"يروه" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmemişler
        
    • görmedikleri
        
    • görmesini
        
    • görmediler
        
    • görmelerini
        
    • görmemiş
        
    • Gördükleri
        
    • görmeden
        
    • görürler
        
    • görmediği
        
    • görmediklerini
        
    • göremeyecekler
        
    • göremeyecekleri
        
    • görmemişlerdir
        
    Onu bulamadım. Babam Rosslar'ı aradı. Onu görmemişler. Open Subtitles لم أستطع إيجاده لقد أتصل أبي بعائلة روس لكنهم لم يروه
    Ve o, kantitatif veride ilk başta görmedikleri bir şeyi keşfetti. TED وما اكتشفه كان شيئًا لم يروه في البداية في البيانات الكمية.
    Kapat! Arkadaşlarının görmesini isteyeceği türden değil. Open Subtitles ليس هذا النوع من الأمور الذي تريد لأصدقائك أن يروه
    Hiç görmediler ki, ışıkları hep açık tuttuk. Open Subtitles ، إنهم لم يروه من قبل فدائماً ما يعيشون فى الضوء
    Sonra da insanlara, görmelerini istemediğiniz şeyi göstereceğim. Open Subtitles وسأري هؤلاء الناس ما لا تريدونهم أن يروه.
    Tuhaf olan şey, diğer kiracıların onu pek görmemiş olmaları. Open Subtitles الغريب فعلاً هو أن المستأجرين الآخرين لم يروه قط.
    Aktörler! Dünya'yı gezerler ama tek Gördükleri sadece bir aynadır! Open Subtitles يا للممثلين يسافروا حول العالم وكل ما يروه هو المرآه
    Konuştuğumuz komşular onu haftalardır görmemişler fakat normal olduğunu söylediler. Open Subtitles الجيران الذين قمنا بالتحدث معهم لم يروه منذ أسابيع ولكنهم قالوا أن هذا ليس بجديد
    Komşular onu birkaç gündür görmemişler. Open Subtitles لكنّهم لم يجدوا أيّ شئ جيرانه لم يروه منذ أيام
    Adli tıptaki adamlar daha önce hiç böyle bir şey görmemişler. Open Subtitles رفاقي في مختبر الجريمة، لم يروه هكذا شيء من قبل.
    Sevdikleri herkesi geride bırakıp daha iyi bir yaşam umuduyla uzaklarda, çok uzaklarda, daha önce hiç görmedikleri bir yer için yola çıktılar. TED وكل من أحبوهم والانطلاق إلى مكان بعيد جدًا لم يروه من قبل آملين في حياة أفضل.
    Ve daha önce hiç görmedikleri bu biyolojik çeşitlilik arasında dikkatlarini çok hızlı bir şekilde çeken bir tür buldular. TED خلال كل هذا التنوع البيولوجي الذي لم يروه من قبل, وجدوا نوع لفت انتباههم بشكل سريع.
    O yüzlük, 20 yıldır ortada görmedikleri büyük miktardaki paranın bir parçası. Open Subtitles كانت مئة دولار كجزء من رسم ضخم من المال لم يروه منذ عشرين عاماَ
    Bana söz verdirtmişti, eğer ona bir şey olursa ailesinin görmesini istemediği her şeyi yok edecektim. Open Subtitles كانت تجعلني أعدها أنه إن حصل شيئا لها فسأتخلص من كل شيء لا يجب على والديها أن يروه
    Craig'in ailesinin görmesini istemediği şey neydi Will? Open Subtitles ما الذي لم يرغب كريغ لوالديه أن يروه,ويل؟
    Bu genç bayanlar henüz görmediler. Open Subtitles هؤلاء السيدات الصغار لم يروه بعد
    Onu bir aydır görmediler. Open Subtitles إنهم لم يروه ما يقارب الشهر.
    - Görünen o ki bunu görmelerini istemiyorsun. - Ben de istemiyorum. Ama bunu izlememelerini bu kadar çok istemen benim izlemek istememe neden oluyor. Open Subtitles و أنت بكل أسف لا تريد الأخرين أن يروه مما جعلني أريد أن أشاهده
    Eğer böyleyse onu görmemiş böylece ona çarpmışlardır. Open Subtitles حسناً إذا كانت القضية هكذا عندها هم لم يروه و هو لم يراهم
    Gördükleri herkesi öldürüyorlar. Bu nedenle ilk biz onları öldürmeliyiz. Tamam mı? Open Subtitles إنهم يقتلون من يروه لذلك سنقتلهم أولاً ، مفهوم؟
    Dumanı görmeden önce kokusunu alırlar. Open Subtitles باستطاعتهم أن يشموا الدخان عن بعد تماما كما يروه
    İnsanlar görmek istediklerini görürler. Open Subtitles كانوا في الحفلة ويعرفون ما هو آتٍ. يرى الناس ما يريدون أن يروه.
    Dünyanın gördüğü ya da görmediği şeyler sayesinde ortaya çıkan çaba bazıları için yeni bir hayatı kucaklayacak bir umut anlamına geliyor. Open Subtitles و العالم يكافح بالمعرفة لما رأوه أو ما لم يروه البعض يتشبثون بالأمل بينما آخرون يتشبثون بحياة جديدة
    Yanınızda başka insanlar da olduğunu ama onu görmediklerini söylemiştiniz. Open Subtitles لقد قلت أن آخرين كانوا هناك ولكن لم يروه.
    - Bunun sonu iyi olmayacak. - Arkasında. Asla göremeyecekler. Open Subtitles ـ هذا لن ينتهي بخير ـ إنه في الخلف، لن يروه أبداً
    Uzun lafın kısası, ...ailemin, bir daha göremeyecekleri bayağı bir parasını yonttum. Open Subtitles حسنا، اختصار القصة أني أخدع عائلتي من أجل مال كثير والذي لن يروه ابدا مره اخرى
    Umarım görmemişlerdir, Tommy. Open Subtitles أتمنى أنهم لم يروه تومي أنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more