Bu sayede ne elde ettiğimize bakalım Biri Edinburgh'da, diğeri Entebbe'de iki programcı birbirlerinden hiç haberleri yokken, aynı yazılımın | TED | هذا له النتائج التاليه: مبرمج من ادنبره ومبرمج اخر من إنتيبي يمكننهم ان يحصلوا على نفس النسخه من نفس الجزء من البرنامج |
Herkes eşit şansa sahip olmalı, sence de öyle değil mi... | Open Subtitles | الجميع يجب أن يحصلوا على نفس الفرصة ألا تظن ذلك ؟ |
Mafyanın adamları bu bilgiyi alana kadar durmayacak. | Open Subtitles | هؤلاء الغوغائيون لن يتوقفوا حتى يحصلوا على الإختراق. |
İnsanların posta kutularında gizemli bir aşk mektubunun bir parçasını bulmaları gibi bir fikrim vardı. | TED | وصلت لفكرة انني اريد الاشخاص ان يحصلوا على نوع خاص من رسائل الحب الغامضة كقطعة وجدت في صندوق البريد |
Ama özellikle ikisini birden almalarını hiç istemiyoruz. | Open Subtitles | لكن خاصة لا نريدهم أن يحصلوا على الأثنين معا |
Asanın son parçasını almadan evvel onları durdurmak için yardımın lazım. | Open Subtitles | أحتاج لمساعدتك لإيقافهم قبل أن يحصلوا على القطعة الأخيرة من عصاك. |
- ...tam olarak istediğin şeyi alacaklar. - Richard mı? | Open Subtitles | ملفيد وريتشارد سوف يحصلوا على ما يريدونه بالضبط ريتشارد؟ |
Bir damla bile alamazlar. | Open Subtitles | سأتأكد من ذلك سيدي لن يحصلوا على نقطة واحدة |
Bilemiyorum. Sanırım, istedikleri teklifi alamadılar. | Open Subtitles | لا أعرف لم يستطيعوا أن يحصلوا على السعر الصحيح |
Anne, mülakatın güzel geçtiğini söylüyorlar fakat denememi almamışlar. | Open Subtitles | ماما لقد قالوا أن المقابلة كانت رائعة لكن لم يحصلوا على مقالتي ابدا |
- ...yılan onları ısırdı ve eğer tıbbi yardım almazlarsa ölebilirler. | Open Subtitles | -فإنهم تعرضوا لِلدغة الأفعى مما يعني أنهم إذا لم يحصلوا على رعاية طبية فسيموتون |
Görmeye gideceğim insanlar istediklerimi yapmadıkları sürece benden hiçbir şey alamayacaklar. | Open Subtitles | الأشخاص الذين سأقابلهم لاحقاً .. لن يحصلوا على شيء منّي دون الموافقة على بعض الشروط |
Bu barajdan çok büyük enerji elde ediyor olmalılar. | Open Subtitles | هم يجب أن يحصلوا على الكثير من القوة من هذا السد. |
İtiraf elde edilir edilmez mahkeme ve ceza için yeterli malzeme çıkmış oluyordu. | Open Subtitles | حالما يحصلوا على اعتراف كان ذلك كاف للمحاكمة واصدار العقوبة |
A alma takıntısına sahip çocuklar mı yetişitiriyoruz? | TED | هل نربي أطفالا مهووسين بأن يحصلوا على درجة التفوق؟ |
sahip olduğunuz kontrol grubu -- ve bunlar koçluk almayan kişiler -- ölçtüğümüz 18 temel uygulamanın yalnızca üçte birine ulaştılar. | TED | في مجموعة التحكم التي لديكم ــ وهؤلاء هم الذين لم يحصلوا على التدريب ــ لقد طبقوا فقط ثلث من ١٨ إجراء أساسي كنا نقيسه. |
Onun yerine de birini gönderecekler ve istediklerini alana kadar da birilerini göndermeye devam edecekler. | Open Subtitles | وسيستمروا في ارسال الناس حتى يحصلوا على ما يريدون |
Hayır, önce yolculuk parası bulmaları gerekli. | Open Subtitles | كلا يجب أن يحصلوا على بعض المال من أجل السفر، أولاً |
Amerikan eğitimi almalarını istedikleri için tek başına buraya gönderiyorlar ve bir vasi ayarlıyorlar. | Open Subtitles | يريدونهم أن يحصلوا على تعليم أمريكي لذا يرسلونهم هنا بمفردهم، ويرتبون أمر الوصيّ |
Asanın son parçasını almadan evvel onları durdurmak için yardımın lazım. | Open Subtitles | أحتاج لمساعدتك لإيقافهم قبل أن يحصلوا على القطعة الأخيرة من عصاك. |
Peki, insanlar bu bilgileri nereden alacaklar? | Open Subtitles | إذاً كيف يفترض على الناس أن يحصلوا على كل هذه المعلومات؟ |
Ama paralarını alamazlar. | Open Subtitles | لكنهم لن يحصلوا على المال حتى يوقعون وثيقة في الحفل |
Hak ettiklerini güvenceyi alamadılar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يجب أن يحصلوا على التغطية الملائمة التى يستحقونها |
Anlaşılan buradakiler silah papyon uyarısını almamışlar. | Open Subtitles | أظن أن هؤلاء الاشخاص لم يحصلوا على ربطات عنق سوداء |
Parayı üç gün içinde almazlarsa | Open Subtitles | انا اخبرك, اذا لم يحصلوا على اموالهم خلال 3 ايام... |
Naziler treni alamayacaklar. Hatta belki de bir gün... | Open Subtitles | النازى لا يجب ان يحصلوا على هذا القطار وربما حتى يوما واحد... |