"يريدونك" - Translation from Arabic to Turkish

• istiyorlar
• istiyor
• istemiyorlar
• istedikleri
• isterler
• istediklerini
• ihtiyaçları
• isteyen
• istemiyor
• istediler
• isteyenler
• istemediler
• bekliyorlar
• isteyecekler

Deep Powder'ın son sezonunun tanıtım çekimleri için bugün işyerine gitmeni istiyorlar.
انهم يريدونك فى عمل اليوم لتصوير اخر مشهد فى مسلسل المسحوق العميق

Buna ayıracak zamanı yok galiba. Senin yapmanı istiyorlar George.
انه ليس لدي الوقت و الأباء يريدونك انت للقيام بذلك

Annem ve babam tatilini bizimle birlikte gölde geçirmeni istiyorlar.
أبي وأمي يريدونك أن تقضي عطلتك معنا في البحيرة

Sözünüzü kestiğim için özür dilerim. Scotland Yard'dan iki bey sizinle görüşmek istiyor.
عذراً على المقاطعة , اثنان من السادة من اسكتلندا يريدونك في كلمة

Seni istemiyorlar, evlat. Anlamıyor musun? İstedikleri bu.
أنهم لا يريدونك يا بنى، الا تدرك هذا ما يريدونه

Seni istedikleri için ayrıldım, o yüzden git ve onlarla takıl.
انهم يريدونك في المجموعة وأنا خرجت، لذلك أمضي قدما وأنضم إليهم.

20 dakikadır sana ulaşmaya çalışıyorlarmış. Yukarı çıkmanı istiyorlar.
كانت تحاول الإتصال بك منذ 20دقيقة، يريدونك في الأعلى

Elysée Sarayından biriyle ilişkiye girmeni istiyorlar.
يريدونك أن تقيمي علاقة مع شخص ما مسؤول في قصر الاليزية

Tabii. Bu gece programa çıkmanızı istiyorlar.
بالطبع, يريدونك أن تظهر على البرنامج الليلة

Daha açık konuşmanızı istiyorlar. Ne yapmalarını istiyorsunuz?
يريدونك أن تتكلم بشكل أكثر وضوح ماذا تريد منهم؟

Yarın onunla beraber okula gitmeni istiyorlar.
انهم يريدونك ان تذهبين الى المدرسة معها غدا

San Diego'ya gidip önden yardımcı olmanı istiyorlar.
يريدونك أن تذهب إلى سان دييغو وتساعد في التقدم.

Seni uzun ve alımlı gösteriyor. Bunu istiyorlar.
يريدونك أن تبدو طويلاً ومبهرج يريدون ذلك

Bu adamlar yüksek mahkemeyi umursamıyor. Olayı örtbas etmek istiyorlar. Çekip gitmeni istiyorlar.
الزعماء لا يولون اهتماماً بهذة القضايا يريدونك أن تنسحب

Hayatın boyunca para kazanmak için çalışıyorsun, insanlar vermeni istiyor.
انت تعمل طوال حياتك لتحصل على النقود والناس يريدونك ان تبددها

Hepsi oyunu kurallarına göre oynamanı istiyor, Jack.
جميعهم يريدونك أن تسير على القوانين , جاك

Üzgünüm, seni istemiyorlar. Tanıdıkları birini tercih ediyorlar.
أسف , أنهم لا يريدونك لقد اختارو شخصاً يعرفونه

Konuşmayı kontrol altında tutarlar. Konuşmayı kontrol ederken de istedikleri şeyi düşünmenizi sağlamak zorunda değiller.
إنهم يتحكمون بالنقاش، وبالتحكم في النقاش، لا يتعين عليهم دفعك للتفكير فيما يريدونك أن تفكر به.

Çocukların alınma saatinde bütün gün onlarla birlikte olan öğretmenler sizin çocukları gelip zamanında almanızı isterler.
في وقت الانصراف، المدرسون الذين قضوا مع أطفالك طيلة اليوم، يريدونك أن تكون هناك في الموعد المحدد لتتسلم أطفالك.

Neden canli istediklerini?
مالذي تريده منك الرينغ بالأصل ؟ ولماذا يريدونك حياً ؟

Size Görev Kontrol'de ihtiyaçları var.
لم أكن بصحة جيدة انهم يريدونك في غرفة مراقبة الرحلة

Çünkü başka şeyler yazmanı isteyen insanlar da var. Bu antolojiyi yayınlıyorsun.
لأن الناس يريدونك أن تكتب أكثر، وأنت تنشر هذه المختارة الأدبية.

Yok çünkü herkes sende olmasını istemiyor.
حسنا,ليس لان الجميع لا يريدونك ان تحصل على واحد

Brian O'Blivion'dan kalanı yok etmeni istediler.
يريدونك ان تدمر ما تبقي من اثار خلف البروفيسور برايان بوليفيان

Eğer bir casus iseniz, sizi öldürmek isteyenler olduğu fikrine alışırsınız.
عندما تكون جاسوسا، عليك العيش ومعك ..فكرة أن الناس يريدونك ميتا

Sırf para için yapmanı istemediler galiba.
ربما يريدونك ان تقوم بذلك للأسباب الصحيحية.

10 dakikaya kürsüde bekliyorlar.
يريدونك بالمنصة خلال عشر دقائق

Ya evraklarını imzalamanı ya da seni asmayı isteyecekler.
‫يريدونك أن توقعي الأوراق، وإلا سيتم شنقك