Hiç hata yapmıyor | Open Subtitles | هو لا يرتكب خطأ أبدا |
Hiç hata yapmıyor | Open Subtitles | يبدو بأنه لا يرتكب خطأ |
Bir adamın, böyle büyük bir hata yaptıktan sonra, yapabileceği tek bir şey vardır. | Open Subtitles | هناك شىء واحد فقط يستطيع الشخص عملة عندما يرتكب خطأ كبير كهذا |
İnsanlar benim adımı "küçük bir hata yapmak" anlamında mı kullanıyor? | Open Subtitles | هل يستخدم الناس إسمي بمعنى "يرتكب خطأ صغيراً" ؟ |
hata yapıyor. Zamanı olduğunu sanıyor. Yok. | Open Subtitles | ، إنه يرتكب خطأ فديحاً يعتقد أنه يمتلك وقتاً، بالعكس |
- Herkes hata yapabilir. - Seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أي شخص يمكن ان يرتكب خطأ صغير حتى انت اريد ان اتكلم معك جودي |
"Hayatımı" etkileyecek bir hata yapmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن ادعه يرتكب خطأ الذي سيؤثر عليه لبقية حياتي |
Belki bir gün bir hata yapar da soruşturmayla yüz yüze kalır. | Open Subtitles | قد يرتكب خطأ ما ذات يوم ستتيح لنا محاكمته |
Şu ana kadar tek bir hata yapmamış birinin. | Open Subtitles | الذي يصل لهذه النقطة لن يرتكب خطأ واحداً |
Kardeşin çok büyük bir hata yapmak üzere. | Open Subtitles | أخيك على وشك أن يرتكب خطأ فادحًا |
Ancak, Beale işinde ciddi bir hata yapıyor. | Open Subtitles | هذا قد يفّسر سلوكه في أجتماع مالكي الأسهم مع ذلك، أعتقد أنه يرتكب خطأ جسيما برجوع(بيل) إلى عمله |
Başkan Johnson Vietnamda trajik bir hata yapıyor. | Open Subtitles | الرئيس (جونسون) يرتكب خطأ مأساوي في فيتنام. |
hata yapıyor! , Pharnakes. | Open Subtitles | (إنه يرتكب خطأ يا (فارنيكوس |
Bir mayın uzmanı hayatında sadece bir kere hata yapabilir. - İki hata. | Open Subtitles | يقولون أن خبير الألغام يرتكب خطأ واحدا في حياته |
Hadi ama, herkes hata yapabilir. | Open Subtitles | هيا، أي واحد يمكن أن يرتكب خطأ |
Herkes hata yapabilir. | Open Subtitles | حسنٌ، أي واحد يمكن أن يرتكب خطأ. |