Rüyamda sıkça bana gülümseyen... ve ellerinde parlak bir şey olan, bir çift kişi görüyorum. | Open Subtitles | يراودني في الحلم دائما وهم يبتسموا لي وينادوني يمسك شيء لامع |
Yinelenen bir rüya görüyorum. | Open Subtitles | لدي هذا الحلم الذي يراودني وهو أنه في العالم الآخر |
Bedenime girmediği zaman bile içimde döneceği hakkında kötü bir his olurdu. | Open Subtitles | حتى حين كان يغيب عني كان يراودني ذلك الشعور المُمِضّ بقرب عودته |
Ve ne zaman helal et almak için semt kasabına gitsem, içime kötü bir his doğuyordu. | TED | وكلما ذهبت إلى جزار محلي لشراء بعض اللحم الحلال، كان هنالك شعور يراودني. |
İnan ya da inanma kilise ve rahibe hakkında gördüğüm rüyayı tekerrür ediyorum. | Open Subtitles | صدقي ذلك أو لا, لا يزال يراودني هذا الحلم المتكرر حول كنيسة وراهبة |
Aynı hisse, mağazadan bir şey çalmadan önce de kapılıyorum. | Open Subtitles | يراودني نفس الشعور ، مباشرة قبل قبل أن أسرق شيء |
Neden bu moral konuşmasının sadece benim için olmadığını hissediyorum? | Open Subtitles | لماذا يراودني احساس أن كلامك المشجع ليس موجها لي ؟ |
Biliyorsun değil mi? Uyuduğumda hep bu rüyayı görüyorum. | Open Subtitles | عندما أنــام يراودني دائما هذا الحلم حيث تطلب مني الزواج فيه |
Sürekli uçtuğum bir rüya görüyorum anlıyor musun? | Open Subtitles | لا زال يراودني ذلك الحلم حيث أحلق، أترى؟ |
Pek iyi uyuyamıyorum ve sürekli aynı kıyametimsi rüyayı görüyorum. | Open Subtitles | لا أنال قسطا طيبا من النوم و ما زال هذا الحلم يراودني |
Ve bu anda, içimde alçakgönüllülüğün yükseldiği hissini her seferinde hala alırım. | TED | في هذه اللحظة، هناك إحساس يراودني دوماً، إنه إحساس بالخُنوع. |
Her şey güzel olacak. Ama bir sorun var. İçimde bir his var. | Open Subtitles | كل هذا رائع لكن هناك مشكلة واحدة يراودني احساس سيئ |
Bilmem ki, bu resimlere baktıkça içimde bir şeylerin kıpırdandığını hissediyorum | Open Subtitles | لا أعلم، بدأ يراودني شعور رقيق بالنظر إلى هذه |
Korku giriyor içime! Korkuyorum, bir felaket olacak diye! | Open Subtitles | يراودني الخوف، كم أخاف شيئ مجهول |
Hâlâ içime sinmeyen bir şeyler var. | Open Subtitles | مازال يراودني هذا الشعور المزعج بشأنه |
Ama bu saç şeklin bana sürekli gördüğüm bir rüyayı hatırlattı. | Open Subtitles | ولكن شعرك القصير يذكرني بالحلم الذي يراودني |
Fakat öyle bir duyguya kapılıyorum ki, siz bu kadar rahat olmazdınız ve bütün bunları çabucak kabullenmezdiniz, eğer diplomatik dokunulmazlığınız olmasaydı. | Open Subtitles | يراودني شعور أنه لن يكون باهظ الثمن لن يكون سريع الاعتراف بكل هذا إن لم تكن تمتلك حصانةً دبلوماسية |
Niçin bize birşey anlatacak mışsınız gibi bir hisse kapıldım? | Open Subtitles | فسأفعل أي شيء لأساعد لماذا يراودني شعور أنك تريد أن تقول لنا شيء؟ |