Biz onu idrak ettiğimiz de bilmek istiyorlar. Bitti mi? | Open Subtitles | إنّهم يريدوا أن يعرِفوا تفاصيل كلّ دقيقة أثناء القبضِ عليه |
Elimde koz olması için bir şeyler uydurdum. Beni göreve göndermek istiyorlar. | Open Subtitles | لقد إختلقت كل هذا لفعل ذلك والآن يريدوا أن يرسلوني في مهمة |
Körfez Savaşı Sendromu gibi bir hata yapmak istemediler. İyi. | Open Subtitles | لم يريدوا فعل نفس الخطإ المرتكب مع فيروس حرب الخليج |
Annen onlara bir şeyler öğretebileceğini düşündü ama öğrenmek istemediler. | Open Subtitles | لقد فكرت امك بأن تعلمهم شيئاً لكن لم يريدوا التعلم |
Artik elimizde antidot var. Onlar antidotu istemiyor! Onlar silah yapmak istiyor! | Open Subtitles | ولكنه علاج الأن , إنهم لا يريدوه كعلاج إنهم يريدوا إستخدامه كسلاح |
Tarafsız Sistemler Konseyi savaşın dışında kalmak isteyen 1500'ün üzerinde sistemi temsil etmekte. | Open Subtitles | مجلس نظم الحياد تكلم امام 1500 عالم يريدوا ان يصبحوا بعيدا عن الحرب |
Ondan tüm bölgesini ve tüm işlerini devretmesini istediklerini söylemişler. | Open Subtitles | لقد اخبروه انهم يريدوا الحصول علي مناطق نفوذه وكل اعماله |
Artık elimizde panzehir var. Onlar panzehiri istemiyor! Bir silah yapmak istiyorlar! | Open Subtitles | ولكنه علاج الأن , إنهم لا يريدوه كعلاج إنهم يريدوا إستخدامه كسلاح |
Doktorlarım uzlaşma istemediler. Mahkemede bitmesini istiyorlar. | Open Subtitles | أطبائى لم يريدوا التسوية فلقد أرادوا تسوية الأمر فى المحكمة |
Onlarla işim bittikten sonra, benden ne yapmamı istiyorlar? | Open Subtitles | بعدما انتهي منهم ماذا يريدوا منى أن أفعل؟ |
- Savaş mı istiyorlar? O zaman istediklerini verelim. Beni öldürmek istiyorlarsa, en iyi zamanda yakalasalar iyi olur. | Open Subtitles | فسنبدأ الحرب، وإن يريدوا قتلي فقد كان عليهم فعلها تلك المرة. |
Hiç kimse kulenin yıkılmasını istemiyordu, ama aynı zamanda görkemli binanın en meşhur özelliğini kaybetmek istemediler | TED | لم يُرِد أحد للبرج أن ينهار، ولكنهم أيضًا لم يريدوا خسارة أشهر طلّة على الإطلاق لمَعلَم تاريخي. |
Herkes doldurulmuş hamster istiyor ama sonra memnun kalmıyor. | Open Subtitles | الجميع يريدوا الهامستر المتحجرة وليسوا مسرورين بهم |
Buradaki herkes buna dahil olmak istiyor. | Open Subtitles | كل من في هذا المكان يريدوا أن يشاركوا في الأحداث |
Şikago'lu çocuklar onları umursayan, onların yanında olmak isteyen öğretmenler hak ediyor. | Open Subtitles | أطفال شيكاغو يستحقوا مدرسين يعتنون بهم الذين يريدوا أن يكونوا هناك لأجلهم |
Ayrılıkçılar istediklerini elde edene kadar Üstat Piell'i öldürmeye cüret etmeyeceklerdir. | Open Subtitles | الانفصاليين لن يجرؤا على قتل السيد بايل حتى ينالوا ما يريدوا |
Düzenin eski haline dönmesini istemiyorlar. | Open Subtitles | لا يريدوا أن تعود الأشياء كما كانت قديمًا |
Soru niçin senin yerini almak istedikleri. | Open Subtitles | السؤال هوَ لماذا يريدوا أن يأخذوا مكانكَ ؟ |
Varsayalım, başka kimsenin bilmediği bir şey yapmak istiyorlardı. | Open Subtitles | إفترض أنهم فعلوا شئ لم يريدوا أحد أن يعرف به |
Neden insanları inanmak istemedikleri şeylere inanmaya ikna etmeye çalışıyoruz? Ve bu acaba doğru bir şey mi? | TED | لماذا نحاول أن نقنع الناس أن تصدق أشياء لا يريدوا تصديقها؟ و هل هو حتى بالأمر اللطيف؟ هل هذه طريقة لطيفة |
Alexandra'nın, Erika ve Thomas'ı yeni çocukları hakkında etkilemesini hiç istemiyorlardı. | Open Subtitles | لم يريدوا آليكساندر أن تغير مشاعر اريكا وتوماس نحو أخوتهم الجدد |
- Ya öyle, ya da kimsenin başarısız olduklarını bilmesini istememişler. | Open Subtitles | إما ذلك, أو أنهم لم يريدوا أن يعلم أحد أنهم فشلوا |
Ama benim en sevdiğim istatistik şuydu, 250 katılımcıdan 100'ü anahtarlarını geri istemedi. | TED | لكن افضل احصائية بالنسبة لي هي ان 100 من ال 250 شخصا المشاركين لم يريدوا استرجاع مفاتيحهم. |
Onu öldürmek istemiyorlarsa, ne istiyorlar peki? | Open Subtitles | إذا لم يريدوا ان يقتلوه، فماذا ارادوا ان يفعلوا بهِ؟ |