15 yaşıma gelene kadar bana babamın gerçek babam olmadığını söylemediler. | Open Subtitles | لم يخبروني بأنَّ أبي ليس أبي الحقيقي حتى بلغتُ الخامسة عشر |
Sana yapılan saldırının operasyonun parçası olduğunu bana söylemediler. | Open Subtitles | إنهم لم يخبروني أن قتلك كان جزءاً من العملية |
Uzun zamandır bana bu konuda hiçbirşey söylemiyorlar. | Open Subtitles | ..الكثير من الوقت الان لم يخبروني بهذه الاشياء |
Onları duyuyorum sana yapmamı istedikleri şeyleri söylüyor. | Open Subtitles | أستطيع سماعهم، يخبروني عمّا يريدون فعله لك وللجميع |
Başım çok daha büyük dertte. Sorunun jeneratör olduğunu söylüyorlar... | Open Subtitles | تعرضت لمزيد من المشاكل إنهم يخبروني بأنها مشكلة المود |
Bilseler de söylemezler. Her neyse zaten, kazanıyor. | Open Subtitles | إذا كانوا يعرفون ، فلن يخبروني مهما كان ذلك الشئ ، فإنه يربح |
- Bizim laboratuvardaki çocuklar bana... barut kullanmadan, kimyasal yollarla da ateşleyici yapılabileceğini söylediler. | Open Subtitles | يخبروني أنه بوسعك صنع قطع فتيل دون استخدام مساحيق |
- Nerede olduğunu hatta seni tekrar görüp göremeyeceğimi bile söylemediler. | Open Subtitles | لم يخبروني بمكانكِ، أو إن كنت ساراكِ ثانية أم لا. سنكون سوياً |
Bana da çok fazla şey söylemediler. Şimdi neden siz bana hangi konuda kaldığınızı söylemiyorsunuz? | Open Subtitles | لم يخبروني بالكثير في المكتب لم لا تخبروني بم درستم؟ |
Onu arıyorlar, ve bana söylemediler bile. | Open Subtitles | لقد كانوا يبحثون عنها . و هم لم يخبروني حتى |
Ama, ona neler söylediklerini bana söylemediler, yani bütün yalan daha da karışık hale geldi onun için. | Open Subtitles | لكنهم لم يخبروني بماذا كانو يخبرونها, لذا الكذبة بأكملها اختلطت في رأسها |
Annem kızgın gibiydi ama bana birşey söylemediler. | Open Subtitles | تبدو غاضبة منه بخصوص شيء ما لكنّهم لا يخبروني بتلك الأشياء |
Nereye gittiklerini bana söylemiyorlar. Sanki bir komplo gibi. | Open Subtitles | لا يخبروني أين يذهبون ،إن الأمر أشبه بمؤامرة |
Şimdi kanlı bir ceket bulduklarını söylüyorlar fakat kocam hakkında bir şey söylemiyorlar. | Open Subtitles | الآن وجدوا معطفاً عليه دم, لكنهم لا يخبروني عن زوجي. |
Mercedes, bu yerliler kimin aradığını asla söylemiyorlar. | Open Subtitles | مرسيدس، هؤلاء الهنود لا يخبروني ابدا من المتصل. ماذا؟ |
Herkes bana yaşlı ve hasta olduğumu söylüyor ama ben çok iyiyim. | Open Subtitles | الناس يخبروني آني مريضة وعجوز, ولكني أشعر اني جيدة جدا |
Millet bana Başkan'la ilgili şeyler söylüyor. | Open Subtitles | فيظن الجميع أنه عليهم أن يخبروني أشياء تتعلق بالرئيس. |
- Doğru söylüyorlar, ama farkında olmadan yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | ،هم كانوا يخبروني الحقيقة ولكنهم كذبوا دون إدراك |
Benim bundan haberim yok, bana söylemezler böyle şeyleri. | Open Subtitles | لا اعلم أي شيء بخصوص ذلك لم يخبروني بأي شيء |
Adamlarım, 2 gece önce bir müşterinin bal almak için geldiğini söylediler. | Open Subtitles | أشخاصي يخبروني أن زبوناً أتى منذ ليلتين ليشتري بعضه |
Ajanlarınız benimle neden konuşmak istediğinizi söylemedi. | Open Subtitles | لكن عملائك لم يخبروني لما أردت الحديث معي. |
Her şeyini benim yüzümden kaybettiği için arkadaşları yerini söylemiyor. | Open Subtitles | أصدقاؤه لن يخبروني أين هو، أعني، لقد فقد كل شيء وكله بسببي. |
Neden burada olduğumu ve ne kadar kalacağım söylenmedi de. | Open Subtitles | لم يخبروني لماذا أنا هنا و لكم من الوقت سوف أبقى؟ |
Bana her zaman bir hukuk bürosunda çalışmanın savaşta olmak gibi olduğunu söylerlerdi. | Open Subtitles | دائماً يخبروني أن العمل في شركة محاماة كبيره كالحرب |
Nasıl olduğunu bana anlatmadılar, yalnız bu gece müşahade altında kalacağını söylediler. | Open Subtitles | لم يخبروني كيف حصل ذلك، عرفت فقط أنها ستقضي الليلة هناك. |
S.S.'deki arkadaşlarım bana her şeyi anlatıyorlar. | Open Subtitles | بفضل أصدقائي بالأس أس اللذين يخبروني بكل شيء |
Bana söylemedikleri şey ise beni bir suikastçı olmam için eğitecekleriydi. | Open Subtitles | لكن ما لم يخبروني به ذلك بإنهم كانوا يدربونني لأصبح قاتلة |