Çünkü kimi zaman takımın kaybeder ve çıkışta hakemi dövmek zorunda kalırsın. | Open Subtitles | لأنه في بعض الأحيان فريقك يخسر. و عليك أيضا أن تضرب المرجع. |
Ancak bu aynı bongo çok hızlı bir şekilde müzikten yok oluyor ve halk arasında hızlıca geleneksel tür popülerliğini kaybediyor. | TED | ومع ذلك هذا الطبل نفسه يختفي بسرعة جدًا من المشهد الموسيقي ومن الأسلوب التقليدي أنه يخسر شعبيته بسرعة جدًا بين الناس |
Ve sanırım eski dostum Case de bugün çok fena kaybetmek üzere. | Open Subtitles | وأعتقد أن صديقه القديم، القضية، هو على وشك أن يخسر بصعوبة اليوم. |
O evde yaşan insanlar içinde, en fazla kaybedecek şeyi olan sendin. | Open Subtitles | من بين جميع الناس في الدار أنت الشخص الذي سوف يخسر الكثير |
O , parazitlere karşı yapılan savaşta benim gibi babasını kaybetmedi | Open Subtitles | الفوهرر لم يخسر أبا في الحرب ضد هذه الآفات |
Nasılsa yarışmalarda komünistler asla kaybetmez. | Open Subtitles | وجميعها ستكون في أحداث لا يخسر فيها الشيوعيون |
Burada kaybeden falan yok tamam mı? Dikkatimizi verdiğimiz sürece tabii. | Open Subtitles | لن يخسر أحد أي شيء هنا ما دمنا محافظين على تركيزنا |
Daha önce oyunu kaybetti diye bana silah çeken biriyle karşılaşmamıştım. | Open Subtitles | لم أرى شخصا من قبل يقوم بتوجيه السلاح نحوي عندما يخسر |
Sadece en değer verdiği şeyi kaybetmesini istiyorum. Elmaslarla ne yaparsanız yapın. | Open Subtitles | أريده فقط أن يخسر أعز ما يملك وافعلوا بهم ما يحلو لكم |
Oyuncu bir elde beceri dolu sekiz atış yapabilir ama 9'u deliğe atarsa, kaybeder. | Open Subtitles | الآن ، يمكن لِللاعب أنيُحرزثمانيأهدافمتتالية.. ثم يخطئ تسديد الكرة رقم تسعة و يخسر |
Siyah kaybeder, kırmızı kazanır. Sadece elimi izleyin. | Open Subtitles | الأسود يخسر ، والأحمر يربح فقط إتبعو يدي. |
Biri kazanır, biri kaybeder. | Open Subtitles | ، شخص مـا يفوز شخص مـا يخسر المـال في حد ذاته ، لا يضيع أو يُجنى |
Hayır, bazen adam mantıklı konuşuyor. Sonra birden kendini kaybediyor. | Open Subtitles | أحياناً هذا العجوز يتحدث بالمنطق ثم يخسر طريق ويبدا بتخريف |
Eğer obez fareye angigenez inhibitörü verirseniz, fare ağırlık kaybediyor. | TED | إذا اخذنا الفأر السمين و أعطيناه مانع لتولد الأوعية, يخسر بعض الوزن |
Kumarhanen para kaybediyor. Biz daha iyisini yapabiliriz. | Open Subtitles | الكازينو يخسر و ربما يمكننا أن نجعلة يعمل بشكل افضل |
Hiçbir politikacı G-20 aile fotoğrafındaki yerini kaybetmek istemiyor. | TED | ولا يريد أي سياسي أن يخسر مكانه في صورة عائلة قمة الـ 20. |
En iyi ve gelecek vadeden adamımı kaybetmek, beni hiç memnun etmez. | Open Subtitles | ان هذا لا يرضيني. لكي يخسر اللمعان و الافضل. |
Şimdilik her iki büyücüyü de feda etmem gerekecek. Onun gücüyle, Mavi Gözlü Ejderinin işi bitecek. Benim büyücülerimin yenilmesiyle, mezarlıklardan gelen ejderlerin 500 puan kaybedecek. | Open Subtitles | ولكل ساحر قتل على ساحة المعركة يخسر تنينك |
Ona verdiğimiz işlerde, bir kadını savunduğu zamanlar tek bir dava kaybetmedi. | Open Subtitles | هذا يتوقف على ما سنرسله فهو لم يخسر قضية امرأة حتى الآن وخاصة حين تكون جميلة مثلك |
O Japon Dövüş Sanatlarının gururudur. O asla kaybetmez. | Open Subtitles | هو شرف لفنون القتال اليابانيه وهو لن يخسر ابداً |
Yarışmayı kaybeden kişiden en fazla yüzde bir daha hızlı koşuyor. | TED | إنه يركض بسرعة أكبر من الشخص الذي يخسر السباق |
Zaten babasını kaybetti, çok ondan annesi yapmayız. | Open Subtitles | لقد خسر والده ، لا تدعيه يخسر والدته أيضاً |
Sadece en değer verdiği şeyi kaybetmesini istiyorum. Elmaslarla ne yaparsanız yapın. | Open Subtitles | أريده فقط أن يخسر أعز ما يملك وافعلوا بهم ما يحلو لكم |
Ona içki verirsem patron lisansını kaybedebilir. | Open Subtitles | رئيسي سوف يخسر الترخيص اذا قمت بخدمة هذا الفتى. |
Para kaybetmeyi bu kadar iyi karşılayan birine sert davranmak zor. - Rhett! | Open Subtitles | من الصعب أن تكون صارماً مع رجل يخسر نقوده بهذه السعادة |
Kaç adam kaybettiği, kazandığı sürece Malagant'ın umurunda değil. | Open Subtitles | مالاجانت لا يبالى كم يخسر من الرجال ، طالما يفوز |
Herhangi bir kayış, yedi yıldır beklediği şeyi kaybetmesine yol açacak. | Open Subtitles | أيُّ هفوة الآن , وسوف يخسر ما كان ينتظره لسبع سنين. |
Batı medyası 12 Haziran 2009'da, kendi adayının seçimi kaybettiğini gördü. | Open Subtitles | الإعلام الغربي رأوا مرشحهم يخسر الإنتخابات في 12 يونيو عام 2009 |
İnsan iki seçenek arasından seçimini yaptığında nedense her zaman, en çok değer verdiğini kaybetmiş olur. | Open Subtitles | لا, لكن المرء عليه أن يختار و المرء دائماً ما يخسر أنفسَ ما يملك |