"يديها" - Translation from Arabic to Turkish

    • ellerini
        
    • Elleri
        
    • ellerinde
        
    • elinde
        
    • elini
        
    • ellerinin
        
    • eline
        
    • ellerine
        
    • elinden
        
    • ellerinden
        
    • elleriyle
        
    • eliyle
        
    • kollarını
        
    • eli
        
    • elindeki
        
    Örneğin, anneniz esnemek için ellerini kaldırır ve siz onun davranışını taklit edersiniz. TED لذا، وعلى سبيل المثال، تقوم أمك برفع يديها لتمدهما، وأنت تقوم بتقليد سلوكها
    ellerini ovalamaya devam etti ve küçük parmağı da sağ elindeydi. Open Subtitles إنها تستمر في حكّ إصبعيها الخنصر والسبابة معاً في يديها اليمنى
    düşmüş kardeşimin başına ne geldiğine baktım ve onun acı verici bir şekilde Elleri ve dizleri üzerine düşmüş olduğunu gördüm. TED لأرى ما الذي أصاب شقيقتي التي سقطت واكتشفت أنها سقطتت بصورة مؤلمة على يديها وركبتيها على الأربعة على الأرض
    ellerinde aynı hastalık çıkacak diye ödü kopardı. Open Subtitles كانت خائفة دائماً أن يأتى إليها في يديها
    G şirketinin elinde numuneyi elde ettiklerine dair bir kanıt yok. Open Subtitles وإثبات على أن منشأة جي لم تقع العينة في يديها أيضاً.
    Doaa bacaklarını göğsüne çekmiş oturuyordu, Bassem onun elini tutuyordu. TED "دعاء" كانت جالسة وأرجلها محشورة وملاصقة لصدرها "باسم" يمسك يديها
    Düğün gecemizde karımın ellerinin çok soğuk olduğunu fark etmiştim. Open Subtitles بالترتيب اذا، في ليلة زواجنا لاحظت ان يديها كانتا باردتين
    Isadora 1908'lerde ünlüydü, mavi bir perde asarak, karın boşluğuna ellerini koyup, durur ve bekler ve bekler ve sonra hareket ederdi. TED كانت إيزادورا مشهورة حوالي عام 1908 بوضعها ستارا أزرق، وكانت تقف واضعة يديها فوق ضفيرتها الشمسية وكانت تنتظر، وتنتظر، ثم عندئذ، تتحرك.
    Onu savunmasız bir anda yakalayıp onun kötülük dolu boğazını kesecek ve Cyclops'u kör eden o ellerini doğrayacağım. Open Subtitles بريئه المظهر وطيبه مثلى سوف استطيع بلا شك امساكها واقطع عنقها الشرير, واقطع يديها العملاقتين الشريرتين
    Barones ellerini kirletmeye alışık değildir. Open Subtitles فإن البارونة ليست معتادة على إتساخ يديها
    Onun ellerini çaprazlayarak yürümesini severdim. Open Subtitles كنت أحب طريقتها في المشي وهي تشبك يديها ببعض
    Elleri kıçına bağlantılı sanki. Open Subtitles نعم ؟ انظر انها مثل العاهرة واضعة يديها في مؤخرتها
    Ölçünü bilmiyordum mücevher dükkânındaki kızın da kocaman Elleri vardı. Open Subtitles لم أعرف المقاس المناسب والفتاة العاملة بمتجر المجوهرات كانت يديها كبيرتين.
    Ardından tüm sırtına sıcak mum damlatırken dizleri ve Elleri üstünde emekleteceğim. Open Subtitles وبعدها سوف اجعلها مستلقية على يديها وركبتيها. بينما انا سأقوم بتنقيط الشمع الساخن في جميع انحاء ظهرها.
    Bu kızın ellerinde barut tozu var. Open Subtitles لقد كان لدى تلك الفتاه اثر بارود على يديها
    Birisi bir elinde yarısı yenmiş bir dondurma külahı ve solunda sarı tüyüyle oklar tutuyordu. TED إحداهن أمسكت بإحدى يديها كوزاً من البوظة كانت قد أكلت نصفه و باليد اليسرى السهام ذات الرِّيش الصفراء.
    Şurada durup, röntgen filmi için elini uzatışını hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر أنها كانت تقف هناك وتحمل الأشعة فى يديها
    Bu işi yaparken ellerinin nasıl da titrediğini hatırladı. TED وتذكرت كيف أن يديها ترجفان بعد أن تتم عملها
    Kız, eline aldığında, bebeğe geçen enerjiyi gördüm. Open Subtitles وحين مدت الفتاة يديها رأيت طاقة تخرج منهما إلى جسد الطفلة
    Şu an son ihtiyacım olan şey bu. İnanmıyorum, ellerine bakın. Open Subtitles هيا، هذا آخر شيء أحتاجه اليوم. يا إلهي، انظروا إلى يديها.
    Onun elinden almak o kadar da kolay olmadı. Open Subtitles أؤكد لكِ, لم يكن من السهل أن أنتزعهم من بين يديها
    ellerinden vücuduma bulaşan kiri hissedebiliyordum. Open Subtitles اشعر بالاوساخ التى كانت على جسدى من يديها
    elleriyle renkleri görebilir. Open Subtitles أتعلمين أنه يمكنها أن ترى طيف تلك الألوان من خلال يديها
    Kitabını kenara bıraktı, arkasına yaslandı kağıt bıçağını iki eliyle kavradı. Open Subtitles وضعت كتابها ورجعت الى الخلف ووضعت مشبك الآوراق بأحكام بين يديها
    Ve bir an için uyandığımda, kollarını boynumda hissediyorum. Open Subtitles و للحظة عندما أستيقظ أشعر حقاً بعناق يديها حول عنقي
    Benimle yüz yüzeydi bir eli cebinde diğerinde bir sigara. Open Subtitles كانت أمامى وجهاً لوجه تضع أحدى يديها فى جيبها والآخرى تحمل بها السيجارة
    Bulabildiğim tek şey her iki elindeki eşsiz yara izleri ve nasırlar. Open Subtitles كان تندب فريدة من نوعها و النسيج على كل من يديها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more