"يحسن" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyi olur
        
    • faydası
        
    • daha iyi
        
    • çok iyi
        
    • arttırıcı
        
    • iyi olacak
        
    Bizi buradan çıkarmak için ne planladıysan, elimizi çabuk tutsak iyi olur. Open Subtitles أيّاً تكن الخطّة التي تحيكها لإخراجنا من هنا، يحسن بنا البدء بها
    Beni peşinden koşturmasan iyi olur. Open Subtitles لا تُرغمني على الجري وراءك يحسن ألا تجعلني أجري وراءك
    Bir adam fazla gururlanırsa, ...bu bazen, adamın, içindeki pislikleri temizlemesi için iyi olur. Open Subtitles أى رجل سيصبح فخورا جدا أحيانا هو يحسن للحصول على الفضلات
    Silahın namlusuna bakarken hızlı silah çekmenin faydası olmuyor mu, hah? Open Subtitles أنظر أسفل برميل البندقية، أين سحبك السريع لن يحسن إليّ , ها؟
    O hâlde gelin yapay zekâyı herkesin hayatını daha iyi hâle getirecek şekilde inşa edelim. TED لذلك لنبني ذكاء اصطناعيًا يحسن حياة الجميع.
    Ve inanın bana, geldiklerinde, buradan uzakta olsak çok iyi ederiz. Open Subtitles وصدّقوني، عندما يفعلون ذلك، يحسن بنا أن نكون بعيدين عن هنا
    Bu, kas yapıcı ve performans arttırıcı olduğu düşünülen, etkileriyle ilgiliydi. Open Subtitles بل كان بداعي الشيء الجيد الذي يفعله حقيقةً بداعي أنه يبني العضلات إنه يحسن نوعية الأداء لدى الناس
    Peki, hanımefendi. Devam etsek iyi olacak. Neredeyse akşam olacak. Open Subtitles أمركِ يا سيدتي، يحسن بنا ان نتحرك، فقد أوشك الليل
    Takım oyununu öğrenseniz iyi olur. Open Subtitles يحسن أن تتعلموا كيفوا تعملوا كفريق متعاون
    Önemli bir şey olsa iyi olur, sana olan sadakatimi bölüyorsun... Open Subtitles يحسن بأن يكون أمراً جيداً لأنكِ تقاطعين إخلاصي
    Fikrimi değiştirip seni küçük ve etkisiz yumruklarıyla pataklamasına izin vermeden önce gitsen iyi olur. Open Subtitles ‫قد يحسن أن تنصرف قبل أن أغيّر رأيي ‫وأتركها تضربك بقبضتيها الصغيرتين
    Çalarsa, o şey çalarsa, acilen gelsen iyi olur. Tamam mı? Open Subtitles لو أنه رن، عندما يرن يحسن بك أن تهرع إليّ، فهمت ؟
    Bunu görseniz iyi olur. Mesaj bombardımana uğradık. Open Subtitles يحسن أن تأتي وترى هذا إنّنا نقصف بالرسائل
    Hala izin veriyorken defolup gitsen iyi olur, adi beyaz. Open Subtitles يحسن بكَ أن تمضي أيّها الأبيض فيما لا أزال أسمح لك بذلك
    Bizi buradan çıkarmak için ne planladıysan, elimizi çabuk tutsak iyi olur. Open Subtitles اسمع، أيّاً تكن الخطّة التي تحيكها لإخراجنا من هنا، يحسن بنا البدء بها
    Yalandan özrünün de ikimize de faydası olmaz. Open Subtitles وقبلك متوتر لإعتذار لا يحسن إلى أيّ.
    Bir faydası olmaz. Open Subtitles ذلك لن يحسن الأمـر
    Bu onları daha iyi vatandaş ve müşteri yapmaz mı? Open Subtitles أليس ذلك يحسن من أوضاع المواطنين؟ أليس ذلك يحسن من أوضاع الزبائن؟ أنت قلت ..
    Bu onları daha iyi vatandaş ve müşteri yapmaz mı? Open Subtitles أليس ذلك يحسن من أوضاع المواطنين؟ أليس ذلك يحسن من أوضاع الزبائن؟ أنت قلت ..
    Ve o kıdemlilerle görüşmek istediğinde onlar da onunla görüşürdü. çünkü o orada çok iyi eğitimli olarak bilinirdi. Onun sıradışı bir geleceğe sahip olduğunu düşünüyorlardı. TED و طلب أن يقابل الطاقم الأعلى، و قد وافقوا على مقابلته لأن الجميع فى هذا المكان كان يحسن الظن فيه. فقد اعتقدوا أن له مستقبل استثنائى.
    Gösterişli tacı sadece en uzun olma rekorunu arttırıcı bir unsurdur. Open Subtitles تاجه البديع يحسن فقط من حجمه القياسى
    Sanırım, şu ötede biraz dolaşsam iyi olacak. Open Subtitles أعتقد أنه يحسن بي أن أذهب من هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more