| Bu adam, hepimizin başını belaya sokacak bir şeyler planlıyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يخطط لشيء .يعني مشاكل سيئة لنا جميعاً |
| Onlara Casanova Frankenstein'nın döndüğünü söyle ve Casanova Frankenstein yeni şeyler planlıyor eskilerden biraz farklı. | Open Subtitles | أبلغهم بعودة كزانوفا فرنكشتين وأنه يخطط لشيء ما مختلف قليلا |
| - Hayır. Bir şey peşinde. | Open Subtitles | كلا، كلا، كلا، إنّه يخطط لشيء. |
| Büyük bir şey planlıyor ve ben bundan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | -أنتِ لا تثقين فيه ، أليس كذلك؟ -إنه يخطط لشيء كبير، ولا يروق لي هذا |
| Emin değilim ama birileri bir şeyler planlıyorsa ve sizin önceden haberiniz olursa, olay yaşanmadan önce durdurmak için bir şeyler yapabilirsiniz diye düşündüm. | Open Subtitles | لست متأكدا، لكنني ظننت .أنه إذا كان شخص يخطط لشيء ما ،وعلمتِ بشأن ذلك |
| Onda bölgenin bir haritası var. Ve Bir şeylerin peşinde. | Open Subtitles | لديه خريطة للوادي ،وهو يخطط لشيء ما |
| Evet, arama numaradandı. Bir şeyler peşinde. | Open Subtitles | أجل,المكالمة كانت حيلة انه يخطط لشيء ما |
| Bir polis rozetini çıkaryorsa, bana soracak olursanız gizli işler çeviriyor demektir. | Open Subtitles | عندما يخلع شرطي شارته فمن خبرتي, هذا يعني أنه يخطط لشيء غير صالح |
| Bir kurt ne zaman böyle yürürse, bir şeyler planladığını bilirsiniz. | Open Subtitles | تعرف عندما يسير ذئب هكذا فإنه يخطط لشيء ما |
| Büyük bir şeyler planlıyor. İnsanların canı yanabilir. | Open Subtitles | هو يخطط لشيء كبير قد يؤذي الكثير من الناس |
| Kendi başına bir şeyler planlıyor. | Open Subtitles | إنه يخطط لشيء ما من تلقاء نفسه |
| Sanıyorum ki plan Abdul'ü hapisten kaçırmak, ...çünkü kardeşi bir şeyler planlıyor. | Open Subtitles | أظن الخطة هي إخراج " عبدول " من السجن لأن شقيقه يخطط لشيء ما |
| Babamla ilgili. Sanırım bir şeyler planlıyor. | Open Subtitles | انه بشأن والدي اعتقد انه يخطط لشيء ما |
| Haklıymışsın. Papazian bir şeyler planlıyor. | Open Subtitles | كنت على حق إنه يخطط لشيء ما |
| Parish birçok insanın ölmesine neden olacak bir şeyler planlıyor. | Open Subtitles | (بارش) يخطط لشيء ما وسوف يقتل الكثير من الابرياء. |
| - Bir şey peşinde. | Open Subtitles | إنّه يخطط لشيء. |
| bir şey planlıyor. Ve onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | هو يخطط لشيء ما و يتوجب علينا إيقافه |
| Abdul bir şey planlıyor, konuşurken duydum. | Open Subtitles | " عبدول " يخطط لشيء سمعتهم يتحدثون |
| Bir şeyler planlıyorsa, bana söylemeyecektir. | Open Subtitles | إذا كان يخطط لشيء ما لن يقوم بإخباري به |
| Tanıştığımıza sevindim. Bill, sanırım Eric Bir şeylerin peşinde. | Open Subtitles | تشرفت بمعرفتك ، أظن أن (إيرك) يخطط لشيء ما |
| O Bir şeylerin peşinde. | Open Subtitles | إنه يخطط لشيء ما |
| Bir şeyler peşinde olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أعلم أنه كان يخطط لشيء ما |
| - Bana sorarsan Foodland bir işler çeviriyor. | Open Subtitles | (فودلاند) يخطط لشيء ما لو رأيي يهم |
| Udre'nin Price isimli bir Alman silah tüccarıyla bir şeyler planladığını haber aldık. | Open Subtitles | نعرف أن (أودري) يخطط لشيء مع تاجر أسلحة ألماني اسمه (برايس) |