -تحتاج ما يجاوز تقنيتك هذه المرّة !
    Görüyorsun ya, o bedene ihtiyacım vardı ve şimdi bana özürden çok daha fazlasını borçlusun. Open Subtitles لقد احتجت هذا الجسد، والآن تدينين لي بما يجاوز الاعتذار.
    Bizi hayatta tutmak, umuttan daha fazlasını gerektiriyor. Open Subtitles الحفاظ على حيواتنا يتطلّب ما يجاوز الرجاء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more