Öyle görünmüyor olabilir biliyorum ama baban seni çok başka seviyor. | Open Subtitles | أعلم ربما لا يبدو الوضع بهذه الطريقة، لكن والدكِ يحبكِ كثيرًا |
Seni hala seviyor, ama gene o aynı terane. | Open Subtitles | لا يزال يحبكِ و لكنها القصة القديمة بذاتها |
Baban seni seviyor. Seninle zaman geçirmek onu mutlu ediyor. | Open Subtitles | حسناً ، إن أباكِ يحبكِ ، سيكون سعيداً أن تقضي هذا الوقت معه |
Şimdi değil, o zaman Seni sevdiğini söyleseydi ne yapardın? | Open Subtitles | ليس الآن لكن في حينها ؟ اذا قال لكِ انه يحبكِ ؟ |
Sizi böylesine seven birine çocuk istemediğinizi nasıl söylersiniz? | Open Subtitles | كيف تستطعين اخبار شخص يحبكِ بهذا القدر انكِ لاتريدين انجاب طفله ؟ |
İyi haber... sana aşık. | Open Subtitles | اخبار جيدة, انه يحبكِ |
Seni sevdiğini sanıyorsun ama sevmiyor. | Open Subtitles | إنكِ تحسبين أنه يحبكِ لكنه لا يحبكِ |
O seni seviyor ve seni çok ozluyor. | Open Subtitles | , كما تعرفين انه يحبكِ و هو يفتقدكِ كثيراً |
Biliyorum hiçbir zaman dünyanin en iyi oglu olmadim ama, o seni seviyor. | Open Subtitles | إستمعي، أعلم أني لم أكن دوماً أفضل طفل في العالم، لكنه يحبكِ |
Baban seni çok seviyor, bunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | والدك يحبكِ كثيرا ، تعلمين ذلك ، أليس كذلك؟ |
Ben senin şöyle diyeceğini düşünmüştüm saçmalama Violet, kocan seni seviyor. | Open Subtitles | افترضتانكاو تمنيت.. ان تقول لاتكوني مجنونة فايلوت زوجكِ يحبكِ |
Seni de seviyor. Biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | و هو يحبكِ, أنتِ تعرفين هذا, أليس كذلك ؟ |
Kévin hariç, seni cidden seviyor, jest yollu konuşuyor sanma. | Open Subtitles | فهو يحبكِ حقًا، حتى أن لم يكن يبدّي إهتمامًا بهذا و أنتِ تعلمين هذا، صحيح؟ |
En azından adam yaşıyor ve seni seviyor o lanet yürüyüşe çıkacak kadar o lanet içecekten içecek kadar. | Open Subtitles | على الأقل هو على قيد الحياة وإنه يحبكِ بما يكفي لأن يتم المسيرة اللعينة |
Seni sevdiğini biliyordum, kim sevmez ki? | Open Subtitles | أعلم أنه لا زال يحبكِ, لأنه من قد لا يفعل هذا؟ |
Büyük ihtimalle hayır, Prue'nun empati okuyuşu Seni sevdiğini kanıtladı. | Open Subtitles | على ما يبدو لا، فـ "برو" تعتقد بأنه شيطان عاطفي يثبت بأنه يحبكِ |
Phoebe, yapma. Seni sevdiğini çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | باللهِ عليكِ "فيبي"، إنكِ تعلمين بأنه يحبكِ |
Seni seven biri bu kartı sana yollayabilmek için zaman harcamış. | Open Subtitles | شخص يحبكِ بذل وقتاً لإرسال هذه البطاقة لكِ |
Çünkü, hala sana aşık. | Open Subtitles | لأنه لايزال يحبكِ |
Hiç sermayen yok ve kimse seni sevmiyor. | Open Subtitles | ليس لديكِ أي رأس مال ولا يحبكِ الجميع |
Biliyorsun o seni hep sevdi. | Open Subtitles | انكِ على معرفة تامة بانه كان يحبكِ |
Erkekler senden hoşlanıyor, çünkü güzelsin ve Kraliçe'ye çok yakınsın. | Open Subtitles | يحبكِ الرجال لأنكِ جميلة ولأنكِ تملكين أذن الملكة |
KT'nin seni sevmesi için, kalbinin temiz olduğunu bilmesi gerek. | Open Subtitles | حتى يحبكِ دي تي، لابدّ أن يعرف أنكِ نقية القلب |
Sizden uzak durucam ve Sam seni tüm hayatın boyunca sevecek. | Open Subtitles | أطرقع بإصبعي وسام سوف يحبكِ لبقية حياتكِ |
Seni benden fazla kimse sevemez. | Open Subtitles | ولكن لا أحد يحبكِ بعد الأن |