Kral Tutankhamen'ın piramitlerde gömülü olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد اخبرتني ان توت عنخ آمون لم يدفن في هرم |
Bir kimse nasıl olurda iki cesedi sırf iyilik olsun diye gömer? | Open Subtitles | كيف لأحد ما أن يدفن جثتين كمعروف؟ |
Verdiğin sözler de tek hayâlı yüzünü güzel bir kadının "lotusuna" gömmek olan ağzı süt kokan Hintli bir çocuğa verilen sözler de mi boş? | Open Subtitles | وأعتقد أيضا أن هذا ينطبق على اوعد الذى قطعته للفتى الغبى من الهند الذى كان حلمه الوحيد أن يدفن وجهه فى جسد إمرأة جميلة |
Ben, bu bölümde Edi Büdü'yü kuma gömüyor ve sonra da onu bulamıyor. | Open Subtitles | بن هذا هوا الجزء الذى يدفن فيه ايرنى بيرت فى الرمال ولا يستطيع العثور عليه |
Öldüğünde, diyor Marc Antony öldüğünde sevdiği İskenderiye'de gömülmek onun arzusudur! | Open Subtitles | -يقول انه عندما يموت -عندما يموت مارك انتونى -يريد ان يدفن |
Maden kapanacak ve Taggert'da içine gömülecek. | Open Subtitles | أريد المنجم يغلق وأريد تاجرت يدفن بداخله |
İnsanın ettiği kötülük yaşar ardından, iyilikleriyse toprağa girer kemikleriyle. | Open Subtitles | ما يرتكبه الناس من شر في حياتهم يبقى بعدهم، وأما الخير فغالباً يدفن مع عظامهم.. |
Burada durmaya devam edersek bizi gömecek kimse kalmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك ثمة شخص باق ٍ كى يدفن جثثنا. |
Baban madenin üzerine gömülmeyi istedi. | Open Subtitles | لقد أراد والدك أن يدفن فى المنجم |
Benim gibi annesini nasıl gömdüğünü tasvir edebilirsiniz. | Open Subtitles | صفيه و هو يدفن أمه كما فعلت |
Çalışanlarınızdan birinin canlı canlı gömülmesini mi? | Open Subtitles | أن يدفن أحد عمّالك حياً؟ ماذا؟ |
Şimdi küçük ama hayati fark, bu söz "gömülü olarak yatar" diye çevrilir, ölü gibi. | Open Subtitles | الحقيقة, الاختلاف بسيط لكنه جوهري أن هذه العبارة تترجم: الكذب يدفن |
- gömülü değil, duvarın içinde. | Open Subtitles | ،أخبريه بأنه لم يدفن حقاً وأنّه موجود بذاك الحائط |
Ayrıca hangi aptal çölün ortasına bir tekne gömer ki? Tekne mi? | Open Subtitles | و أي أحمق يدفن قارباً في وسط الصحراء؟ |
Darwin yaşamı sırasında iki çocuğunu gömmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | كان على داروين أن يدفن طفلين آخرين في حياته. |
Kurbanını İç Savaş'tan kalma, eski demiryolu yatağına gömüyor. | Open Subtitles | يدفن ضحيته في مكان سكة حديد عتيق منذ الحرب الأهلية |
Bir gün, delirmeden önceydi bana silahının tek arkadaşı olduğunu ve birlikte gömülmek istediğini söylemişti. | Open Subtitles | ذات مرة أخبرني بأن سلاحه هو صديقه الوحيد ويريد أن يدفن معه |
Yoksa da kardeşin halk mezarlığına gömülecek. | Open Subtitles | إذاً كنت لا تملكين بالفعل، أخوك سوف يدفن في مقبرة عمومية. |
Çekirge bütün yıl boyunca kış için toprağa meşe palamudu gömmüş bu sırada ahtapot kız arkadaşıyla televizyon izliyormuş. | Open Subtitles | طيلة السنة، أخذ الجندب يدفن البلوط من أجل الشتاء، بينما عاش الأخطبوط على نفقة صديقته وأخذ يشاهد التلفاز. |
Elimde, o ihtiyar hıyarı sonsuza kadar gömecek bir şey var. | Open Subtitles | لدي شيء سوف يدفن ذلك العجوز مرة واحدة وللأبد |
İskenderiye'de gömülmeyi istiyor. | Open Subtitles | . إنه يطلب أن يدفن بالأسكندرية |
Aslına bakarsan, onun konuşması lazım ki bize djieien'in kalbini nereye gömdüğünü söylesin. | Open Subtitles | نحن في الحقيقة نحتاجه يواصل التحدث كيف يتمكن من اخبارنا اين الـ (ديجيان) يدفن قلبه |
Büyük babam cadının buraya gömülmesini istemiş. Onun laboratuarına. | Open Subtitles | جدي أراد أن يدفن الساحرة هنا |
Bunlar yasadır çünkü gömülen hiçbir şey asla çürürmez. | Open Subtitles | هذه هي القوانين لأن أي شئ يدفن لا يتحلل أبداً |
Görüyorsun. Harry, canlı-canlı madene gömülmedi. | Open Subtitles | كما سمعت, فإن هاري لم يدفن حيآ في المنجم |
"Canlı bile olsa, gömün onu benimle. " | Open Subtitles | حتى وإن كان حيا يجب ان يدفن معها |
Kurbanlarını tesbihleri ile birlikte gömen bir çete mensubu mu? | Open Subtitles | فرد عصابة يدفن ضحيته و معها مسبحة؟ ماذا؟ |