Satış elemanlarının yalnız bir anne olmamı hep avantaja çevirmek istediklerini hissederim. | Open Subtitles | فأنا أحس أن كثير من مندوبي المبيعات يرغبون فقط بإستغلال أمّ عازبة |
Kuşlar tıka basa pirinç yedikten sonra başka bir şey yemek istemiyorlar. | Open Subtitles | من الرز ثم لا يرغبون في أكل أي شئ آخر مفيد لهم |
Ne bileyim, bence elemanlarının... bir ilişkisinin olduğunu bilmek isterler. | Open Subtitles | حسنا أظن انهم يرغبون بالمعرفة عندما ينخرط الموظفين في علاقة |
Sahiplerinin masasındaki artıkları eşelerken işçi sınıfının kendisine sahip çıkıldığını sanmasını ister. | Open Subtitles | إنهم يرغبون بمُعاناة الطبقة العاملة لأجل التنقيب عن فتات الطعام بصناديق القمامة |
Birçok öğrenci, K-12'de ve üniversitelerde, sadece yerlerinde oturup konuşan birisini dinlemek istemiyor. | TED | العديد من الطلاب في مراحل التعليم العام وفي الجامعات، لا يرغبون فقط بالجلوس والاستماع الى شخص ما يتحدث. |
Kötü niyetli değiller. Sadece bir iki değişiklik istediler. | Open Subtitles | إنهم ليسوا أشخاصاُ سيئين، إنهم يرغبون ببعض التعديلات فحسب. |
Çilekler olgunlaştı ve içeride oturmak isteyenler de öyle yapabilir. | Open Subtitles | الفراوله قد نضجت وقد يتاح للذين يرغبون في الجلوس هناك |
Çok isterlerse ancak bu kadar değişebilirler. | Open Subtitles | هذا قدر ما يمكن للناس أن يتغيّروا إن كانوا يرغبون بهذا فعلاً |
Normalde polis memurları hapishane görevi yapmak istemezler. | TED | عادة ضباط الشرطة لا يرغبون بتعيين في السجن. |
Breena, saat kaçta görüşmek istediklerini öğren ve şevkle orada oluruz. | Open Subtitles | فى أى وقت يرغبون فى مقابلتنا وسنكون متواجدون هناك مرتديين الأجراس |
Onlar ise gözlerimin içine bakıp şirketi parçalamak istediklerini söylediler. | Open Subtitles | وهم نظروا إلى بالعين .وأخبروني بأنهم يرغبون بأن يمزقوناه إرباً |
Ve bu çoğu zaman, insanlar gerçekten sormadığı için oluyor, ve gerçekten sorduklarında, gerçeği öğrenmek istediklerini düşünmüyorsunuz. | TED | و غالباً لأن الناس لا يطلبون منك بتاتاً، وحينما يطلبون، فأنت لا تعتقد مطلقاً أنهم يرغبون بمعرفة الحقيقة. |
Kimse onları görmek istemiyor. Onlar da kimseyi görmek istemiyorlar. | TED | لا نرغب في رؤيتهم، ولا يرغبون في رؤيتنا. |
Herkesin giydiğini giymek istemiyorlar. | TED | إنهم لا يرغبون في إرتداء ما يرتديه الأشخاص الآخرين. |
Dışadönükler iletişim kurarken, daha yakın ve yüz yüze gelmeyi isterler. | TED | فعندما يتفاعل المنفتحون يرغبون بقدركبيرمن المواجهة الاجتماعية يتخللها التقارب. |
Bunu isteyen kişilerle konuşmak isterler ve böylece belki yayılır. | TED | إنهم يرغبون بالحديث مع الناس الذين يهتمون، وربما ستنتشر. |
Sadece bu sehirde, kaç insan kellesini asili görmek ister? | Open Subtitles | كم شخص في هذه المدينة يرغبون برؤية رأسه على رمح؟ |
Onunla calısmak istediler. | Open Subtitles | ولقد اتصلوا وقالوا انهم يرغبون في العمل معه |
Eminim, değerlendirme yapmak isteyenler vardır. | Open Subtitles | وأنا متأكدة ان بعض الرجال هنا يرغبون في التعليق عليها |
İnsanlar neye inanmak isterlerse ona inanırlar Doktor Edwards. | Open Subtitles | الناس يصدقون ما يرغبون بتصديقه، أيها الطبيب إدجارز |
İnsanlar kahramanlarının yaşlanması ile ilgili şeyler duymak istemezler. | Open Subtitles | الناس لا يرغبون بسماع القصص عن تقدم أبطالهم في العمر |
Ne istediğini bilen erkekler bana çok daha çekici geliyor. | Open Subtitles | .أنا أنجذب بشكل أكبر للرجال الذين يعرفون ما يرغبون به |
Ve onları yapmak istemedikleri birşeyi yapmaya ikna etmek isterseniz, bu çok zordur. Gelecekteki teknoloji hakkında düşündüğümüz zaman | TED | وهكذا إن أردت إقناعهم للقيام بأمر لا يرغبون به، ستجده صعبا. وهكذا حين نفكر في التكنولوجيات المستقبيلة، |
Bütün söylediklerinde haklısın bir tek şey hariç; "Elbette Sicilyalılar da gelişmek istiyorlar." | Open Subtitles | أنت محق في كل شيء ما عدا قولك إن الصقليين يرغبون في التطور |
Ölmenin birçok yolu ve öldürmeye istekli birçok insan var. | Open Subtitles | هنالكَ الكثير من الطرق للموت والكثير من الناس يرغبون بالقتل |
Sadece bu rejimde yaşamak istemeyen halk vardı. MEYDAN SAVUNMA YAHUDİ BİRİMİ | Open Subtitles | كانوا فقط مجرد أناس لا يرغبون في العيش تحت وطأة النظام الحاكم |
Çocukların özel günlerinde, doğum günlerinde mesela onlar ne olmak istiyorlarsa onu oluyorlar... | Open Subtitles | ..فى الأيام الخاصة بالأطفال، فى أعياد الميلاد مثلاً أو الحفلات المدرسية، يكونون ما يرغبون أن يكونوا عليه |