Sorun şu ki, birilerinin onu izliyor olduğundan oldukça eminiz. | Open Subtitles | لكن نحن متأكدون جداً أن أحداً يراقبها حسناً. |
Onu uyurken izliyor. Bu nasıl sapıkça olmuyor? | Open Subtitles | ،إنه يراقبها أثناء نومها كيف لا يكون هذا تحرّشاً؟ |
Onu izliyor ve kaydediyordu. Karşılıklı bir şey değildi. | Open Subtitles | لقد كان يراقبها و يسجلها هذا الشعور لم يكن متبادلاً |
Harikadır. Harika bir laboratuar partneridir. Ona göz kulak olacaktır. | Open Subtitles | إنه عظيم ، إنه شريك معمل مدهش سوف يراقبها |
O anlardan birinde eşinizi izleyen başka biri daha olabilir. | Open Subtitles | حسنا في احدى تلك اللحظات قد يكون هناك احد كان يراقبها ايضا |
Bu yüzden onu öldürmek yerine New York'ta peşine maymun taktın. | Open Subtitles | لهذا جعلتِ قرداً يراقبها في "نيويورك" عوضَ قتلها |
Senin için kardeşini izliyordu ki sana haber verebilsin | Open Subtitles | لقد كان يراقبها ويوافيك بالتقرير في انتظار أن تتصرف |
Onu izlediğini ve gecenin bir vakti evine girdiğini biliyordu. | Open Subtitles | يراقبها و يدخل إلى منزلها بمنتصف الليالي |
Bizim adam, havalandırma boşluğundan onu izliyormuş. | Open Subtitles | هناك رجل يراقبها من تهويات السخان |
Tanrı onu izliyor. Tanrı onu cezalandıracak. | Open Subtitles | إن الله يراقبها إن الله سيعاقبها |
Birisi beni izliyor, onu izliyor, onu okuldan bu yüzden aldım. | Open Subtitles | شخصٌ ما يراقبنى ! يراقبها ! لذلك أخذتها من المدرسة |
- Devon yine onu izliyor. - Etrafta başkası var mı? | Open Subtitles | ـ و " ديفون " يراقبها من جديد ـ هل هُناك أى شخص آخر بالجوار ؟ |
Bu adam onu izliyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يراقبها. |
Jack, babası onun aklının hep bir köşesinde. Onu hep izliyor. | Open Subtitles | (جاك), في ذاكرتها هو دائماً خلفها تماماً, يراقبها |
Onu izliyor, saldırıya hazır bekliyor. | Open Subtitles | يراقبها, جاهزاً لينقض عليها |
Başın belada sandım, o aptal polise de ona göz kulak olmasını söylemiştim. | Open Subtitles | ولكني كُنت أعتقد أنكِ واقعة في مشكلة ولقد أخبرت ذلك الشرطي الغبي أن يراقبها |
Köpekler sürekli tehlikede olduğundan ekip, kapanlara yakalanabilirler diye onlara göz kulak oluyor. | Open Subtitles | بتعرّض الكلاب لهذا الخطر الدائم يراقبها الفريق احتياطًا في حال وقع أحدها في مصيدة ما |
Sadece bana birinin ona göz kulak olduğundan emin olacağına dair söz ver, tamam mı? | Open Subtitles | عديني وحسب ...أن تتأكدي أن يراقبها أحدهم عن كثب ، حسناً؟ |
Kulüplerin birinde onu izleyen bir kovboy vardı. | Open Subtitles | كان هناك هذا الرجل في أحد الأندية هذا الكاوبوي الذي كان يراقبها |
Onu bir süredir izleyen biri olabilir. | Open Subtitles | قد يكون شخصا كان يراقبها لفترة |
Bırakın gitsin ama peşine birini takın. | Open Subtitles | دعها تنصرف و عين من يراقبها |
Bu sürüngen onu haftalarca izliyordu. | Open Subtitles | هذا المعتوه كان يراقبها منذ أسابيع |
Bak. Her hareketini izlediğini yazmış. | Open Subtitles | كتبت أنه كان يراقبها في جميع تحركاتها. |
O'nu izliyormuş. | Open Subtitles | لقد كان يراقبها |