"يرسلوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • göndermelerini
        
    • göndermediler
        
    • göndersinler
        
    • göndermeleri
        
    • göndermezler
        
    • gönderiyorlar
        
    • göndermek
        
    • gönderdiler
        
    • göndermesini
        
    • gönderecekler
        
    • göndermemişler
        
    • yollarlar
        
    • göndermeden
        
    • yollamadılar
        
    • yollamalarını
        
    ve ben kitabımı yazarken tüm bu şirketler ile temas kurdum ve bana gerçek örnekler göndermelerini talep ettim ve gerçek numuneler. TED وعندما كنت اعد هذا الكتاب واجمع المعلومات عن المنتجات والمنتجين لانني كنت اريد منهم ان يرسلوا لي عينات من منتجاتهم ونماذج حقيقية
    Neden çocukları gönderdiler? Neden asıl birlikleri göndermediler! ? Open Subtitles لماذا أرسلوا الأطفال , لماذا لم يرسلوا تعزيزات مناسبة
    Herifin evinde buluşmak için birini göndersinler. Open Subtitles حسنا لقد فهمتك.ل اجعليهم يرسلوا لى متخصص انا فى شقت هذا الشابط
    Ah, bu peruk o kadar sıkı ki, yanında bir de aspirin göndermeleri gerekirdi. Merhaba. Open Subtitles تلك البروكة ضيقة للغاية كان عليهم أن يرسلوا دواء للرأس معها
    Bana bir konteynır dolusu kabartma tozu göndermezler, tamam mı? Open Subtitles فهم لن يرسلوا إلى حاوية مملوءة بصودا التخبيز ، إتفقنا؟
    Yani, pala ve elektrikli çubuklarla kafayı bozan bir sosyopat gönderiyorlar. Open Subtitles و بهذا يرسلوا مختل أجتماعي له ميول لإستخدام المناجل و المسدسات الكهربائية هذا كله من أجل تخفيض
    Telefon edip helikopter göndermelerini söyleyin. Open Subtitles إتصل بالبر وأطلب منهم أن يرسلوا الطوافات اللعينة
    Onlara 100.000 dinar göndermelerini söyle, eğer bir daha onu görmek istiyorlarsa... Open Subtitles أخبرهم أن يرسلوا مائة ألف دينار لو أنهم يريدون رؤية..
    150 Parça göndermelerini istedim, teslimattan sonra ödeyeceğim. Open Subtitles أتمنى أن يرسلوا 150 قطعة سأدفع بعد تسلم البضاعة
    Bana kopyasını bile göndermediler. İki gün stüdyoda kaldım ve sonra "bizi arama" dediler. Open Subtitles إنهم لم يرسلوا لي نسخة حتى يومين في الإستوديو وبعد ذلك لا يتصلون بنا
    Piçler altı saat itfaiye göndermediler. Open Subtitles اللقطاء لم يرسلوا سيارات الإطفاء لأكثر من ست ساعات أو شيء.
    Birini Woodlawn'a göndersinler ve etrafa göz kulak ol. Open Subtitles أخبرهم أن يرسلوا واحده إلى وودلون ليراقبوا المكان حتى نصل هناك
    Ben yokken işlerle ilgilenmesi için birkaç memur göndersinler. Open Subtitles وأطلب أن يرسلوا بضع نُواب لمراقبة المكان وأنا غائب
    Ah, bu peruk o kadar sıkı ki, yanında bir de aspirin göndermeleri gerekirdi. Merhaba. Fikir nedir? Open Subtitles تلك البروكة ضيقة للغاية كان عليهم أن يرسلوا دواء للرأس معها
    Doğruyu söylersem bizi hapse göndermezler değil mi? Open Subtitles لو قلت الحقيقة لن يرسلوا بنا للسجن صحيح ؟
    Acil ekip gönderiyorlar. Maksimum beş-yedi dakika arası. Open Subtitles إنّهم يرسلوا فريق الطوارئ سيصلوا خلال 5 إلى 7 دقائق كحد أقصى.
    Noel döneminin yaklaşması nedeniyle yakınlarına Noel kartı göndermek isteyenler bunu en geç 13 Ağustosa kadar yapmalılar. Open Subtitles موسم الاجازات يقترب بسرعة هولاء الافراد الذين يتمنون ان يرسلوا بطاقات الكريسماس المنزلية الذين يريدون ارسال بطاقات التهنئة بالكريسماس الى منازلهم فى الولايات
    Havayı kontrol etmeleri için önce oraya kanaryaları gönderdiler. TED ولهذا كانوا يرسلوا طيور الكناريا قبلهم للمنجم ليتفقدوا الهواء.
    Fakat bir kaç hafta önce, Bir çok arkadaşıma ''Mısır 'ı '' Google'lamasını ve bana ekran görüntülerini göndermesini söyledim. TED لكن قبل بضعة أسابيع، طلبت من مجموعة من الأصدقاء أن يبحثوا في غوغل عن "مصر" وأن يرسلوا لي لقطات لما حصلوا عليه.
    Aynı bilgiyi öğrenmek için bir sürü masraf ederek, oraya başka birini gönderecekler. Open Subtitles أن يرسلوا شخص كل هذه المسافة إلى هناك لينفق كل تلك الأموال من أجل بضعة إستنتاجات
    Öyle zannediyordum ama işin doğrusu aldığım platin paketi göndermemişler galiba. Open Subtitles ، لقد اعتقدت بأنها كذلك ، ولكن في الواقع لم يرسلوا لي باقة البلاتينيوم
    Başka birini yollarlar. Bunu tek başına yapmamalısın. Open Subtitles يمكنهم أن يرسلوا شخصاً آخر لا يجب أن تفعلي هذا وحدكِ
    Bizi havaya uçmadan önce bir sinyal vasıtasıyla bütün gemiyi etkileyecek bir virüs göndermeden önce, o gemiyle olan bütün telsiz bağlantılarını kesin. Open Subtitles اقطعي كل الاتصالات مع هذه السفينة قبل ان يرسلوا اشارة اذاعية محملة بفيروس لكل حاسوبتنا قبل فترة من تفجيرنا كلنا
    İlk faturamızı daha yollamadılar, fatura kesme işini halletmemiz lazım. Open Subtitles لم يرسلوا اول فاتورة لنا ونحتاج ان نتدبر امر الفواتير
    Arkadaşlarımdan bana kullanılmış noel kartlarını yollamalarını rica ettim. Ve bunlardan 500 adet hazırladım. TED التمست من اصدقائي ان يرسلوا الي معايدات اعياد الميلاد المستخدمة وعملت 500 منها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more