"يدفئ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ısıtır
        
    • ısıttı
        
    • ısıtan
        
    • ısınınca
        
    Parasıyla bile ısınamazsınız ancak bu giysiler sizi ısıtır. Open Subtitles ليست هناك تدفئة لكن هذه الملابس ستجلعه يدفئ
    Kahve arkadaşımızdır. Kafein etkisi. Damarlarımızda dolaşarak vücudumuzu ısıtır, bu sayede biri dokunduğunda soğuk hissetmez. Open Subtitles القهوة صديقة لنا ، إنه الكافيين ، ينتشر خلال عروقنا و يدفئ دمائنا ، لذا لا نكون باردين الملمس.
    Burada, nehirden yükselen buhar çevredeki ağaçları ısıtır. Open Subtitles هنا البخار من النهر يدفئ الأشجار المحيطة به
    Azınlıklarla bu kadar yakından ilgilenmen kara kalbimi ısıttı. Open Subtitles يدفئ قلبي الأسود أن أرى اهتمامك الشديد بالأقليات منا
    Yepyeni bir makineye yazılım üretmek yerine yazılımı yapan kişi için koltuğu ısıtan kişiye kahve getirebilirdim. Open Subtitles أجل, بدلاً من كتابة برمجة ,البرنامج لآلة جديدة كلياً كان بإستطاعتي إحضار القهوة للرجل الذي يدفئ مقعد الشخص الذي يكتب برمجة البرنامج
    İyice ısınınca yıkılacak, çığ halinde. Open Subtitles وعندما يدفئ سيسقط ويحدث انهيار جليدي
    Bu, sınıfı baya ısıtır herhalde. Open Subtitles حسناً ، هذا سوف يدفئ قاعة الدروس
    Paralar beni ısıtır. Open Subtitles فالمال يدفئ صدري.
    - O kadar yaşadıktan sonra kalbimi ısıttı bu. Open Subtitles بعد كل ما مررنا بِه ، ذلك يدفئ قلبي
    Sen bir hiçsin. Yatağımı ısıtan bir bedensin sadece. Open Subtitles أنت لاشئ أنت مجرد جسد يدفئ فراشي
    İyice ısınınca patlayacak ve çığ oluşacak. Open Subtitles وعندما يدفئ سيحدث انهيار جليدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more