"يجب أن يفعل" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapmalı
        
    • yapmak zorunda
        
    • yapmalıydı
        
    • yapması gerek
        
    • yapması gerekiyordu
        
    • yapması lazım
        
    • yapması gerektiğini
        
    Ve bence bizim neslimiz de aynını yapmalı. TED وأنا أعتقد أن جيلنا يجب أن يفعل نفس الشيء.
    Ben hep randevuma saatinde gidiyorum, herkes böyle yapmalı, derdi. Open Subtitles إعتاد أن يقول أنه يحافظ دائماً على مواعيده وكل شخص آخر يجب أن يفعل هذا
    Ama müşterek zihinleri, bireylerin yapmak zorunda olduğu şeyleri anlamaktan yoksun. Open Subtitles لكن عقلياتهم تفتقر إلى ثقافة خصوصية فعل ما يجب أن يفعل.
    Hayatıyla ilgili başka bir şey yapmalıydı ama dünyadaki yerini kabul etti. Open Subtitles كان يجب أن يفعل شيء آخر في حياته لكنّه قبل مكانه في العالم
    Onu henüz öldüremem. Önce benim için bir şey yapması gerek. Open Subtitles لا يمكنني قتله بعد، يجب أن يفعل شيئًا من أجلي أوّلًا.
    Ki bunu hemen yapması gerekiyordu. Ama yanlış hesapladım. Open Subtitles كان يجب أن يفعل ذلك مباشرةً لكنى أخطأت الحساب
    Birinin bunu yapması lazım. Bakmak için para almıyorsunuz. Open Subtitles يجب أن يفعل شخص ما هذا . أنا أدفع لكم الكثير
    Belki de bir insanın, başkalarının acısını bir şekilde dindirmeye yardımcı olmak için bir şeyler yapması gerektiğini anlamasından ileri gelen bir acıdır. Open Subtitles ربما هو ألم ينتج عن الإدراك، أن الإنسان يجب أن يفعل شيئا لأخيه الإنسان، لتخفيف معاناته.
    - Birisi bir şeyler yapmalı. - Bir şeyler yapıyoruz zaten. Open Subtitles . شخص ما يجب أن يفعل شئ . نحن نفعل شئ
    Eric Taylor işleri yoluna koymak istiyorsa bir şeyler yapmalı. Open Subtitles إريك تايلور يجب أن يفعل شيئاً ليحل هذا الشيء
    - Evet, kesin, birisi yapmalı bunu. - Hayır, kimse yapmamalı. Open Subtitles نعم، بالضبط، شخص ما يجب أن يفعل لا ,لا يجب على أحد
    Pis bir iş, ama birileri yapmak zorunda. Open Subtitles انها مهمة قذرة، ولكن شخص ما يجب أن يفعل ذلك.
    Koç Taylor, defansını oyuna dahil etmek istiyorsa bir şeyler yapmak zorunda. Open Subtitles المدرب تايلور يجب أن يفعل شيأ ليضع دفاعه داخل هذه المباراة
    Bazen büsbütün sıkıyor fakat biri bunu yapmak zorunda. Open Subtitles و يكون أحيانا مملا جدا ، و لكن الشخص يجب أن يفعل ما يمكنه.
    Bunu iki yıl önce yapmalıydı. Open Subtitles كان يجب أن يفعل ذلك قبل سنتين
    Biri bir şeyler yapmalıydı. Open Subtitles شخص ما كان يجب أن يفعل شيء
    O patlamadan önce birinin bir şey yapması gerek. Open Subtitles يجب أن يفعل أحدنا شيئًا قبل أن تنفجر
    Birilerinin bir şeyler yapması gerek! Open Subtitles شخص ما يجب أن يفعل شيء ما تجاه الأمر
    Niçin? Senin için ne yapması gerekiyordu? Open Subtitles ماذا كان يجب أن يفعل لكِ؟
    Birinin yapması gerekiyordu dostum. Open Subtitles شخص ما يجب أن يفعل , صديقى
    Birinin bir şey yapması lazım artık. Open Subtitles حسناً، يجب أن يفعل شخص ما شيئاً
    Düşmanlarını öldürdükten ve memleketini düzene soktuktan sonra, son bir şey yapması gerektiğini söylemiş. Open Subtitles ويقوم بقتل كل أعدائه، ويجهز منزله هناك، يجب أن يفعل شيء واحد قبل أن يرتاح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more