"يحبكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • seviyor
        
    • Seni sevdiğini
        
    • seven
        
    • sana aşık
        
    • sevmiyor
        
    • sevdi
        
    • senden hoşlanıyor
        
    • sevmesi
        
    • sevecek
        
    • sevemez
        
    Öyle görünmüyor olabilir biliyorum ama baban seni çok başka seviyor. Open Subtitles أعلم ربما لا يبدو الوضع بهذه الطريقة، لكن والدكِ يحبكِ كثيرًا
    Seni hala seviyor, ama gene o aynı terane. Open Subtitles لا يزال يحبكِ و لكنها القصة القديمة بذاتها
    Baban seni seviyor. Seninle zaman geçirmek onu mutlu ediyor. Open Subtitles حسناً ، إن أباكِ يحبكِ ، سيكون سعيداً أن تقضي هذا الوقت معه
    Şimdi değil, o zaman Seni sevdiğini söyleseydi ne yapardın? Open Subtitles ليس الآن لكن في حينها ؟ اذا قال لكِ انه يحبكِ ؟
    Sizi böylesine seven birine çocuk istemediğinizi nasıl söylersiniz? Open Subtitles كيف تستطعين اخبار شخص يحبكِ بهذا القدر انكِ لاتريدين انجاب طفله ؟
    İyi haber... sana aşık. Open Subtitles اخبار جيدة, انه يحبكِ
    Seni sevdiğini sanıyorsun ama sevmiyor. Open Subtitles إنكِ تحسبين أنه يحبكِ لكنه لا يحبكِ
    O seni seviyor ve seni çok ozluyor. Open Subtitles , كما تعرفين انه يحبكِ و هو يفتقدكِ كثيراً
    Biliyorum hiçbir zaman dünyanin en iyi oglu olmadim ama, o seni seviyor. Open Subtitles إستمعي، أعلم أني لم أكن دوماً أفضل طفل في العالم، لكنه يحبكِ
    Baban seni çok seviyor, bunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles والدك يحبكِ كثيرا ، تعلمين ذلك ، أليس كذلك؟
    Ben senin şöyle diyeceğini düşünmüştüm saçmalama Violet, kocan seni seviyor. Open Subtitles افترضتانكاو تمنيت.. ان تقول لاتكوني مجنونة فايلوت زوجكِ يحبكِ
    Seni de seviyor. Biliyorsun, değil mi? Open Subtitles و هو يحبكِ, أنتِ تعرفين هذا, أليس كذلك ؟
    Kévin hariç, seni cidden seviyor, jest yollu konuşuyor sanma. Open Subtitles فهو يحبكِ حقًا، حتى أن لم يكن يبدّي إهتمامًا بهذا و أنتِ تعلمين هذا، صحيح؟
    En azından adam yaşıyor ve seni seviyor o lanet yürüyüşe çıkacak kadar o lanet içecekten içecek kadar. Open Subtitles على الأقل هو على قيد الحياة وإنه يحبكِ بما يكفي لأن يتم المسيرة اللعينة
    Seni sevdiğini biliyordum, kim sevmez ki? Open Subtitles أعلم أنه لا زال يحبكِ, لأنه من قد لا يفعل هذا؟
    Büyük ihtimalle hayır, Prue'nun empati okuyuşu Seni sevdiğini kanıtladı. Open Subtitles على ما يبدو لا، فـ "برو" تعتقد بأنه شيطان عاطفي يثبت بأنه يحبكِ
    Phoebe, yapma. Seni sevdiğini çok iyi biliyorsun. Open Subtitles باللهِ عليكِ "فيبي"، إنكِ تعلمين بأنه يحبكِ
    Seni seven biri bu kartı sana yollayabilmek için zaman harcamış. Open Subtitles شخص يحبكِ بذل وقتاً لإرسال هذه البطاقة لكِ
    Çünkü, hala sana aşık. Open Subtitles لأنه لايزال يحبكِ
    Hiç sermayen yok ve kimse seni sevmiyor. Open Subtitles ليس لديكِ أي رأس مال ولا يحبكِ الجميع
    Biliyorsun o seni hep sevdi. Open Subtitles انكِ على معرفة تامة بانه كان يحبكِ
    Erkekler senden hoşlanıyor, çünkü güzelsin ve Kraliçe'ye çok yakınsın. Open Subtitles يحبكِ الرجال لأنكِ جميلة ولأنكِ تملكين أذن الملكة
    KT'nin seni sevmesi için, kalbinin temiz olduğunu bilmesi gerek. Open Subtitles حتى يحبكِ دي تي، لابدّ أن يعرف أنكِ نقية القلب
    Sizden uzak durucam ve Sam seni tüm hayatın boyunca sevecek. Open Subtitles أطرقع بإصبعي وسام سوف يحبكِ لبقية حياتكِ
    Seni benden fazla kimse sevemez. Open Subtitles ولكن لا أحد يحبكِ بعد الأن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more