İdare ederdi galiba. ama güneşi mi sakladınız ne yaptınız? | Open Subtitles | الأمر كان على ما يرام لكن هل أخفى أحدهم الشمس؟ |
İyi iş yaptın, ama görevin bitti. | Open Subtitles | قد قمت بعملك على خير ما يرام لكن تنحيت من مهامك |
Biz bebekken her şey yolundaymış, ama annem bebeklerinin büyümesini kabullenemediğinde onlardan kopmaya başlıyormuş. | Open Subtitles | أننا عندما كنا أطفالاً كان كل شيء كما يرام لكن أمي لم تستطع تحمل فكرة أن أطفالها يكبرون في السن وينفصلون عنها |
Her şey yolunda ama emin olmak için yeni bir yere yerleştireceğiz. | Open Subtitles | ،الأمور على ما يرام لكن علينا نقلهما بداعي السلامة |
Duygusallık iyidir ama sağlama almak için soğuk ve katı gerçekler bulmalısın. | Open Subtitles | العاطفه على ما يرام لكن يجب ان تمتلك بعض القساوه و الحقائق الثابته لدعمك |
Bak, Rachael sakinleşecek ve her şey yoluna girecektir, ama bunlar olurken... | Open Subtitles | رايتشل سوف تهدأ وكل شيء سيكون على ما يرام , لكن في هذا الوقت |
Aranızın iyi olmadığını biliyorum ama polisin bir teorisi var. | Open Subtitles | انا اعرف انكِ منذ مرة لستِ على ما يرام لكن الشرطة لديهم نظرية |
Bir şey olmaz. ama güçlerimizi kullanamayız. | Open Subtitles | سنكون على ما يرام لكن علينا ألا نستخدم قدراتنا |
Tanrım, zayıftı ve çok iyi görünüyordu, ama kolesterol nereye gidiyor? | Open Subtitles | كان نحيلاً وبدا على خير ما يرام لكن أين يذهب ذلك الكوليسترول؟ |
- İyileşecek, ama altı ay sonra buraya tekrar gelecek. | Open Subtitles | -سيكون على ما يرام , لكن مثل ما قلت, سيصاب بقرحة بعد ستة شهور مرة اخرى. |
Düzelecek. ama bu geçici. | Open Subtitles | ستكون على ما يرام لكن بشكل مؤقت |
Böcük bu halde olabilir ama sen iyi durumdasın. | Open Subtitles | الحشرة لا تبدو على ما يرام لكن أنت بخير |
İyi olduğumu söyledim ama kalbim çok hızlı atıyor, peki, hastanede mi buluşalım yoksa şehirden çıkmayı mı deneyelim, çünkü ben, bilmiyorum heyecanlandım. | Open Subtitles | يا حبيبي أعرف أنني قلت أنني على ما يرام لكن دقات قلبي سريعاً وحسنا ً لذلك ينبغي أن نذهب للمستشفى في أسرع وقت وإلا نحاول الخروج من تلك المدينة، لأنني أنا لا أعرف إذا ما كنت متوترة أو أن شيء ما سيحدث |
Polis iyileşecek ama Ben Daris'ten bir iz yok. | Open Subtitles | نائبك سيكون على ما يرام لكن ليس هناك أي علامة على وجود "بين داريس". |
- İyi olmadığını biliyorum, ...ama gerçekten gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | - أنا أعلم أنكِ لستِ على ما يرام لكن يجب أن نغادر حالاً |
ama Donna sorun olmadığını söyledi, ve görünüşe göre sorunmuş. | Open Subtitles | لكن (دونـا) قـالت أنهـا على مـا يرام لكن على مـا يبدو هي ليست على ما يرام |
Bebek iyi, ama Ava'da ödem var. | Open Subtitles | كان الأمر على ما يرام , لكن (آيفا) مصابة بوذمة |
Her şey harika gidiyordu ama birden beni en ön sıraya sürükledi. | Open Subtitles | كل شيء كان يسير على ما يرام , لكن فجأة ... سحبت طاولتي لمقدمة الفصل . |
Hayır, hayır iyiyim. ama Jamie ne olacak? | Open Subtitles | كلا,كلا,سأكون على ما يرام,لكن ماذا عن(جيمي)؟ |
İyi olduklarından eminim ama Schiller gibi dağıtım yapamazlar. | Open Subtitles | أنا متأكد انهم على ما يرام لكن لا يمكنهم التوزيع (كما يفعل (شيلر |