- Evet, gerçekten de atıyor. - Şimdi dalga geçmeyi bırak söyle bakalım, neden Simla'da beni görmeye gelmedin? | Open Subtitles | نعم ، إنه حقا يدق لا تتخابث الآن و أخبرني |
Kalbim atıyor, ağzım kupkuru, dizlerim de jöle gibi. Kendimi çok iyi hissediyorum. | Open Subtitles | قلبي يدق بقوة,ركبتاي كما الهلام انه احساس عظيم |
Zil yedide çalıyor ve hepimiz kabul salonunda sekizde buluşuyoruz. | Open Subtitles | يدق الجرس في السابعة، وسنجتمع في غرفة الرسم في الثامنة. |
Bilmem. Duyamayacağım kadar hızlı çarpıyor. | Open Subtitles | لا أعرف أنه يدق بصوت عالي لدرجه أني أسمعه |
Biri bir zil çalar, sen de fırlarsın. | Open Subtitles | أحد الحمقاء يدق الجرس وأنت تسرع له وتسرع له تماماً |
Öğretmen her çan çalışında bir meleğin kanatları olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | المعلّمين يقولون بأن كلما يدق الجرس فإن ملاكاً يحصل على جناحيه |
O adamlar kızılderili değilse davulları çalan kimdi? | Open Subtitles | اذا كانوا اللصوص ليسوا من الهنود فمن كان يدق تلك الطبول ؟ |
Kalbim atıyor o öpücüğün yaraya dönüşmemesi umuduyla. | Open Subtitles | قلبي يدق بقوة أملاً في ألا تصبح تلك القبلة ندبة |
Dört gram üzerimde, bir gram da içimde var, ki bu yüzden kalbim güm güm atıyor, sanki kalp krizi geçirmek üzereymişim gibi. | Open Subtitles | معي أربعة وتناولت واحدا ولهذا قلبي يدق مثل الجرس وكأني سأصاب بأزمة قلبية |
Dört gramı yanımda, bir gramı burnumda ki kalbim yerinden çıkacakmışçasına küt küt atıyor ki her an kalp krizi geçirmem olası. | Open Subtitles | معي أربعة وتناولت واحدا ولهذا قلبي يدق مثل الجرس وكأني سأصاب بأزمة قلبية |
- Kimse seni kalbinden vuramamış belki ama o şey şimdi karşımda ve deli gibi atıyor. | Open Subtitles | لم يصبكَ أحد في قلبك وأنا أراه يدق بسرعة ميل في الدقيقة |
Bu dünyada sizden başka bir şeyin önemi yok, kalbim sadece sizin için atıyor. | Open Subtitles | ولا شيء يهمني في العالم سواكِ وكيف يدق قلبي من أجلك |
Tam şu anda, evimizdeki tüm alarmlar aynı anda çalıyor. | TED | الآن يدق كل إنذار في منازلنا في وقت واحد. |
Neden alarmım sabahın 4:30'unda çalıyor? | Open Subtitles | لما يدق جرس منبهي في الرابعة و النصف صباحاً ؟ |
Çünkü terliyorum ve kalbim çarpıyor ve başım dönüyor ve dünya parçalanıyor. | Open Subtitles | لأنني أبدأ بالتعرق و يدق قلبي بشدة و أشعر أن رأسي يدور و العالم يتحطم من حولي |
Titrek kalbim hızla çarpıyor, gece mi gündüz mü? | Open Subtitles | قلبى المرتجف يدق بقوة هل نحن بالنهار أم بالليل؟ |
Her cumartesi sabahı çalar ve her pazar, Pazartesi, Salı, | Open Subtitles | إن جرسها يدق صباح كل يوم سبت، وكل أحد، واثنين، و ثلاثاء، |
Öğretmen her çan çalışında bir meleğin kanatları olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | المعلّمين يقولون بأن كلما يدق الجرس فإن ملاكاً يحصل على جناحيه |
Müziği kapını çalan kader olarak düşün. | Open Subtitles | فكري في الموسيقى على أنها القدَر يدق على بابك |
Ama onu gördüğüm an, kalbim hızla atmaya başladı. | Open Subtitles | لكن منذ اللحظة اللتي رأيته فيها.. قلبي بدء يدق بسرعة وكأنه دخل سباقا |
Liseli kızlar gibi hissettim. Kalbim geçitten geçtiğimiz zamankinden daha hızlı atıyordu! | Open Subtitles | لقد شعرت انني طفلة، قلبى يدق أسرع مما فعل عند عبوري البوابة |
Çanlar çalmadan benimle burada kapıda buluş. | Open Subtitles | قابليني هنا الليلة عند البوابة قبل أن يدق الجرس. |
Rakibini Hint tarzıyla yere yığan bir dövüşçü. | Open Subtitles | والذي يدق منافسه الجديد باسلوب الهندي المحلي |
Pekâlâ. Saat 8 gibi zilin şiddetli çaldığını duydunuz. | Open Subtitles | حسنا, فى حوالى الثامنة, سمعت صوت الجرس يدق بعنف |