Tılsımı yuttum. Onu istiyorsa beni kesip içimden çıkarması gerekecek. | Open Subtitles | أبتعلت التميمة, إذا كان يريدها عليه أن يخرجها من داخلي |
otomatik çıkarma... hayati birşey olursa, sistem Onu dışarıya çıkarır. | Open Subtitles | انها بخير عندما تكون فى حالة حرجة النظام يخرجها اتوماتيكيا |
O küçük kızın ona bakacak ve belki de... Onu buradan götürecek birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | وتلك الصغيرة تحتاج إلى من يرعاها وربما يخرجها من هنا |
Birisi, bir süreliğine Onu şehir dışına çıkarmalı. | Open Subtitles | لابد لاحدهم أن يخرجها من المدينة لبرهة من الوقت |
(Styles) Adada herkes onun hakkında konuşuyor. Sahibinin Onu buralara gerektiğini duydum. | Open Subtitles | الجميع في الجزيرة يتحدثون عنها وسمعنا بأن مالكها يخرجها هنا |
Demek kıza tecavüz etti, Onu bayıltana kadar dövdü sonra da eşyaları boşaltıp kızı valize soktu. | Open Subtitles | اذا هو يغتصبها، يضربها حتى يغمى عليها ثم يخرجها محشوة داخل تلك الحقببة |
Onu hapisten çıkarmamızı sağlayacak tek şeyi yapmayacak. | Open Subtitles | موكلتنا في السجن ورفضت القيام بالشيء الوحيد الذي يخرجها من السجن |
Onu okuldan hemen alabilirdi. | Open Subtitles | هو سوف يخرجها من تلك المدرسة خلال ثواني. |
Ama Onu oradan çıkaran olmazsa o yaşamın uzun sürmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | لكنني علمتُ أنَّ تلكَ الحياة لن تدوم طويلاً إن لم يخرجها أحد من هناك |
Tahliye borusunu açması için bir tamirci tutmuş ve beni bir daha görme umuduyla Onu yanında taşımış. | Open Subtitles | وطلب من المسئول عن الصيانة أنْ يخرجها له من مصرف المياه وظل يحمــلها معه على. |
Rüyaya katılabileceğini, Onu dışarı çıkarabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | يظن بأنه يستطيع الإنضمام إلى الحلم، و أن يخرجها |
Gördüğüm şu ki, Onu ülke dışına göndermiş ve daha önemlisi, düğününüzden uzağa. | Open Subtitles | لهذا السبب والذي ما رأيته يخرجها من البلد والأهم بعيداً عن الزفاف |
Yaşlı adam Onu yatağın altından çıkarmıştı. | Open Subtitles | فالرجل العجوز كان يخرجها " " من تحت السرير |
Başkalarıyla çıkmayı denedim ama, Onu aklımdan çıkarmak o kadar zordu ki. | Open Subtitles | l حاكم التأريخ، لكنّه كان صعب يخرجها من رأيي. |
Bir tür virüs üretip Onu oyunun dışına atabilirim. | Open Subtitles | يمكنى أن أخترع فيرس يخرجها من اللعبه |
Onu ormandan dışarı çıkartabileceğini söylemiş. | Open Subtitles | اخبرها انه يمكنه ان يخرجها من الغابة |
Onu masum yapmaz. | Open Subtitles | هذا لا يخرجها من قائمة المشتبهين بهم. |
Ve Justin'le beraber birkaç kağıt parçası, bir kalem muhtemelen kafasının içinde uzun zamandır olan bir melodi, ve yapması gereken şey Onu dışarıya bırakmak. | Open Subtitles | ومع "جاستن",يبدأ الأمر بورقة وقلـــــــم. وألحان في رأسه ربما كانت متواجده لوقت طويل . ويحتاج فقط أن يخرجها. |
Onu bu "Kelebek ve Dalgıç" modundan çıkarmanın bir yolu yok mu? | Open Subtitles | أيوجد أي شيء يخرجها من هراء غرفة " الغوص والفراشةِ تلك" |
Ona bayılıyor ve Onu üzüntüsünden çekebiliyor. | Open Subtitles | إنها متعلقة به وقد يخرجها من حزنها |