| Daha fazla test istemiyor. Ölmek için ona yardım etmemizi istiyor. | Open Subtitles | يرفض أية اختبارات أخرى،يريد الموت و يريدنا أن نساعده على ذلك |
| - Durmamızı istiyor. - Olmaz, emir aldık. Devam ettir. | Open Subtitles | ـ يريدنا أن نتوقف ـ كلا، لدينا أوامرنا، أجعله يتحرك |
| Bizden, kendimizin, bir kültür ya da çevre üzerindeki tüm algılarımızın önüne geçmemizi istiyor. | TED | إنه يريدنا أن نعترض أنفسنا وجميع المفاهيم التي قد تكون لدينا عن الناس والثقافة والبيئة. |
| Müşterimiz hasarın minimum olmasını istedi. Ne de olsa onların tesisi. | Open Subtitles | العميل يريدنا أن نقلل المضانات فأنها بعد كل شئ تبقى وسيلتهم |
| Her zaman kusursuz olmamızı istediğini söylerdi ama sadece kusurlar için yaşardı. | Open Subtitles | لطالما قال أنه يريدنا أن نكون مثاليين ولكنه كان ينتظر حدوث العيوب |
| Yani Crassus Roma'ya saldırmamızı mı istiyor? | Open Subtitles | أتعني أن كراسوس يريدنا أن نهجم على روما؟ |
| Geceyi aşağıdaki salonda geçirmemizi istiyor. | Open Subtitles | يريدنا أن نقضي الليلة بالطابق السفلي في صالة الإستقبال |
| Tümü tahmin işi, Fakat PM, aldığımız her şeyle oynamamızı istiyor. | Open Subtitles | لكن رئيس الوزراء يريدنا أن نلعب بكل الاشياء التي بحوزتنا |
| O Türk görüşmek istiyor! Orospu çocuğundaki yüzsüzlüğe bak. | Open Subtitles | اسمع هذا , التركى يريدنا أن نتحدث يا لوقاحة هذا الوغد |
| Ne desin... Teklifini dinlemesi için Michael'ı yollamamızı istiyor. | Open Subtitles | قال سخافات يريدنا أن نرسل مايكل ليسمع عرضة |
| O Türk görüşmek istiyor! Orospu çocuğundaki yüzsüzlüğe bak. | Open Subtitles | اسمع هذا , التركي يريدنا أن نتحدث يا لوقاحة هذا الوغد |
| Okulumuza katılmak istiyor, fakat ona verecek ekmeğimiz yok. | Open Subtitles | إنه يريدنا أن نأخذه لكننا لا نستطيع أن نطعمه |
| Tek bir atışla yüzlerce insanı silebilecek bir teröristi durdurmak için kendimizi adamımızı istiyor. | Open Subtitles | يريدنا أن نعهد أنفسنا لنوقف الإرهاب حتي ننهي علي الكثير منهم بهذه البساطة |
| Baban geceyi yol üstündeki Holiday Inn otelinde geçirmek istiyor. | Open Subtitles | لأن أبوكِ يريدنا أن نبقي في حانة الفندق في I-74. |
| Vatandaşlarımızın, yapılacak görüşmelerle kurtarılmasını istiyor. | Open Subtitles | اذا كان يريد أن يحرر أولئك الناس عن طريق المفاوضات فأن ذلك هو ما يريدنا أن نفعله |
| Tüm sistem çöktü. Telsiz anteni sıkıştı. Ne sikimi yapmamızı istiyor ki? | Open Subtitles | النظام بأكمله متوقف عن العمل و هوائي الراديو تضرر بشدة , ما الذي يريدنا أن نفعله بحق الجحيم ؟ |
| Führer teslim olmamızı istemiyor. Bir 1918 Kasım'ı daha olmayacak. | Open Subtitles | الفوهرر لا يريدنا أن نستسلم لن يتكرر نوفمبر 1918. |
| Führer teslim olmamızı istemiyor. Bir 1918 Kasım'ı daha olmayacak. | Open Subtitles | الفوهرر لا يريدنا أن نستسلم لن يتكرر نوفمبر 1918. |
| Belki de ona borçlu kalmamızı istedi. Belki de bacaklarını beğendi. | Open Subtitles | وربما يريدنا أن ندين له بشىء وربما يحب ساقيك |
| Tanrı'nın, mantıklı davranıp, hayat savaşı vermemizi istediğini düşündüm. | Open Subtitles | أظن أن الله يريدنا أن نتبع قلوبنا لسبب أن نكافح من أجل العيش |
| Dev'in istediği şeyin, birlikte oturup arkasından sızlanmamız olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أتظنون أن ديف يريدنا أن نكون حوله نبكي عليه ــ هكذا؟ |
| Önümüzdeki bir saati, bulunmak istemeyen bir adamı arayarak geçireceğiz. | Open Subtitles | سنقضي الساعة التالية في البحث عن رجل لا يريدنا أن نجده |
| Yani 'her şey ve hiçbir şey'in küpü sıfır edebilir ya da üç tane sıfır ve yedi rakamı olduğunu düşünmemizi istiyordur. | Open Subtitles | إذاً كل شيء ولا شيء مكعب يعني صفر أو ربما يريدنا أن نعتقد أنها ثلاثة أصفار إضافةً للرقم سبعة |
| Çavus O'Neal biraz önce bizi çağırdı. | Open Subtitles | الرقيب أونيل طلبنا أنه يريدنا أن ننضم إليه ، يا سيدى شكرا |
| Tanrı bizden bu kadar yüksek hızlarda seyahat etmemizi asla istemedi. | Open Subtitles | لم يكن الله يريدنا أن نسافر في مثل هذه السرعة الخطرة |
| O yüzden bu yönde bulmamızı istemediği bir şey olmalı. | Open Subtitles | إذاً، حتماً هناك شيء لا يريدنا أن نكتشفه بهذا الاتجاه |
| - Babanın arabayı eve götürmemizi istemesinin sebebi de bu. | Open Subtitles | لذلك، والدك كان يريدنا أن نرجع إلى البيت بالسيارة |