Kendine güvenmesi için tek ihtiyacı olan şey hafifçe dürtülmekti. | Open Subtitles | كلام في صالحه ، كل ماكان يحتاجه هو دفعةٌ بسيطة |
İhtiyacı olan tek şey, yapay zeka ve internet ile arayüz oluşturmak için gereken etiket cihazı. | TED | كل ما يحتاجه هو جهاز ملصق للواجهة مع الذكاء الاصطناعي و الانترنت. |
Arama faaliyetleri için ihtiyacı olan tek şey, yaşlı bir köpektir. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه هو كلب عجوز يساعده فى النزول. |
Şey, bana sanki ihtiyacı olan tek şey sevgiymiş gibi geldi. | Open Subtitles | حسنا ، يبدو لي ان كل ما يحتاجه هو القليل من المحبة |
Artık ihtiyacı olan tek uzman, iyi bir mezar taşı ustası. | Open Subtitles | المتخصص الوحيد الذي يحتاجه هو خطاط الرخام |
Tek ihtiyacı olan onu dinleyebilecek birisi ve onun ruh halini anlayabilecek birisi. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه هو شخص ما للإستماع إليه لتفهم ما يمر به |
İhtiyacı olan şey bir sevgiliydi. Ve May de onun bir sevgili bulmasına yardım edecekti. | Open Subtitles | ما يحتاجه هو صديقه وعلي المساعده بايجاد واحده |
Endişelenme Lois, onun ihtiyacı olan tek şey okuldan sonra aklını ordudan çekecek bir şeyler yapmak. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه هو نشاط بعد المدرسة لإبعاد عقله خارج الجيش مجرد شيء لصرف انتباهه |
Ya ihtiyacı olan silah zaten binadaysa? | Open Subtitles | أقصد، ماذا لو كان المسدس الذي يحتاجه هو بالفعل داخل المبنى؟ |
Ya da ihtiyacı olan hayatını istediği gibi düzenleyebilmek. | Open Subtitles | أو ربما ما يحتاجه هو أن يعرف ما يريده في هذه الحياة |
İhtiyacı olan şey profesyonel yardım, temiz hava değil! | Open Subtitles | ما يحتاجه هو مساعدة مهنية، وليس الهواء النقي |
İhtiyacı olan babasının parasıyla dolu olan zengin bir kız ama oğlan romantik biri. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه هو فتاة ثريّه تحمل أموال والدها. لكنه رومنسي. |
Rahat bırak, 9 yıl tıp okuduktan sonra son ihtiyacı olan şey bir bebek herhalde. | Open Subtitles | بعد تسعة سنين من دراسة الطب أخر شيئ يحتاجه هو الطفل! |
Yani, ihtiyacı olan tek şey bir kalp ve o da burada bir yerde. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه هو قلب إذاً و يرحل من هنا |
Tek ihtiyacı olan bizlerin birazcık ilgisi, yardımı. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه هو مساعدة صغيرة من قبلنا |
Lütfen efendim, tek ihtiyacı olan ona bir şans vermeniz. | Open Subtitles | أرجوك سيدي ، كل ما يحتاجه هو فرصة وحيدة |
Liz. O sadece biraz yönlendirilmeye ihtiyacı olan küçük bir çocuk. | Open Subtitles | "ليز" هو مجرد فتى كل ما يحتاجه هو بعض الإرشاد |
Hayır, ihtiyacı olan daha dikkatli bir eş. | Open Subtitles | لا, ما يحتاجه هو زوجة تبدى اهتمام افضل |
Tek ihtiyacı olan büyük bir sponsor anlaşması. | Open Subtitles | جلّ ما يحتاجه هو تلك المُوافقة الكبيرة. |
Tek ihtiyacı olan şey bir füzenin kontrolü. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه هو التحكم بصاروخ واحد |