"يرسله" - Translation from Arabic to Turkish

    • gönderdiği
        
    • gönderecek
        
    • göndereceği
        
    • gönderir
        
    • gönderiyor
        
    Hayran kulüplerinin gönderdiği zırvalıklara karşı ilgim de yoktur. Open Subtitles فأنا لا أهتم بما يرسله إليك معجبيك من هراءات
    Bazen Tanrı'nın bize gönderdiği şeyle yüzleşmemiz gerekir. Pekala. Beyin sarsıntısı, gebeyi, sancı şekline girerek ağrıdan koruyor. Open Subtitles أحيانا علينا أن نتعامل مع ما يرسله الرب لنا. والارتجاج منعها من التعرف على الألم و الولاده
    Rod, gardiyanların mektupları açtıklarını ve insanların gönderdiği paraları aldıklarını söylemişti. Open Subtitles رود قال ان الحراس كانوا يفتحون بريده و ياخذون المال الذي يرسله الناس
    Ve sonra Roma'ya Ahlak Teolojisi veya Dini Kanunları çalışmaya gönderecek. Open Subtitles ومن ثمّ يرسله إلى رومـا لدراسة علم اللآهوت الاخلاقي والقانون الكنسي.
    Bu ofisteki, Chase'nin bize göndereceği ses akışını filitreleme yeteneğine sahip olan tek kişi o. Open Subtitles انها الوحيدة فى هذا المكتب القادرة على (فلترة الصوت الذى يرسله لنا (تشايس
    Sonra da o imzalar ve geri gönderir. Open Subtitles - . أجل - و هو يوقع عليه . و يرسله لى مرة أخرى
    - Cape Race'e ne gönderiyor? Open Subtitles وما الذي يرسله لكايب رايس؟ المزيد من الأمور الشخصية
    Dizinin siteye kaydolanlara gönderdiği bir mesaj bu. Open Subtitles الرسالة شيء يرسله العرض لكل من يسجل، الجميع يتلقاها.
    Babanızın her ay şahsi hesabından gönderdiği çek. Open Subtitles إنه شيك كان يرسله والدك من حسابه الشخصي كل شهر
    Onun gönderdiği her kuruşa ihtiyaçları vardı. Open Subtitles فهم بحاجة الى كل دولار كان يرسله لهم
    Slater, bunu Chloe'nin kitapları aracılığıyla Woods'a gönderdiği için elektronik açıdan takibe takılma durumu söz konusu olmuyor. Open Subtitles (سلايتر) ، يرسله إلى (وودز) عن طريق كتب (كلوي) لكي لا يكون هناك رابط إلكتروني إنه أمرٌ ذكي
    Savcı bey Kim Sang Pil'in gönderdiği biri değil. Open Subtitles لم يرسله المستشار "كيم"..
    Babamın böyle şeyler için genellikle gönderdiği adam uygun değil o yüzden Meksika'dan Simon'u gönderdi. Open Subtitles الرجل الذي يرسله والدي في العادة لمثل هذه الأمور لم يكن متاحاً... لذا أرسل (سيمون) من (المكسيك).
    Yaşlı adam seni buraya gönderecek kadar kafayı yemiş olmalı . Open Subtitles الرجل العجوز يجب أن يكون من بندقه يرسله فوق هنا.
    Haberlere gönderecek, değil mi? Ulusal gazeteler... Open Subtitles سوف يرسله للأخبار للتغطية المحلية
    Bu ofisteki, Chase'nin bize göndereceği ses akışını filitreleme yeteneğine sahip olan tek kişi o. Open Subtitles انها الوحيدة فى هذا المكتب القادرة على (فلترة الصوت الذى يرسله لنا (تشايس
    Bu ofisteki, Chase'nin bize göndereceği ses akışını filtreleme yeteneğine sahip olan tek kişi o. Open Subtitles انها الوحيدة فى هذا المكتب القادرة على فلترة الصوت الذى يرسله لنا (تشايس)
    Ya eski kocamı gönderir ya da istifamı kabul eder. Open Subtitles إما يرسله أو يقبل إستقالتي
    ...ve sonra da sosis fabrikasına gönderir. Open Subtitles "ثم يرسله لمصنع السجق"
    Ülkede bol bol yitecek var ama Louis hepsini orduya gönderiyor. Open Subtitles لقد كان هناك الكثير من الغذاء فى البلاد قبل ان يرسله "لويس" الى الجيش
    16 yaşında bir çocuk ve Goetz duruşma, yargılanma olmadan onu hapse gönderiyor. Open Subtitles إنه ذات ال16 ربيعا و (جوتز) يرسله للسجن بدون أي قاضى , و لا محكامة , ولا شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more