"يدّعون" - Translation from Arabic to Turkish

    • iddia
        
    • söylüyorlar
        
    • söyleyen
        
    • söyledikleri
        
    • göre
        
    Hepsi de sosyal bir kulübün üyesi olduklarını, hiçbir şey görmediklerini iddia etmişler. Open Subtitles هم جميعا يدّعون لكي يكونوا أعضاء البعض النادي الاجتماعي، بأنّهم رأوا لا شيء.
    Tüm senatörlere yazmışlar, arkalarında 100,000 adamlarının olduğunu iddia ediyorlar. Open Subtitles أرسلو لكل عضو مجلس شيوخ يدّعون أن وراءهم 100.000 رجل.
    Buluşsal algoritma kullandıklarını iddia ediyorlar ama palavradan ibaret olabilir. Open Subtitles إنهم يدّعون استعمال الخوارزميات الارشادية لكنه لربما أنه مجرد هراء
    Bir planları olduğunu söylüyorlar, ama gerçekte sadece hayatlarımızı tehlikeye atıyorlar. Open Subtitles يدّعون بأن لديهم خطّة لكن بالواقع وضعوا حياتنا بالخطر
    Ara sıra insanlar gizemli bir şekilde ölüyorlar. Hayvan saldırısı olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles حيث يموت الأناس بطرُق غامضة و يدّعون أنها هجمات حيوانية.
    Yanlış adamı yakaladığımızı söyleyen bir sürü isimsiz mektup alıyorum. Open Subtitles أتاني عشرات المجانين يدّعون ذلك جميعهم يقول أننا أعتقلنا الشخص الخاطئ
    Uzman olduğunu iddia edenler analizlerinin sınırlılığının farkında olmalı. TED وأولئك من يدّعون منا انهم خبراء يجب عليهم ان يدركون حدود تحاليلنا
    Ruslar uydu imha silahlarına karşı olduklarını iddia ediyor. Open Subtitles إن الروس يدّعون أنهم ضد أسلحة الأقمار الصناعية
    Avukatları fokun değerinin 250 bin dolar olduğunu iddia ediyor. Open Subtitles محاميها يدّعون ان تلك الفقمة تساوي 250 ألف دولار
    Liderleriniz, bunun, kendi ülkelerine barış ve huzur getireceğini iddia ediyorlar. Open Subtitles قوّاتكم يدّعون أنها ستجلب السلام و الأمن لدولتيهما
    Senin dünyanda beni ya da ağabeylerimi bildiklerini iddia eden bazı insanlar husumetlerini, bencilliklerini ve hasetlerini bizim kisvemiz altında yapıyor. Open Subtitles هنالك البعض على أرضكم هذه، يدّعون أنهم يعرفونني واخوتي، ويقومون بأعمالهم الأنانية وذات النية السيئة باسمنا
    Onlar senin Bay Prince'i uçmaya hazır olmadığı konusunda ikna etmen ve bu konuda Donanmayı uyarman gerektiğini iddia ediyorlar. Open Subtitles يدّعون أنّه كان يجب عليك أن تتفهم أن السيد برينس لم يكن مستعداً للطيران وأنه كان يجب عليك أن تحذّر البحرية عن حالته
    Böylelikle, tanrısal kahramanlarla aralarında bir bağ olduğunu iddia edebiliyorlardı. Open Subtitles أحياناً كانوا يدّعون صلتهم بأحد من تلك الأبطال المقدسين.
    Yani, federal ajan olduklarını iddia eden birileri, tüm eşyaları götürmüş. Open Subtitles حسناً ، هناكَ أناس يدّعون أنّهم عملاء فيدراليين صادروا ممتلكاتها
    Ve diğerleri, hepsi aynı şeyi iddia peygamber söylüyorlar. Open Subtitles الأخرى قالت الأمر ذاته، جميعهم يدّعون ذلك
    Geldikleri gezegen olan Novus'ta milyonlarca kişinin yaşadığını söylüyorlar. Open Subtitles لكن هم يدّعون أن كوكب نوفوس الذي قدموا منه به ملايين
    Hasımların içki kaçakçılarını hapse atmadığını söylüyorlar. Open Subtitles خصومكم يدّعون بأنكم لاتقومون بوضع المروجين في السجون
    Bunun tersini söyleyen birden çok şahit var. Open Subtitles ولكن لدينا العديد من الضحايا الذين يدّعون خلاف ذلك
    Hapiste suçlu olduğunu söyleyen olmaz ki. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}أقصد أنّ السجّون لا تخلو ممّن يدّعون برائتهم.
    Amerika'yı sevdiğini söyleyen ama Amerikalılara tahammül edemediği açık olan birine daha ne kadar sabır göstereceksin? Open Subtitles كيف تصبر على أناس يدّعون أنهم يحبون "أمريكا"... وبالكاد يطيقون الأمريكيون؟
    Çünkü yaptığı son şey, o teknedekilerin söyledikleri kişiler olmadığına dair bizi uyarmaktı. Open Subtitles لأنّ آخر أمر فعله كان لتحذيرنا من أنّ أولئك القوم على متن القارب ليسوا كما يدّعون
    Onlara göre kahin tarzı tarım sadece insan alanını kapsıyor ve daha çok insanı düşük ücretli tarımsal işçiliğe çekiyorlar. TED يدّعون أن النمط الزراعي للأنبياء يوسع الأثر البشري فقط ويحول المزيد من الناس إلى مزارعين ذوي أجور منخفضة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more