| Dans pistine koştum, sakın gelme diye uyarmak için ama seni göremedim döndüğümde ise o adamları mavi Ford'a binerken gördüm. | Open Subtitles | ركضت مسرعة الى قاعة الرقص لأحذرك ألا تأتي، لكني لم أرك، فعدت، ورأيت أولئك الرجال يركبون الفورد الزرقاء |
| İnsanlar işe gitmek için her gün arabalarına biniyorlar. | Open Subtitles | الناس يركبون سياراتهم يوميا للذهاب الى عملهم |
| Bazıları bu trene biniyor, bazıları sizinle kalıyor, bazıları farklı duraklarda iniyor yenileri biniyor. | TED | اشخاص يركبون القطار منهم من يبقى معك ومنهم من يغادر عند محطات مختلفة قد يدخل أشخاص جدد |
| Ev kadınları mutfak harçlığını alıp tren istasyonuna doğru bir taksiye binerler. | Open Subtitles | و ربّات المنازل يجمعون أموالهم ، لشراء حجاتهم من الغذاء و من ثمّ يركبون سيارة أجرة لتوصلهم لمحطة قطارهم |
| Yalnızca onları bahçede tut ve sokakta bisiklete binmelerine izin verme. | Open Subtitles | فقط ضعيهم في الفناء الخلفي ولا تدعيهم يركبون دراجاتهم في الشارع |
| Ve su... Harley'e binen adamlarin soydugu bir silah dükkâni. | Open Subtitles | وهناك سرقة لمحل أسلحة بواسطة رجال يركبون دراجات بخارية. |
| Onları uçağa bindirin. | Open Subtitles | اجعلهم يركبون الطائرة |
| Görgü tanıkları otobüsün havaya uçmasından hemen sonra... ..iki kişinin helikoptere bindiklerini söylediler. | Open Subtitles | رءاهما شهود يركبون هيليكوبتر عقب انفجار الحافلة |
| Evet, evet, evet. Seyirciler bir avuç uzun saçlı yarış motoru kullananları görmek istiyorsa tamam ama... ..ben ağır motorlardan bahsediyorum. | Open Subtitles | هل تريد لجمهورك ان يشاهد مجموعة من طوال الشعر يركبون العجلات |
| Uçağa binerken yanına bir şey almayan kazkafalılara ne demeli? | Open Subtitles | ما رأيك في أولئك المغفلين الذين يركبون الطائرة دون شيء يقرأونه؟ |
| O ve başka bir erkek saat 10'da bir taksiye binerken görülmüş. | Open Subtitles | هو و رجل آخر تم رؤيتهم هنا حوالي الساعة العاشرة مساءً يركبون في تاكسي |
| O ve başka bir erkek saat 10'da bir taksiye binerken görülmüş. | Open Subtitles | هو و رجل آخر تم رؤيتهم هنا حوالي الساعة العاشرة مساءً يركبون في تاكسي |
| İnsanlar yürüyorlar, bisiklete biniyorlar ve geliyorlar, gidiyorlar ve arabalarında oturuyorlar. | Open Subtitles | الأشخاص فقط يمشون و يركبون الدراجات . و يأتون و يذهبون و يجلسون في سياراتهم |
| Şimdi göremiyorum, arabaya biniyorlar. | Open Subtitles | لا أرى الأن , إنهم يركبون السيارة |
| Koyu mavi bir Lexus'a biniyorlar. | Open Subtitles | انهم يركبون سيارة ليكزس زرقاء داكنة |
| Bazı gençler arkada sahra bisikletine biniyor olmalılar. | Open Subtitles | بعض الرجال في الخلف على الأرجح يركبون دراجات قذرة |
| Her gün bir buçuk milyon insan metroya biniyor. | Open Subtitles | مليون و نصف يركبون القطار الكهربائي كل يوم |
| "Kıç yalarlar altından arabalara binerler" | Open Subtitles | "المترفين المنافقين.. يركبون سيارات من ذهب" |
| Normalde insanlar bu yüzden arabalarına binerler. | Open Subtitles | هذا دائما ما يجعل الناس يركبون سياراتهم . |
| O gün istasyonda askerlerin trene binmelerine izin vermedin. | Open Subtitles | أتذكّر، على الرصيف، أنت لم تترك الجنود يركبون القطار؟ |
| Otobüse binmelerine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يجب ان ندعهم يركبون تلك الحافلة |
| Ve şu... Harley'e binen adamların soyduğu bir silah dükkânı. | Open Subtitles | وهناك سرقة لمحل أسلحة بواسطة رجال يركبون دراجات بخارية. |
| Mahkûmları uçağa bindirin. | Open Subtitles | اجعلوا السجناء يركبون الطائرة |
| Gemiye bindiklerini ve Tohum dedikleri bir şeyi aldıklarını gördüm. | Open Subtitles | رأيتهم يركبون السفينة، وأخذوا شيئاً دعوه بمادة التكوين |
| Seyirciler bir avuç uzun saçlı yarış motoru kullananları görmek istiyorsa tamam ama... ..ben ağır motorlardan bahsediyorum. | Open Subtitles | هل تريد لجمهورك ان يشاهد مجموعة من طوال الشعر يركبون العجلات أنا أتحدث عن دراجات نارية يا سيدي |