"يجعلك تظن" - Translation from Arabic to Turkish

• nereden çıkardın
• sana düşündüren
• düşünmenin sebebi
• nereden çıkarıyorsun
• nereden çıkardınız
• düşünmenizin sebebi
• nereden kapıldın
• olduğunu nereden
• nerden çıkardınız
• nereden biliyorsun
• size düşündüren nedir
• nereden çıkartıyorsun
• nereden çıkarıyorsunuz

Benim maç sayısı yapmakla ilgilenmeyeceğimi de nereden çıkardın?
من الذي يجعلك تظن بأنني لست مهتما بالحصول على مضاجعة جيدة ؟

Meclis Başkanlığını istediğimi de nereden çıkardın?
مالذي يجعلك تظن أني مهتم بمنصب رئيس المجلس ؟

Peki, prensin bir anda muhbir olduğuna inanacağımı sana düşündüren nedir?
ما الذي يجعلك تظن أنني أصدق فعلاَ أن الأمر ينقلب جرذياَ ؟

Grup evinde yaşayacak düzeyde olmanı sana düşündüren ne?
حسن, ما الذي يجعلك تظن أنك مؤهل للعيش في هذا السكن الجماعي ؟

Aradığın kişinin kamyoncu olduğunu düşünmenin sebebi nedir?
وما الذي يجعلك تظن أنك تبحث عن سائق شاحنة ؟

Bize daha önce sunduğun aynı anlaşmayı kabul edeceğimi nereden çıkarıyorsun peki?
ومالذي يجعلك تظن اننا سنقبل بنفس الأتفاق الذي احضرته لنا من قبل؟

Sizinle bulunacağımı nereden çıkardınız?
مالذي يجعلك تظن أني سأتفاوض معك؟

Peki en iyimiz olduğunuzu düşünmenizin sebebi ne?
سيد هيريرا.. من بيننا جميعاً ما الذي يجعلك تظن أنك الأفضل لهذا العمل؟

Birlikte yaşayabileceğimizi nereden çıkardın?
مالذي يجعلك تظن أن بإمكاننا العيش سويةً ؟

Bir işçinin onu tamir edebileceğini de nereden çıkardın?
ما الذي يجعلك تظن أن هناك عامل قادر على ذلك؟

Diploma alacağımızı nereden çıkardın?
ما الذى يجعلك تظن أننا سنأخذ شهادة الدبلوم؟

Ona bir şey yaptığımı nereden çıkardın?
ما اللذي يجعلك تظن بأني سأترك شيئاً له ؟

Bu yeteneğe sahip bir adama ihtiyacım olduğunu sana düşündüren nedir?
وما الذي يجعلك تظن أنني أريد رجلا بهذه المواهب؟

- Bu şeyi uçurabileceğini sana düşündüren de nedir?
ما الذي يجعلك تظن أنّك ستجعل هذا الشيء يطير

Burada olma sebebimin senin ruhsuz bir katil olman değil de annemin bir cadı olması olduğunu sana düşündüren ne, baba?
.. ما الذي يجعلك تظن انني هنا بسبب أمي الساحرة وليس بسببك أنت يا والدي القاتل العديم الرحمة ؟

Bende öyle bir şey olduğunu düşünmenin sebebi ne?
وما الذي يجعلك تظن أنني سأملك شيئا مثل ذلك؟

Buradakilerin sana bir sent bil vereceğini nereden çıkarıyorsun?
ما الذي يجعلك تظن بأن أحدًا في هذه الغرفة سيعطيك سنتًا؟

Bunu da nereden çıkardınız?
ما الذي يجعلك تظن هذا؟

Bende öyle bir şey olduğunu düşünmenizin sebebi ne?
وما الذي يجعلك تظن أنا لدي شيئا كهذا؟

Haritalarından biriyle ilgileneceğim fikrine nereden kapıldın?
ما الذي يجعلك تظن بأني سأكون مهتماً بإحدى خرائطك؟

İkinci bir Kira olduğunu nereden biliyorsun?
كيرا الثاني؟ ما الذي يجعلك تظن بوجود كيرا آخر؟

Eğer terörist ölmekten korkmuyorsa, tehdit edebileceğinizi nerden çıkardınız?
،إن لم يهب الإرهابي الموت ما الذي يجعلك تظن أن بإمكانك تهديده؟

Senin elinden bu malları alıp seni dışarı atmayacağımı nereden biliyorsun?
ما الذي يجعلك تظن أنني لن آخذ البضاعة وأطردك من هنا؟

Öyleyse iyi yaptınız, Bay Smith. Tehlikenin buraya geldiğini size düşündüren nedir?
ربما تكون قد أحسنت صنعاً إذن يا سيد سميث ، ماذا يجعلك تظن أن الخطر قادم هنا ؟

Peki onu alabileceğini nereden çıkartıyorsun, lanet olası?
ماالذي يجعلك تظن انك ستحصل عليها

Bebek bakabileceğimi nereden çıkarıyorsunuz?
ما الذي يجعلك تظن أن بإمكاني مجالسة الطفلة؟