"يديرون" - Translation from Arabic to Turkish

    • yöneten
        
    • yönetiyor
        
    • yönetiyorlar
        
    • işleten
        
    • işletiyorlar
        
    • yürüten
        
    • işletiyor
        
    • yönetenler
        
    • edenler
        
    • yürütüyor
        
    • işletenler
        
    • yönetenlerden
        
    • yönetiyorlardı
        
    • idare
        
    • yürütüyorlar
        
    Bu ülkeyi yöneten şerefsizlerden nefret ediyor olabiliriz ama yine de burası bizim memleketimiz. Open Subtitles قد نكره أبناء الزواني الذين يديرون هذا البلد ولكنه يظل وطننا
    "Burayı yöneten leş kargalarını sıraya dizip... Open Subtitles حلمت أني أصّف هؤلاء الأوغاد الذين يديرون هذا المكان
    Doğrusu, 1980'lerin sonlarında bütün büyük çeteleri idare eden aynı insanlar Chicago'da bugün yine aynı büyük çeteleri yönetiyor. TED فعلاً، نفس الأشخاص الذين كانوا يديرون العصابة في نهاية الثمانينيات هم نفسهم الذين يديرونها الآن.
    Sonrabirbakmışsınkimüzik piyasasını Jimmie Wing.... ...ve onun gibi bir ton ibne yönetiyor. Open Subtitles وتدركون ان هنالك الملايين كأمثال جيمى هؤلاء الرجال يديرون تلك الصناعة
    Bir memleket için çalışıyorlar ve tüm fonksiyonları yönetiyorlar. Çöpleri kaldırıyorlar, kanalizasyon sistemini işletiyorlar. TED فهم يشغلون جزء من الإقليم، وهم يديرون وظائفهم، فهم يجمعون النفايات، ويقومون بتشغيل نظام الصرف الصحي.
    Hollywood'u işleten internet sapıklarına kız. Open Subtitles أكرهي منحرفي الإنترنت الذين يديرون هوليوود
    Ben de öyle! Bu hapishaneyi kahrolası bir şekilde işletiyorlar! Open Subtitles و لا أنا انهم يديرون المكان كما لو كان سجنا
    Her biri işlerini kanunlara uygun şekilde yürüten müvekkillerime karşı suçlamalarını destekleyecek herhangi bir delil sunmadılar. Open Subtitles لم يقوموا بتقديم أي دليل مقنع يدعم إتهاماتهم ضد عملائي الذين يديرون جميعاً أعمالاً قانونية بحتة
    Bu ülkeyi yöneten insanlar şu anda uysal bir ruh halinde değiller. Open Subtitles القوم الذين يديرون هذه البلد الان ليسوا مزاج يسمح بالاستيعاب الان
    bu ülkeyi yöneten bir avuç... insandan birisiniz. Open Subtitles أنت أحد القلائل الذين يديرون فعلا شئون الدولة
    Burada gidebileceğim bir adam yok, her şeyi onlar yönetiyor. Open Subtitles أما هنا فما من رجل يمكننا اللجوء إليه، الرجال يديرون كل شيء
    Yani şimdi GD'yi yapay zekalı bilgisayarlar yönetiyor ve insanlar buna bir şey demiyorlar mı? Open Subtitles إذن حواسب الذكاء الصناعي ، يديرون جلوبال دينامك والناس موافقون على هذا حقاً ؟
    Artık iyi adamlar yok. Tüm oyunu yönetiyorlar. Tüm gezegene sahipler. Open Subtitles إنهم يديرون الأمر بأكمله إنهم يملكون كل شيء ، الكوكب اللعين كلّه
    Ukala adamlar nesillerdir kuruluşları yönetiyorlar. Open Subtitles الرجال الحكماء يديرون هذا المكان لأجيال كيف ؟
    Bu yeri işleten çevreciler ilgili olduğu sürece savunmasız bir hayvanı doldurmayı asla hayal edemem. Open Subtitles طالما هناك ثلاثة حمقى يديرون هذا المكان بشأن الأمور المقلقة لم أحلم قط بالأمور السيىء أيها الحيوان المسالم
    Galler'de dondurma dükkanı işleten bir sürü İtalyan var. Open Subtitles هناك الكثير من الايطاليين في ويلز الذين يديرون محلات الآيس كريم.
    Neredeyse tüm beyazlar, tüm işleri yürüten Nazilere katılır. Open Subtitles تقريباً كل البيض يتبعون الأخوة الآرية الذين يديرون العرض
    - Fernando ile yaşıyor.Bir batakhane işletiyor... Open Subtitles تعيش مع فرناندو يديرون محل قمار
    Yani bir düşün, dünyayı yönetenler onu yerle bir edenlerle aynı o yüzden belki de başına gelecekleri hak ediyordur. Open Subtitles اعني فكر بالأمر, الناس الذين يديرون الأرض هم نفسهم الذين يديرونه إلى الأرض, لذا ربما يستحق ما سوف يحدث إليه
    İstasyonlardaki insanlar, evleri inşa edenler o senin sevdiğin çiftlik sosunu yapanlar. Open Subtitles يديرون المحطات يبنون هذه البيوت يصنعون كل بيوت الماشية يلبسون كما تحب
    Belki White operasyonu terk edilmiş bir fabrikada yürütüyor olabilir. Open Subtitles يحتمل أن البيض يديرون عملياتهم من مصنع مهجور
    Ve muhtemelen işletenler de Andy'nin stüdyo arkadaşları. Open Subtitles أصدقاء (آندي) من الاستوديو من المحتمل أنهم يديرون هذا المكان
    Görünüşe göre Christo, bu ağı yönetenlerden biriymiş. Bu kişiler çocukluk arkadaşları. Open Subtitles "كريستو" و أحد من يديرون الشبكه أصدقاء منذ الطفوله
    Silah ticareti halkasını yönetiyorlardı. Open Subtitles لقد كانو يديرون عصابة لتهريب الأسلحة
    Bunlar ulusal seviyede işletilen dünyanın tek otomatik dağıtım sistemini yürütüyorlar. TED يديرون نظام التسليم الآلي الوحيد في العالم الذي يعمل على نطاق وطني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more