"يجلب معه" - Translation from Arabic to Turkish

    • getirir
        
    • beraberinde
        
    Hangi aptal böyle bir partiye çocuk getirir ki? Open Subtitles من الأحمق الذي يجلب معه طفل في حفله مثل هذه؟
    Sevilen bir canavarın ölümü hep keder getirir ama hiç sürpriz olarak gelmez. Open Subtitles موت مسخ من المسوخ يجلب معه الحزن ولكنه ليس بمفاجئة
    Her seçim, zorluklar kadar bereket de getirir. Open Subtitles الآن ، كل إختيار كما يجلب معه البركات ، يجلب معه المصاعب أيضاً
    İnsanlar cumayı tercih ediyorlar, çünkü cuma, gelecek haftasonunun yapacağınız bütün planların heyecanını beraberinde getiriyor. TED الناس يفضلون يوم الجمعة لأن يوم الجمعة يجلب معه استباقا لنهاية الأسبوع المقبل وما حوى من ترتيبات.
    Hafif bir esinti var gibi. Ve o esinti başka bir esintiyi beraberinde getiriyor. Open Subtitles لقد سمعت نسيم هادىء، وهذا النسيم يجلب معه رياح أخرى هادئة
    Adam değil o bir çocuk. Ve o çiçek getirir. Open Subtitles ليس شاباً بل هو فتى و يجلب معه زهوراً
    Ve o, aynı kanser gibidir, beraberinde yalnızca acı ve ölüm getirir. Open Subtitles و, كالسرطان يجلب معه المعانة الموت
    Umursamaz bir öğretmen bugünkü derse Rising Sun filmini getirir miydi? Open Subtitles ... هل المعلم الذي لا يهتم يجلب معه فلم الشمس المشرقة لـ درس اليوم ؟
    Ve her geçen gün, beraberinde terbiye getirmiyorsa da medeniyet getirdi. Open Subtitles وكل يوم يمر يجلب معه الحضارة أو على الأقل الكياسة
    Yağmur mevsimi, av bolluğunu beraberinde getirerek yaklaşıyor. Open Subtitles الفصل المطير على الأبواب يجلب معه فرائس وفيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more