"يذهبون الى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gidiyorlar
        
    • gider
        
    • giden
        
    • giderler
        
    Dalgalar nereye gidiyorsa, onlar da parayla oraya gidiyorlar. Open Subtitles إنهم يترحلّون بالأموال يذهبون الى حيث الأمواج
    Michelet Bulvarından gidiyorlar, Mazard meydanından geçecekler! Open Subtitles يذهبون الى جادة ميشيلت، سيصلون إلى مكان اسمه مازارد
    Bazıları 10. yıldönümlerinde Fiji'ye gidiyorlar. Open Subtitles بعض الناس يذهبون الى فيجي لأحياء ذكراهم العاشره
    Pek çok iyi kadın haftasonu sahile gider. Open Subtitles مجموعة من النساء الحسناوات يذهبون الى الشاطئ كل نهاية اسبوع
    Bazı küçük aptallar üniversiteye gider. Bazı küçük aptallar evde kalır. Open Subtitles أن بعض المغفلين يذهبون الى الكليه ومغفلون آخرون يجلسون بالبيت
    Ray bana pek striptiz kulüplerine giden biri gibi gözükmedi. Open Subtitles راى لا يبدو من الرجال الذين يذهبون الى نوادى التعرى
    Ve bu küçük korsan böcekleri salarsak, iyi olanları, örneğin, tatlı biber bölümüne, çiçeklere giderler. TED وإذا نحن نشرنا تلك الحشرات الدقيقة القراصنة، الجيد منها، على سبيل المثال ، في مؤامرة الفلفل الحلو، يذهبون الى الزهور.
    Bazıları 10. yıldönümlerinde Fiji'ye gidiyorlar. Open Subtitles بعض الناس يذهبون الى فيجي لأحياء ذكراهم العاشره
    Evlerine gidiyorlar, duşunu alıyorlar, rahatlıyorlar. Open Subtitles يذهبون الى بيوتهم .. يستحمون وينعشوا أنفسهم
    Ve her sabah bisiklet sürüyorlar ve müzelere gidiyorlar. - Lemon, sen zengin bir boşanmış kadın değilsin. - Biliyorum. Open Subtitles و ينسجون كل صباح, و يذهبون الى المتاحف ليمون, أنتي لستي مطلقه وثرية
    Hayır. Jane'yle Alex'inkiler seks kampına gidiyorlar. Open Subtitles لا, اهل اليكس وجين سوف يذهبون الى مخيم الجنس هذه السنه
    Neyse, uzak bir yere gidiyorlar, tek mezar kazıp ölümüne kapışıyorlar. Open Subtitles على أي حال , يذهبون الى مكان ما بعيد يحفرون قبر ويتقاتلون للموت
    İşte hayalci olmayan bir gerçek-- Rönesans Almanya'sında dedikleri gibi, şehir sizi özgür kılıyor. Bazı insanlar Şangay gibi yerlere gidiyorlar, fakat çoğu da estetiğin hüküm sürdüğü gecekondu şehirlere gidiyor. TED وهذه هي الحقيقة غير الرومانسية-- وهواء المدينة يجعلك حُراً قالوا في ألمانيا الناهضة. حتى أن بعض الناس يذهبون إلى أماكن مثل شنغهاي، لكن معظمهم يذهبون الى مدن عشوائية حيث يحكم الجمال
    Birçok çocuk üniversiteye 18 yaşındayken gider. Open Subtitles الكثير من الفتيه يذهبون الى الكليه في السن 18
    Birçok çocuk üniversiteye 18 yaşındayken gider. Open Subtitles الكثير من الفتيه يذهبون الى الكليه في السن 18
    Önemli değil. Bazı dedeler de cehenneme gider. Open Subtitles انها ليست امر كبير بعد الاجداد يذهبون الى الجحيم
    O, İbizalı. Oraya sürüyle bekâr erkek gider. Open Subtitles الكثير من الصبية العُزب يذهبون الى هناك انها طريقة للانهيار
    Ormana giden her bilim ekibi için koruma müfrezeleri olsun. Open Subtitles وتحرس المعلومات فى كل فريق من العلماء يذهبون الى الغابة
    Çünkü kuzey yarımkürede konuştuğum sinemaya giden insanlar bunu hissediyordu. TED لان الاشخاص الذين تحدثت اليهم في قسم الكرة الارضية الشمالي عندما كانوا يذهبون الى السينما , كانوا يشعرون بذلك
    - Sadece yaşlı insanlar Baloya erkenden giderler, anne. Open Subtitles أوهـ,حسنا فقط الكبار بالسن يذهبون الى الحفل في وقت مبكر,
    İnsanlar her zaman hiç kimsenin bilmesini istemedikleri işleri yapacakları zaman Torchy'e giderler. Open Subtitles نعم الكل يذهبون الى تورشيز دوما ليفعلوا الاشياء التي لا يريدون ان يعلم عنها احد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more