"يرغبون" - Translation from Arabic to Turkish

    • istediklerini
        
    • istemiyorlar
        
    • isterler
        
    • ister
        
    • istemiyor
        
    • istediler
        
    • isteyenler
        
    • isterlerse
        
    • istemezler
        
    • istediğini
        
    • istemedikleri
        
    • istiyorlar
        
    • istekli
        
    • istemeyen
        
    • istiyorlarsa
        
    Satış elemanlarının yalnız bir anne olmamı hep avantaja çevirmek istediklerini hissederim. Open Subtitles فأنا أحس أن كثير من مندوبي المبيعات يرغبون فقط بإستغلال أمّ عازبة
    Kuşlar tıka basa pirinç yedikten sonra başka bir şey yemek istemiyorlar. Open Subtitles من الرز ثم لا يرغبون في أكل أي شئ آخر مفيد لهم
    Ne bileyim, bence elemanlarının... bir ilişkisinin olduğunu bilmek isterler. Open Subtitles حسنا أظن انهم يرغبون بالمعرفة عندما ينخرط الموظفين في علاقة
    Sahiplerinin masasındaki artıkları eşelerken işçi sınıfının kendisine sahip çıkıldığını sanmasını ister. Open Subtitles إنهم يرغبون بمُعاناة الطبقة العاملة لأجل التنقيب عن فتات الطعام بصناديق القمامة
    Birçok öğrenci, K-12'de ve üniversitelerde, sadece yerlerinde oturup konuşan birisini dinlemek istemiyor. TED العديد من الطلاب في مراحل التعليم العام وفي الجامعات، لا يرغبون فقط بالجلوس والاستماع الى شخص ما يتحدث.
    Kötü niyetli değiller. Sadece bir iki değişiklik istediler. Open Subtitles إنهم ليسوا أشخاصاُ سيئين، إنهم يرغبون ببعض التعديلات فحسب.
    Çilekler olgunlaştı ve içeride oturmak isteyenler de öyle yapabilir. Open Subtitles الفراوله قد نضجت وقد يتاح للذين يرغبون في الجلوس هناك
    Çok isterlerse ancak bu kadar değişebilirler. Open Subtitles هذا قدر ما يمكن للناس أن يتغيّروا إن كانوا يرغبون بهذا فعلاً
    Normalde polis memurları hapishane görevi yapmak istemezler. TED عادة ضباط الشرطة لا يرغبون بتعيين في السجن.
    Breena, saat kaçta görüşmek istediklerini öğren ve şevkle orada oluruz. Open Subtitles فى أى وقت يرغبون فى مقابلتنا وسنكون متواجدون هناك مرتديين الأجراس
    Onlar ise gözlerimin içine bakıp şirketi parçalamak istediklerini söylediler. Open Subtitles وهم نظروا إلى بالعين .وأخبروني بأنهم يرغبون بأن يمزقوناه إرباً
    Ve bu çoğu zaman, insanlar gerçekten sormadığı için oluyor, ve gerçekten sorduklarında, gerçeği öğrenmek istediklerini düşünmüyorsunuz. TED و غالباً لأن الناس لا يطلبون منك بتاتاً، وحينما يطلبون، فأنت لا تعتقد مطلقاً أنهم يرغبون بمعرفة الحقيقة.
    Kimse onları görmek istemiyor. Onlar da kimseyi görmek istemiyorlar. TED لا نرغب في رؤيتهم، ولا يرغبون في رؤيتنا.
    Herkesin giydiğini giymek istemiyorlar. TED إنهم لا يرغبون في إرتداء ما يرتديه الأشخاص الآخرين.
    Dışadönükler iletişim kurarken, daha yakın ve yüz yüze gelmeyi isterler. TED فعندما يتفاعل المنفتحون يرغبون بقدركبيرمن المواجهة الاجتماعية يتخللها التقارب.
    Bunu isteyen kişilerle konuşmak isterler ve böylece belki yayılır. TED إنهم يرغبون بالحديث مع الناس الذين يهتمون، وربما ستنتشر.
    Sadece bu sehirde, kaç insan kellesini asili görmek ister? Open Subtitles كم شخص في هذه المدينة يرغبون برؤية رأسه على رمح؟
    Onunla calısmak istediler. Open Subtitles ولقد اتصلوا وقالوا انهم يرغبون في العمل معه
    Eminim, değerlendirme yapmak isteyenler vardır. Open Subtitles وأنا متأكدة ان بعض الرجال هنا يرغبون في التعليق عليها
    İnsanlar neye inanmak isterlerse ona inanırlar Doktor Edwards. Open Subtitles الناس يصدقون ما يرغبون بتصديقه، أيها الطبيب إدجارز
    İnsanlar kahramanlarının yaşlanması ile ilgili şeyler duymak istemezler. Open Subtitles الناس لا يرغبون بسماع القصص عن تقدم أبطالهم في العمر
    Ne istediğini bilen erkekler bana çok daha çekici geliyor. Open Subtitles .أنا أنجذب بشكل أكبر للرجال الذين يعرفون ما يرغبون به
    Ve onları yapmak istemedikleri birşeyi yapmaya ikna etmek isterseniz, bu çok zordur. Gelecekteki teknoloji hakkında düşündüğümüz zaman TED وهكذا إن أردت إقناعهم للقيام بأمر لا يرغبون به، ستجده صعبا. وهكذا حين نفكر في التكنولوجيات المستقبيلة،
    Bütün söylediklerinde haklısın bir tek şey hariç; "Elbette Sicilyalılar da gelişmek istiyorlar." Open Subtitles أنت محق في كل شيء ما عدا قولك إن الصقليين يرغبون في التطور
    Ölmenin birçok yolu ve öldürmeye istekli birçok insan var. Open Subtitles هنالكَ الكثير من الطرق للموت والكثير من الناس يرغبون بالقتل
    Sadece bu rejimde yaşamak istemeyen halk vardı. MEYDAN SAVUNMA YAHUDİ BİRİMİ Open Subtitles كانوا فقط مجرد أناس لا يرغبون في العيش تحت وطأة النظام الحاكم
    Çocukların özel günlerinde, doğum günlerinde mesela onlar ne olmak istiyorlarsa onu oluyorlar... Open Subtitles ..فى الأيام الخاصة بالأطفال، فى أعياد الميلاد مثلاً أو الحفلات المدرسية، يكونون ما يرغبون أن يكونوا عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more