"يحبونه" - Translation from Arabic to Turkish

    • seviyor
        
    • sevdikleri
        
    • seviyorlar
        
    • sever
        
    • bayılıyor
        
    • Bayılıyorlar
        
    • seven
        
    • severdi
        
    • sevenler
        
    • sevdiği
        
    • sevdiklerini
        
    • sevdi
        
    • sevme
        
    • severler
        
    • sevmediğini
        
    Askeri siyaset söz konusu. Askerler onu daha çok seviyor. Open Subtitles فى السياسة العسكرية لا يوجد شئ شخصى الرجال يحبونه بشكل افضل منك
    Homoseksüel Amerikalılar çok uzun zamandan beri sevdikleri ülkelerinde zorluklar çekiyorlar. Open Subtitles لمدة طويلة تم محاكمة المثليين جنسياً من قبل البلد الذي يحبونه
    Tahtayla kapatılmış pencereler, elektrik yok ama lağım bağlantısı var. Karanlığı seviyorlar. Open Subtitles النوافذ مغطاه بالألواح, لا كهرباء موصول بالبالوعات, و يحبونه مظلمً
    Cazibeli ve kurnazdır. Ama jüri onu sever. Open Subtitles ملئ بالسحر و المراوغة, ولكن المحلفين يحبونه, وكذلك انا
    Yine de kasaba halkı ona bayılıyor gibi, yani belki hekimliğinde bir şeyler vardır. Open Subtitles يبدوا أن سكان المدينة يحبونه لربما شيء ما متعلق بأدويته
    - Sevgililer günü erkekleri delirtiyor. Bayılıyorlar o güne. Open Subtitles الرجال يجنون بيوم الفالنتاين انهم يحبونه
    Hatta onu seven bir kız arkadaşı, bir annesi ve babası da olabilir. Open Subtitles ومن الأرج بأن لديه صديقة و أم و أب يحبونه
    Erkekler onu severdi. Kadınlar severdi. Open Subtitles الرجال يحبونه والنساء يحبونه و أنا أحبه
    Bizimle ve vilayetle çalışıyor. Herkes onu seviyor. Open Subtitles إنه يعمل معنا , يعمل مع مكتب الحاكم وكلهم يحبونه
    Beysbol manyağı, ama akıllı. Ayrıca, herkes onu seviyor. Open Subtitles ماهر في البيسبول لكن ذو عقل كما أن الجميع يحبونه
    İnsanların şu anda sevdikleri bir şeye sırtlarını döndürmek, ve hardal hiyerarşisinde daha üstlerde olan bir şeye uzanmalarını sağlamaktı. TED هي أن تجعلهم يعطون ظهورهم للشئ الذي يحبونه الان, و تجعلهم يسعون إلى أعلى التسلسل الهرمي للمسطردة.
    Ölenlere, hep, yaşamda en sevdikleri şeyi sorardım. Open Subtitles كنت أسأل الموتى دوما ما أكثر شيء يحبونه في الحياة
    Müşteriler böyle seviyorlar. Dolarları için daha çoğu. Open Subtitles الزبائن يحبونه هكذا زيادة أكثر لدولاراتهم
    Ama bu şekilde davranarak onları kırıyorsun. Kırıldıklarında acısını sevdiklerinden çıkarırlar ve seni seviyorlar, Ted. Open Subtitles لكن ما ستفعله سيجرح مشاعرهم، وعندما تُجرح مشاعرهم، سيجرحون الشخص الذي يحبونه
    Kızlar hep sever. Neyse, bu konuyu bırakalım. Open Subtitles جميع البنات يحبونه لندع الأمر يسير على حاله
    Bu kovboy, kamçısını kalabalığın göbeğine sallıyor ve herkes buna bayılıyor! Open Subtitles راعي البقر هذا يدخل لقلوب الجماهير وهم يحبونه
    O kadar çok kadını var ki. Hepsi de ona Bayılıyorlar. Open Subtitles إن لديه الكثير من النساء يحبونه
    Hafızasının ne kadarını kazanırsa kazansın onu seven ve kucaklayan insanların olduğu. tanıdık bir yerde bulunması gerekiyor. Open Subtitles يجب عليه أَنْ يَكُونَ في محيط بيئة مألوف مع الناس الذين سوف يحبونه ويعتنون به مهما كان مقدار ما يَتعافى من ذاكرته
    Bir harikaydı Herkes onu severdi. Open Subtitles لقد كان رائعاً حقاً الجميع كانوا يحبونه
    Dünya, gün batımlarını izlemeye sevenler ve sevmeyenler diye ikiye ayrılıyor. Open Subtitles فالعالم مقسم بين أناس يحبون الغروب وهؤلاء الذين يحبونه
    İnsanların onu gerçekten sevdiği tek yerde olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنه في المكان الوحيد حيث الناس يحبونه حقاً
    Ve aynı sebepsiz biçimde, nasıl onu sevdiklerini düşündülerse, şimdi de çocuktan korkmaya başladılar. Open Subtitles و بطريقة لا عقلانية و لأن الراهبات كن يعتقدن بأنهن يحبونه فقد بدأن باخافته
    - Arkadaşlarım ve ailem sevdi. - Bu biziz. - Sus. Open Subtitles ـ عائلتي واصدقائي يحبونه ـ هذا نحن
    Çünkü açık sistemler insanların makineleri sevme nedeni, bu yüzden satıldı ve satılıyor. Open Subtitles لأن النظام المفتوح هذا ما يحبونه الناس في الجهاز، ولهذا السبب إنه يباع ولا يزال يباع.
    Onlar paralarını severler. Open Subtitles ما يحبونه هو المال و ليس أنا دعونيّ أخرج
    Onun için çok üzülüyorum ve kimsenin onu sevmediğini biliyor. Open Subtitles و كل شخص يعرف أنه لا يحبهم و هم لا يحبونه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more