| Adamın biri gözünün önünde kız arkadaşını öldürüyor, sonra senin evine gelip, sana saldırıyor ve seni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | رجل يقتل صديقتك الحق في أمامك، وبعد ذلك يأتي الى حسابك منزل، وقال انه يحاول الهجوم عليك، يحاول قتلك. |
| Ayrıca sizi ve diğer herkesi de öldürmeye çalışıyor. | TED | بل إنه يحاول قتلك أيضا وقتل كل شخص آخر. |
| Seni kimin öldürmeye çalıştığını bulacağız, Padmé. | Open Subtitles | سوف نعرف من يحاول قتلك يا بادميه |
| O adam işte. Seni soymaya çalışmıyordu. Seni öldürmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | الرجل، لم يكن يحاول سرقتك بل كان يحاول قتلك |
| Gerçekten seni öldürmeye çalışan birileri varsa sana söz veriyorum, kim olduklarını ve sebebini bulacağım. | Open Subtitles | إذا كان هناك شخص ما يحاول قتلك فأنا أعدك أننا سنكتشف من هو و لماذا |
| Ateş eden ya kör ya da seni öldürmeye çalışmıyor. | Open Subtitles | إما أن هذا القناص اعمى أو أنه لا يحاول قتلك |
| Senin halkından biri seni öldürmeye çalıştı Lexa, benim halkımdan değil. | Open Subtitles | واحد من قومك يحاول قتلك .يا (ليكسا) وليس أحد من قومي |
| Birisi cidden seni öldürmeye çalışıyorsa, öylece oturup seni yalnız başına bırakmayacağım. | Open Subtitles | إذا كان هناك أحد يحاول قتلك بجد أنا لن أجلس هنا وحسب وأتركك لوحدك |
| Seni hâlâ öldürmeye çalışıyor ve muhtemelen öldürünceye kadar da durmayacak. | Open Subtitles | ولازال يحاول قتلك ومحتمل أن لا يتوقف حتى تموت |
| Jason seni öldürmeye çalışıyor ve artık birbiriniz öldürüp beni Cole'la yalnız bırakırsınız. | Open Subtitles | جايسون يحاول قتلك, والآن تستطيعوا قتل بعض وتركي انا وكول. |
| Herif bir dakika önce seni öldürmeye çalışıyor, sonra karşılıklı bira içip bulmaca çözmek mi istiyor? | Open Subtitles | دقيقة واحدة و يحاول قتلك في اليوم التالي، ما يرغب في شرب البيرة وحل الكلمات المتقاطعة؟ |
| Veya babasının seni öldürmeye çalıştığını. | Open Subtitles | أو أن أباها يحاول قتلك |
| Ölü karının hayâletinin seni öldürmeye çalıştığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبرني بأن شبح زوجتك الميته يحاول قتلك ! |
| Kızınız için antidotu çoktan gönderdik. Sizi öldürmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | سبق وأرسلنا الترياق من أجل إبنتك، كان يحاول قتلك. |
| Yani sadece seni öldürmeye çalışan seninle beraber olabilir. | Open Subtitles | إذن الرجل الوحيد الذي يفوز بك هو من يحاول قتلك |
| - Beni öldürmeye çalışıyorsunuz. Kimse seni öldürmeye çalışmıyor, Nicholas. | Open Subtitles | -إنك تحاول قتلى لا احد يحاول قتلك نيكولاس أرجوك أخفض المسدس |
| Seni neden öldürmeye çalıştı ki? | Open Subtitles | لماذا يحاول قتلك ؟ |
| Eğer seni öldürmeye çalışıyorsa, neden New York'a gidiyor? | Open Subtitles | إذا كان يحاول قتلك, لماذا يكون مُتجهاً إلى (نيويورك)؟ |
| -Hayır Benimle güvendesin Seninlemi güvendeyiz..herkes seni öldürmek istiyor | Open Subtitles | أكثر مكان أمنا هو هنا معى امن معك الكل يحاول قتلك |
| Seni öldürmeye çalışmadan önce bile seni hak etmiyordu. | Open Subtitles | استحققت أفضل بكثير من (شون) حتى قبل أن يحاول قتلك |
| Seni öldürmeye kalkışan her kimse artık yozlaşmış bir gardiyanla çalışıyor. | Open Subtitles | أياً كان من يحاول قتلك فهو يعمل مع أحد الحراس |
| Belki seni öldürmeye çalışıyordur. Bana söylemediğin bir şey mi var? | Open Subtitles | ربما يحاول قتلك هل هناك شيء لم تخبريني به ؟ |