"يريدوا أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • istiyorlar
        
    • istemiyorlar
        
    • istemeyecekler
        
    • istemeyeceklerdir
        
    Biz onu idrak ettiğimiz de bilmek istiyorlar. Bitti mi? Open Subtitles إنّهم يريدوا أن يعرِفوا تفاصيل كلّ دقيقة أثناء القبضِ عليه
    Elimde koz olması için bir şeyler uydurdum. Beni göreve göndermek istiyorlar. Open Subtitles لقد إختلقت كل هذا لفعل ذلك والآن يريدوا أن يرسلوني في مهمة
    - Hükümet isyancıların nerede olmak istedi, hala da istiyorlar. Open Subtitles الحكومة أرادت أن تعرف أين كان الثوار خمن؟ مازالوا يريدوا أن يعرفوا أبناء العاهرات
    Düzenin eski haline dönmesini istemiyorlar. Open Subtitles لا يريدوا أن تعود الأشياء كما كانت قديمًا
    Girmemizi hiç istemiyorlar. Open Subtitles أجل، أعرف لن يسمحوا لك بالدخول هم لا يريدوا أن يسمحوا لنا أبدا
    Ve artık kölemiz olmak istemeyecekler. Open Subtitles و ثم لن يريدوا أن يصبحوا عبيدنا بعد الأن
    Bizim yarımız kadar bile hasar aldılarsa savaşmak istemeyeceklerdir. Open Subtitles لو أن لديهم أضرار نصف ما لدينا لن يريدوا أن يقاتلوا
    Bizi 18 saat gözetim altında tutmak istiyorlar. Ama sadece formalite icabı olduğunu söylediler. Open Subtitles يريدوا أن يبقونا تحت المراقبة لـ18 ساعة لكنهم قالوا أن هذا مجرد تصرف رسمى
    Roosevelt Hastanesi'nde üç gün psikolojik değerlendirme istiyorlar. Open Subtitles يريدوا أن يقوموا بعلاج نفسي لمدة ثلاث ايام في مشفى روزفليت
    Ama karnavalın geri kalan insanları çocuklar ve aileler. Ve onlar sadece yeteneklerini saklama ihtiyacı duymadan hayatlarını yaşayabilmek istiyorlar. Open Subtitles ولكن بقية الكرنفال عائلات وأطفال، وهم يريدوا أن يعيشوا حياتهم فحسب.
    Bizi öldürmek istiyorlar. Bizi öldürmek zorundalar. Open Subtitles إنهم يريدوا أن يقتلونا إنهم يجب أن يقتلونا
    Yapılması gerekeni yapman için neden bu kadar beklediğini öğrenmek istiyorlar. Open Subtitles يريدوا أن يعرفوا لماذا إنتظرتَ كل هذا الوقت لكي تنجز ما عليكَ إنجازه؟
    Biz onu idrak ettiğimiz de bilmek istiyorlar. Open Subtitles إنّهم يريدوا أن يعرِفوا تفاصيل كلّ دقيقة أثناء القبضِ عليه
    Bunu yapabilirsin, bu yüzden seni işe almak istiyorlar değil mi? Open Subtitles بإمكانك أن تفعلها، لهذا السبب يريدوا أن يعيّنوك، صحيح ؟
    Şimdi onlar benim sorumlu olduğuma inanmanızı istiyorlar. Open Subtitles الآن، هم يريدوا أن تظنّوا بأنني المسؤول عن هذا.
    Şimdi onlar da oynamak istiyorlar. Sana uygun mu? Open Subtitles لذا يريدوا أن يلعبوا هل هذا جيد؟
    Hayır sadece senin kaybetmeni istemiyorlar. Open Subtitles انهم يحبون هذا الآولاد يريدوا أن يشتركوا فيه
    Madem uçuş listelerinde isim istemiyorlar, belki de sadece gidip dönmüşlerdir. Open Subtitles أعني، إن لم يريدوا أن ترد أسماؤهم على أيّة لائحة رحلات فلعلّهم عادوا بهدوء للقارب
    Sanırım kaba olmak istemiyorlar. Open Subtitles أعتقد أنهم لم يريدوا أن يكونوا غير مهذبين
    Hell's Kitchen adını bile kullanmak istemiyorlar artık. Open Subtitles إنهم لا يريدوا أن يطلقوا عليه اسم "هيلز كيتشن" بعد الآن
    Karışmak istemiyorlar. Ve siz de... Open Subtitles وأنهم لا يريدوا أن يتدخلوا ...وأنت لا تريد
    Şimdi bazı eski sendikalılar, müteahhitler... onunla görülmek istemeyecekler. Open Subtitles الآن بعض رجال الإتحاد القدماء، أصحاب العقود لن يريدوا أن يراه الناس معهم!
    Onun kokusunun yakınına yaklaşmak istemeyeceklerdir. Open Subtitles لن يريدوا أن يكونوا بمكان قريب من ... شذاه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more