Arabalar hareket etti, dışarı çıkan birini gördünüz mü ki? | Open Subtitles | السيارات تتحرك. ولكن هل رأيتم أحدًا ما يخرج من هناك؟ |
Peki oyunlarının teması neymiş evden son çıkan hayalet kazanır mı? | Open Subtitles | حسناً ما مغزى لعبتهم؟ آخر شبح يخرج من المنزل هو الفائز؟ |
Güvenlik kamerası 1:30 gibi arka kapıdan çıkarken çekmiş onu. | Open Subtitles | كميرة المراقبة إلتقطته وهو يخرج من الباب الخلفي,في تمام 1: |
Bize bunu söylemek için bir ölünün mezardan çıkmasına lüzum yoktu. | Open Subtitles | لسنا بحاجة يامولاى الى شبح يخرج من القبر لكى يخبرنا هذا |
Hayatımızdan çıkar ve böylece hepimiz yolumuza devam edebiliriz, kesin bir şekilde. | Open Subtitles | سوف يخرج من حياتنا و سوف يمكننا التقدم للامام مرة و للابد |
Buradan çıkınca ailesini kaybedecek birlikte çalıştığı insanları kendisinden uzaklaştıracak. | Open Subtitles | حين يخرج من هنا، سيفقد عائلته وينفّر من يعمل معهم |
Anladığım kadarıyla kurban dışında binaya giren ya da çıkan olmamış. | Open Subtitles | على حسب علمي , لم يدخل أحد أو يخرج من المنزل |
Diğer taraftan çıkan o eleman sen değilsin. O bir Color Xerox. | Open Subtitles | الشخص الذي يخرج من الجانب الآخر إنّه ليس أنتَ، بل نسخة شبيهة |
Hepsi aç, hepsi sarhoş, ve bu mutfaktan çıkan herşeye bayılıyorlar. | Open Subtitles | الناس جوعى ، يشربون ويحبون كل شيء يخرج من هذا المطبخ |
Bu özel ambar, üsse giren çıkan her şeye depo olarak hizmet vermekte. | Open Subtitles | هذا بالتحديد الممخزن الذي خدم كمستودع لأي شيء يدخل أو يخرج من القاعدة |
Şunu bilin ki ağzından çıkan her bir kelime, yalan. | Open Subtitles | طالما تعرف أن كل ما يخرج من فمه هو أكاذيب |
Diğer taraftan çıkan o eleman sen değilsin. O bir Color Xerox. | Open Subtitles | الشخص الذي يخرج من الجانب الآخر إنّه ليس أنتَ، بل نسخة شبيهة |
Peki ya tüm gün ağzından çıkarken duyduğum terbiyesizce konuşmalar ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن كل الكلام البذيء الذي أسمعه يخرج من فمك طوال النهار؟ |
Köşeden çıkmasına izin vermeyecek, ve Rocky Balboa bu ilk raundu tamamlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | دراجو يواصل ضرب روكى وهو لن يتركه يخرج من هذه الزاوية |
Öğütücüden çıkar çıkmaz, küçük bir tepsi alırsınız ve sadece küçük parçalar halinde çıkarır, üst üste koyar ve dilimlersiniz. | TED | انه يخرج من المفرمه , ولديك صينية صغيرة وتخرجه بتمريرات قصيرة ترصها فوق بعضها البعض عموديا |
O zaman o hapisten çıkınca, onu öldürtürsün. | Open Subtitles | لذا، عندما يخرج من السجن، فعليك أن تقتله. |
Gereksiz personelin çıkmasını istiyorum. - Bu yazıcıların hepsi sizin mi? | Open Subtitles | وأي شخص غير ضروري يخرج من هنا. كل هذه الطابعات لك؟ |
Konuşulacaklar bu odanın dışına çıkmayacak o halde, tamam mı? | Open Subtitles | ما سأقوله لا يخرج من هذه الغرفة ، حسناً ؟ |
Yani, kalıp. İki saate kalmaz evinden çıkacak. | Open Subtitles | أعني أن الأكلاشية سوف يخرج من منزلك في خلال ساعتين |
- Bir vakum aleti daha getirin. - Ağzından kan geliyor. | Open Subtitles | ـ ضع جهاز امتصاص آخر ـ بدأ الدم يخرج من فمها |
Devasa bir şey ve çığlıklar atıyor atıyorum ama ağzımdan hiç ses çıkmıyor. | Open Subtitles | بالتنين الهيكل العظمي، الهائل، وأنا أصرخ وأصيح لكن لا شيء يخرج من فمي |
- Beş dakika önce çıkmış olması lazım. - Bu taraftan çıkmadı. | Open Subtitles | ـ لقد غادر مُنذ 5 دقائق ـ لم يخرج من هذا الطريق |
Meraklanmayın, babam lavabodan çıktığında, parayı öder. | Open Subtitles | لا بأس ، والدى سيدفع حسابهم عندما يخرج من الحمام |
Hapisten çıktı, hiç bir görünür mali desteği olmadan araba satışına başladı. | Open Subtitles | بعدها يخرج من السجن، ويفتتح وكالة لبيع السيارات بدون دعم مالي معروف. |
Evet ama oraya girip çıkmak için en hızlı yol odur. | Open Subtitles | نعم,انه غير موجود لكن سيكون اسرع طريق بالنسبة له ليدخل و يخرج من هنا |