Bu çok ironik. Şimdi size küçük bir doğal tekrarlama göstereceğim. | TED | هذا يدعو للسخرية. و سأريكم عودية طبيعية صغيرة هنا. |
İronik. Çünkü siz konuşurken dört kişi öldü. | Open Subtitles | هذا يدعو للسخرية لأن هناك أربعة أشخاص ماتوا بينما كنت تتكلم |
tabiki senin çevirilerin olmadan bu bilgilerin önemi çok az ironik ama doğru ? | Open Subtitles | طبعاً هذه المعلومات لاقيمة لها بدون ترجمتكِ للطاولة هذا يدعو للسخرية , أليس كذلك ؟ |
İronik olarak, bu yıl bana en iyi hediyeyi veren Donovan'dı. | Open Subtitles | إذا, و بشكل يدعو للسخرية, كان دونافان هو من أهداني أفضل هدية هذه السنة |
Bu ironik, çünkü karaciğeri neredeyse ölmüş. | Open Subtitles | و الذي هو شيء يدعو للسخرية لأن كبده لأن كبده تالف جدا |
Her gece oğullarıma hikâyeler okudum ironik bir şekilde en sevdiğimiz hikâye "Hırsız Bill" idi. | TED | قرأت لولديّ كل ليلة، وما يدعو للسخرية أننا نفضل قصة "بيرجلر بيل". |
İronik tabi, çünkü peynir ekmek kendi kendini satamaz. | Open Subtitles | ما يدعو للسخرية أن الكعك الحار لا يتحرك |
Bence ironik bir şey. Tanrı'nın sinir sekiz emri! | Open Subtitles | ...اظن أنه شيئ يدعو للسخرية لان الوصية الثامنة تقول |
Bu ironik değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، أليس هذا يدعو للسخرية ؟ |
İronik. | Open Subtitles | ذلك يدعو للسخرية |
- Çok ironik. | Open Subtitles | هذا أمر يدعو للسخرية |