Onlar için cangılın tarafsız olduğunu fark etmek çok zordu. | Open Subtitles | كان من الصعب عليهم أن يدركوا أن الأدغال كانت محايده |
Sanirim onlar bir hata oldugunu fark etmeden once 20 dakikamiz var. | Open Subtitles | أعتقد بأن لدينا عشرون دقيقة قبل أن يدركوا بأن هنالك خطب ما |
Sanırım onlar bir hata olduğunu fark etmeden önce 20 dakikamız var. | Open Subtitles | أعتقد بأن لدينا عشرون دقيقة قبل أن يدركوا بأن هنالك خطب ما |
Hemen hemen her gün sen söylüyorsun ama farkında değilsin. | Open Subtitles | أنت تقول لي كل يوم حتى دون أن يدركوا ذلك. |
Herkesin mücadele etmesi ve savaşması gerek, sadece henüz bunun farkında değiller. | Open Subtitles | كُل شخص يَجِب أن يُكافح ويُحاربَ هم فقط لم يدركوا لحد الآن |
Belkide neye sahip olduklarını bilmiyorlar, yada ne kadar şanslı olduklarını... ve onlar anlamadan önce, patron senin onların şanslarını değiştirecek bir yol bulmanı istiyor. | Open Subtitles | لعلهم لا يعرفون ماذا لديهم أو كم كانوا محظوظين وقبل أن يدركوا ذلك يريدك الرئيس أن تجد وسيلة لتغير حظهم |
Doktorlar iproniazitin ruhsal durum geliştirici etkisini gördüklerinde, gördükleri şeyin farkına varmadılar. | TED | عندما رأى الأطباء هذا التأثير للإيبرونيازيد في تحسين الحالة المزاجية. لم يدركوا تماماً ما رأوه. |
Perdeler arkasındaki büyücü olduğumu anlamadılar. | Open Subtitles | إنهم لم يدركوا أني الرجل الذي يقف خلف الستار،المعالج |
O doktora gidemeyeceğimi fark etsem de her bir sayısını okudum. | Open Subtitles | أنا أقرأ كل مشكلة حتى يدركوا أنني لم أذهب حتى للدكتور |
Fakat fark edemedikleri şey bilimsel bir devrimi başlatacak olmalarıydı. | Open Subtitles | ولكن ما لم يدركوا أنهم سيطلقون العنان أيضا للثورة العلمية. |
Yaptıklarını fark etmediler mi? Bu toplumlar nasıl olup da çevrelerine verdikleri etkileri görüp vaktinde durmadılar? | TED | ألم يروا نتيجة فعلهم؟ كيف لمجتمعات الا يدركوا تأثيرهم على البيئة و يتوقفون في الوقت المناسب؟ |
Sıradan bir bond çanta işte gümrükten geçerken kimsenin fark etmeyeceği bir çanta. | Open Subtitles | حقيبة جلدية ذات تصميم عادي ومقبض والتي يجب أن أعبر بها الجمارك دون أن يدركوا ذلك |
Bunu fark edip sorunu görene kadar iyileştirmeleri mümkün değil. | Open Subtitles | لن يُعالجوا حتى يدركوا المشكلة ويشاهدوها |
Ama elbette, sonunda ne satın aldıklarını fark etmelerinden önce gittim. | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد, وقد ذهبت قبل أن يدركوا أخيرا... ما الذي اشتروه. |
Almanlar, İngiliz ve Amerikalıların teknik gelişiminin farkında değildi. | Open Subtitles | الألمان لم يدركوا مدى الطفره العلميه التى وصل إليـها البريطـانيين و الأمريكـان واستفـادوا منها |
Onlara yemeğini getirirken masalarını temizlerken seni izlemelerini, hayattaki en muhteşem kadınla karşılaştıklarının farkında olmayışlarını şaşkınlıkla seyrediyorum. | Open Subtitles | اتعجب كيف ينظروا اليك تلك النظرة عندما تحضري الطعام لهم وتنظفي الطاولات ولا يدركوا انهم قابلوا اروع امرأة |
- Ne yaptıklarının farkında olsalar size gerçek isimlerini bile vermezlerdi. | Open Subtitles | لو كانوا يدركوا ما يفعلون لما أعطوكم أسمائهم الحقيقية |
Böyle kolay kurtulamaz. Kayıp olduğunu anlamadan önce onu geri götürmeliyiz. | Open Subtitles | . انه رجل سي ولن يسكت بسهولة علي هذا . يجب ان نعود قبل ان يدركوا انه قد فقد |
Onlar durumu anlamadan bir an önce buradan sıvışsak iyi olur. | Open Subtitles | على الأرجح يجدر بنا المغادرة قبل أن يدركوا أن الرجل الذي يتقاتلون بسببه |
Ve hayvanlar daha bunun farkına bile varmadan savaştılar ve kazandılar. | Open Subtitles | وهكذا, وعلى الاغلب قبل ان يدركوا ذلك الحيوانات قاتلت وانتصرت |
Bir yerde açık büfe gibi... etleri yığdıklarını anlamadılar. | Open Subtitles | لم يدركوا أنهم يقومون بجمع اللحوم في مكان ما مثل بوفيه مفتوح |
İlk başta maymunlar için değersizdi, onunla ne yapabileceklerini anlayana kadar. | TED | وهي كانت بلا فائدة للقرود في البداية قبل أن يدركوا ما الذي يمكنهم أن يصنعوا بها. |
- Takası durdurmak için ne gerekiyorsa. Jack'i nasıl bulduğumu anlamaları uzun sürmez. | Open Subtitles | لن يطول الامر حتي يدركوا كيف حددت موقع جاك |