Sistem onları farklı bir şekilde görüyor ve umarım onları toplum içinde gördüğünüzde, siz de değiştiklerini anlarsınız. | TED | والنظام يراهم بطريقة مختلفة. وعندما تقابلوهم في المجتمع أتمنى أن تروهم باختلاف أيضًا. |
Arabayı arkaya park et. Kimse görmesin. | Open Subtitles | أوقف السيارات بأسفل هناك حيـــث لن يراهم. |
Onları bir daha gören olmadı. Aynı efsane, yunus olduklarını söyler. | Open Subtitles | ثم سقطت في البحر لإنقاذه ومن ذلك الوقت لم يراهم أحد |
Yanılıyorsam beni düzeltin ama bir geyiğe çarpma anısına sahip olması gerek, uyanıkken görmesi değil. | Open Subtitles | صحح لي اذا كنت على خطأ ولكن يفترض به ان يكون لديه ذاكرة عن صدم غزال وليس ان يراهم في يقظته |
Diğerlerinin ekonomik başarısızlık ve yokluk gördüğü yerde, gezginler liberalizm ve özgürlük prizmasından kendi var oluşlarını görüyorlar. | TED | بينما يراهم البعض قصصا للحرمان والفشل الاقتصادي، يرى الرحّالة وجودهم من منظور العتق والحرية. |
Böylece kimse onları görmedi. | Open Subtitles | . بالضبط. ولا يراهم احد .... هكذا اتضحت الرؤية |
John Powell, eyalet hapishanesinin altıncı katındaki bir mahkum, onları görür. | Open Subtitles | جون باول , وهو سجين في الطابق السادس من سجن المقاطعة , يراهم |
Sizler suçla savaşmada azimliyiz diyebilesiniz diye insanların göreceği yerlere, kaldırımlara devriyelere daha fazla polis çıkarmak. | Open Subtitles | المزيد من القوّات حيث يراهم الناس المزيد منها الشوارع المزيد من القوّات المتحرّكة لكي تدّعوا بأنكم تواجهون الجريمة بحزم |
Amca onları görmeden bitirmiyor. | Open Subtitles | العم لن ينتهي حتى يراهم |
Eğer böyleyse onu görmemiş böylece ona çarpmışlardır. | Open Subtitles | حسناً إذا كانت القضية هكذا عندها هم لم يروه و هو لم يراهم |
Maxime onları müşteriden çok hastaları olarak görüyor. | Open Subtitles | مكسيم كان يراهم ويعاملهم كمرضى وليس كعملاء وزبائن |
Onları ayda bir görüyor. Bu garezden başka bir şey değil. Şimdi, bakın. | Open Subtitles | إنه يقول أنه يريدهم قريبون منه هؤلاءالأولادالذين يراهم في الشهرمرةواحدة |
Hızlıca hallet ki İspanyollar görmesin. | Open Subtitles | انزلهم بسرعة قبل أن يراهم الأسبانيون |
Çocukları kimse görmesin, anladın mı? | Open Subtitles | لا يراهم أحد , هل فهمتني ؟ |
Onların canavar olmadığını kendisi gibi mucit olduğunu gören şehirdeki tek kişiymiş. | Open Subtitles | الرجل الوحيد في المدينة الذي كان يراهم ليسوا وحوشاً، لكنم معماريون مثله. |
Fakat geyiğe çarpma anısı olmalı, uyanıkken onları görmesi değil. | Open Subtitles | ولكن يفترض به ان يكون لديه ذاكرة عن صدم غزال وليس ان يراهم في يقظته |
Sabıka kaydı olmasa bile düşman olarak gördüğü kişilere karşı suç durursunda bulunmuş ya da bir protesto eylemine katılmış olabilir. | Open Subtitles | رغم ان ليس مرجحا ان يكون لديه سجل اجرامي من الممكن ان يكون قد قدم شكاوى او رفع دعاوى قضائية مدنية ضد من يراهم كخصوم له |
Kafayı yiyip yemediklerini bilmiyorsun. Onları kimse görmedi. | Open Subtitles | لا ادرى اين يتم نفيهم لم يراهم احد |
Onları görür görmez üzerindekileri atar. | Open Subtitles | سيرمي الفتى كل ما لديه حينما يراهم قادمين. |
göreceği kişi biz olmayacağız da ondan. | Open Subtitles | لأنه لن نكون الأشخاص الذينَ يراهم قادمين |
Dieter, Achmed bunları görmeden iyi bir temizlesin. | Open Subtitles | أنظر ذلك ( ديتر ) ينظفهم جيدا قبل أن يراهم ( أشمد ) |
Altı daireyi silip süpürmüşler, ...ama kimse görmemiş. | Open Subtitles | مسحوا ست شقق ولكن لم يراهم أحد وهم يغادرون |
Çünkü Bay Holmes'un müşterisi gelip giderken Görülmek istemiyor, öyle mi? | Open Subtitles | و هذا و لأن عملاء مستر هلمز لا يحبذوا ان يراهم أحد عند الذهاب و الخروج ؟ هل كلهم مصاصي دماء الشركات ؟ |
Kimsenin daha görmediği diğer 5 Cylonu gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت وجوه الخمسة الأخرون ؟ -الذين لم يراهم احداً ؟ |
Herkesin görebileceği, ama özel balkonundan onu seyreden... mücevherlerin sahibinden başka kimsenin bilemeyeceği bir yerde. | Open Subtitles | حيث يستطيع كل العالم ان يراهم, ورغم هذا, لا يعرف احد مكانهم عدا الرجل الذى اعطاهم اياها, مأخوذين من الصندوق الملكى |
- Yüzlerinin görülmemesine dikkat edin. | Open Subtitles | - إحرص ألا يراهم أحد ثانية |