Bir şeyler yapmalıyız Fargo, uzaktan kumandalı uçağa ne dersin? | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيء فارغو، ماذا عن طائرة بدون طيّار؟ |
Sana çıkıp üniformanla ortalarda gez demiyorum ama Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | انظر، لا أطلب منك أن تذهب وتتكبر بلباسك الأزرق، ولكن يجب أن نفعل شيء ما |
Tek bildiğim Crane'i ayakta tutmak için Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | كل ما أعرفه بأننا يجب أن نفعل شيء ما لجعل كرين ينسحب |
Eğer önümüzdeki iki yılı atlatacaksak ya da altı yılı bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | إن كنا سنصمد خلال السنتين. أو الست القادمة، يجب أن نفعل شيء. |
Bunun için Birşeyler yapmalıyız. Haydi. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيء حول هذا تعال |
Bu konuyla ilgili bir şeyler yapılmalı. Gençlik zamanlarımda, herkes kurtlarla mücadelede birbirine destek olurdu. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيء حيال ذلك عدما كنت صغيرًا، كان جميع الناس يتحدون لقتال الذئاب |
Phoebe, bir şeyler yapmak zorundayız aksi takdirde bu gece biri ölecek. | Open Subtitles | فيبي، يجب أن نفعل شيء ما عدا ذلك، سيموت شخص آخر الليلة |
O hâlde bu kaya konusunda bir şeyler yapmamız gerektiğini de biliyorsundur. | Open Subtitles | إذا انت تعرف انه يجب أن نفعل شيء ما بشأن تلك الصخرة |
Bu konuda Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | أنا أخبركِ يجب أن نفعل شيء بخصوص حياتنا |
Bu, konuşmama hakkında Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيء بشأن قاعدة الأ تصال. |
Onların evliliğini kurtarmak için Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيء لننقذ هذا الزواج |
Eğer yapmazsak ölecekler. Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | سيموتون إن لم نفعل يجب أن نفعل شيء |
911'i aramalıyız. Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتصل بالنجدة يجب أن نفعل شيء |
Olmalı. Bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | لا بد من وجود حل يجب أن نفعل شيء |
Ve içimizde hepimiz Bir şeyler yapmalıyız gibi bir his vardı. | Open Subtitles | وكنا نشعر، بأننا يجب أن نفعل شيء |
- Onun için güzel bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب أن نفعل شيء لطيف من أجله |
Bu konuda bir şey yapmalıyız. | TED | يجب أن نفعل شيء ما بخصوص ذلك . |
Birşeyler yapmalıyız | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيء |
Birşeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيء. |
Evet belki ama bir şeyler yapılmalı. | Open Subtitles | معكِ حق ، لكن يجب أن نفعل شيء |
Bu taş model için bir şeyler yapmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيء بخصوص هذا العارض الاسمنتي |
Rutger'la ben bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündük. | Open Subtitles | روتجير) وأنا فكرنا) أنه يجب أن نفعل شيء |