"يحين الوقت المناسب" - Translation from Arabic to Turkish

    • doğru zaman geldiğinde
        
    • zamanı geldiğinde
        
    • vakti geldiğinde
        
    Daha önemlisi doğru zaman geldiğinde olacaktır. Open Subtitles الأهم عندما يحين الوقت المناسب سيحدث الأمر
    doğru zaman geldiğinde... ..sana söz veriyorum, bu sıkıntıyla ilgilenilecek. Open Subtitles عندما يحين الوقت المناسب أعدك,سيتم التعامل مع هذا الإزعاج
    doğru zaman geldiğinde, som balığı doğduğu nehre geri döner. Open Subtitles ، عندما يحين الوقت المناسب سيعود السلمون الى النهر ويولد من جديد
    zamanı geldiğinde, fazlasıyla dehşet göreceksiniz. Open Subtitles بإمكانك القتل بسرعة عندما يحين الوقت المناسب
    zamanı geldiğinde. Ancak yardımına ihtiyacımız var. Open Subtitles عندما يحين الوقت المناسب و لكننا نحتاج مساعدتك
    vakti geldiğinde şalteri çevireceğiz. Open Subtitles و عندما يحين الوقت المناسب نغلق المفتاح الكهربائي.
    Eğer haklıysam bu insanlar bekler, analiz eder ve doğru zaman geldiğinde kendilerine destek vermek için aniden atılıp saldırırlar. Open Subtitles إن كنت على صواب سينتظرون و يحلّلون وعندما يحين الوقت المناسب لإعطاء أنفسهم التقدم يَنقضّون
    doğru zaman geldiğinde görüşmelere devam etmek isterim. Open Subtitles عندما يحين الوقت المناسب, أرغب بأن أكمل النقاش
    Bence çok güzel bir fikir tabii doğru zaman geldiğinde. Open Subtitles أعتقد أنها فكرة جيدة جدا عندما يحين الوقت المناسب.
    Sheldon biriyle buluşman için doğru zaman geldiğinde aniden olacağına inanıyorum. Open Subtitles أعتقد أنه عندما يحين الوقت المناسب لتقابل امرأة، فستقابلها بلا شك، حسنٌ؟
    Bak, Şimdi... denize açılalım, biraz düşünelim, doğru zaman geldiğinde, doğru olanı yaparız. Open Subtitles ...اسمع ، دعنا فقط نذهب للبحر ، نفكر جيداً عندما يحين الوقت المناسب نقوم بذلك بشكل مناسب ، حسناً؟
    doğru zaman geldiğinde ona söyleyecektim. Open Subtitles كنتُ سأخبرها... عندما يحين الوقت المناسب.
    doğru zaman geldiğinde öğrenirsin. Open Subtitles ستعرف عندما يحين الوقت المناسب
    Bebek meselesi ise zamanı geldiğinde olacaktır. Open Subtitles و بالنسبة للطفل فإنه سيحدث عندما يحين الوقت المناسب
    zamanı geldiğinde de geride bıraktığına dön. Open Subtitles عندما يحين الوقت المناسب إدعم الحصان الفائز
    zamanı geldiğinde doğru şeyi yapacaktır. Open Subtitles انظر، هو سيفعل الصواب عندما يحين الوقت المناسب
    Ama zamanı geldiğinde dans etmek istediğinde bu kararı kimsenin yardımı olmaksızın, tek başına verebilme kapasitesine sahip. Open Subtitles ولكن عندما يحين الوقت المناسب وعندما يريد أن يذهب لكي يرقص سيكون في وسعه
    Hep dediğim gibi, zamanı geldiğinde. Open Subtitles كما كنا دائما نقول من قبل, عندما يحين الوقت المناسب
    Büyükbabam bana bir gün vakti geldiğinde kullanmayı öğreneceğimi söylemişti. Open Subtitles لقد أخبرني، يومًا ما عندما يحين الوقت المناسب سأتعلم كيف أستخدمه
    vakti geldiğinde, onun markası etrafında bir imparatorluk kuracağım. Antrenör Bella Karolyi gibi. Onun menajeri, yayıncısı ve antrenörü olacağım. Open Subtitles حسناً ، عندما يحين الوقت المناسب سأبني امبراطورية حول علامتها التجارية أنا ممثلها و وكيلها الإعلامي و مدربها.
    Gördün mü? Yüce Tanrımız beklenmedik lütuflarını bize bahşetmeye devam ediyor. vakti geldiğinde bize söyleyecektir. Open Subtitles أترى الربّ يواصل في إنارة طريقنا بنعمتة الغير متوقعة وريثما يحين الوقت المناسب سيخبرنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more