Ara elemanların da değişime ihtiyacı var. | TED | يحتاجُ مديرو الإدارة الوسطى إلى التغيير أيضًا. |
Wangler'ın davranış değişikliğine ihtiyacı var. | Open Subtitles | يحتاجُ وانغلَر لتقويمِ سلوكِه، تعلمُ ذلك؟ |
Ve hepinizin iyi bir uykuya ihtiyacı var. | Open Subtitles | وكل واحد مِنَْنَّكم يحتاجُ ليحظي بليله نوم مُريحه |
Bağışıklık sistemimizin kötülere de ihtiyacı vardır böylece neyi arayacağını bilir. | TED | يحتاجُ نظامنا المناعي إلى السيء كذلك، فإنه يعرفُ ما يبحثُ عنه. |
- Yardımına muhtaçlar, Michael. | Open Subtitles | -هنالك من يحتاجُ مساعدتكَ (مايكل ) |
Temiz Sahil Fonu'nun Hawaii deniz yaşamını korumak için paranıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | صندوق مال الساحل النظيف يحتاجُ أموالكم لحماية بيئة هاواي البحرية الثمينة |
Onunla konuşmak istiyorum ama bu adamın derhal tıbbi müdahaleye ihtiyacı var, tamam mı? | Open Subtitles | إستمع ، اريدُ أن اتحدثَ إليها لكن هذا الرجل يحتاجُ عنايةً طبية ، حسناً؟ |
İyileştirilmeye ihtiyacı var ama bu, buranın sizin olması için bir fırsat. | Open Subtitles | يحتاجُ إلي تعديل ٍولكن هذهِ فرصتكم لِتفعلوها |
Eğer hayatta kalacaksa, sana ihtiyacı var. | Open Subtitles | لن أدعه بالقرب منـا إذا كان سينجو ، فإنه يحتاجُ إليكِ |
Ama şimdi ameliyata ihtiyacı var haftalar önce izin için başvurdum ve babam için orada olmalıyım ama şöyle yapabiliriz belki birkaç gün erken giderim ya da birkaç gün geç giderim- | Open Subtitles | لكن الآن يحتاجُ بأن يخضع لعملية، ولقد وضعت ورقة طلب لإجازة منذ أسبوع، وعليّ بأن أكونَ معه، |
Daha açık konuşayım: Yoksullukla yaşayan Amerikalıların yüzde 14,8'inin paraya ihtiyacı var, bu kadar basit. | TED | الآن، دعوني أكون واضحة جدًا: يحتاجُ 14.8% من الأمريكيين الذين يعيشون في فقر إلى المال، بكل بساطة ووضوح. |
Kendisinin de eğitime ihtiyacı var, gerçekçilikle. | Open Subtitles | يحتاجُ لبَعضِ التعليم عن الواقِع |
Sana güveniyor ve sana gerçekten ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه فعلاً يحتاجُ إليكِ ويعتمد عليكِ. |
Dünyanın kesinlikle vu-hu kızlarına ihtiyacı var. | Open Subtitles | العالم بكل تأكيد يحتاجُ إلى فتيات صُراخ |
Mantık arayan adamımızın sadık bir eküriye ihtiyacı var. Mantıklı adamın gidip hayat kurtarması gerekiyor. | Open Subtitles | فرجل المنطق ذاك يحتاجُ نصيحاً مخلصاً |
Her şey için bir nedene ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنّه يحتاجُ سبباً للاهتمام بأي شيء |
Jackson'ın organ nakline ihtiyacı var, zaman kaybediyoruz ve başaramayabilir. | Open Subtitles | يحتاجُ (جاكسن) للزرع، وإن بقينا نضيع الوقتَ فلن يعيش ليدركه |
İnanıyorum ki Lavon Hayes'in bir kokteyle ihtiyacı var. | Open Subtitles | اعتقد ذلك لافون هايس" يحتاجُ مشروباً مخلوطاً" |
Onu işe almakla çok iyi yapıyorsun. İyi bir sirkin hayvanlara ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | من الجميل أنك عقدت معه اتفـاقاً، السـيرك الجـيد يحتاجُ للحيوانات! |
Ama günahkârın buna her şeyden çok ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | لكنَ المُذنِب، يحتاجُ للحُب أكثَر |
Herkesin ikinci bir şansa ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | يحتاجُ الجميعُ لفرصةٍ ثانية. |
- Yardımına muhtaçlar, Michael. | Open Subtitles | -لو كنتَ يائساً{\cH318BCB\3cH2A2AAB}... -هنالِكَ مَن يحتاجُ مُساعَدتكَ (مايكل ) |