| Bu topraklar Sırp kanıyla ıslandı. Ve burada yaşamamızı mı istiyorlar? | Open Subtitles | وهذه الأرض غارقة بالدماء الصربية, والآن يريدوننا أن نعيش هنا .. |
| Şehrin kuzeyindeki ormanlık alanda buluşmak istiyorlar. Her tarafta yol var. | Open Subtitles | يريدوننا أن نقابلهم في الغابة شمال المدينة هناك طريق بكل نهاية. |
| Onlar gibi olmamızı istiyorlar: Anlayışsız, nefret dolu ve vahşi. | TED | يريدوننا أن نصبح مثلهم: متعصّبين ويملئ الكره قلوبنا وقاسين. |
| Toplum genellikle kütüphanelerini seviyor ve sunduğumuz hizmetin kesilmesini istemiyorlar. | TED | غالبًا ما يُحب أعضاء المجتمع مكتباتهم. وهم لا يريدوننا ألا نكون قادرين على الحفاظ على الخدمات التي نقدمها. |
| Çünkü bu piç kuruları bizim bu yüzden kavga etmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | لأن أولئك الملاعين يريدوننا أن نتشاجر على الصحن الممتلئ خذه |
| Muhtemelen, ya da öyle düşünmemizi istiyorlar. Kusanagi ? | Open Subtitles | احتمال او ربما ذلك الذي يريدوننا ان نعتقده يا كوساناجي |
| Şimdi bizden mülteciler gibi çadırlara, okullara taşınmamızı istiyorlar. | Open Subtitles | والآن يريدوننا أن ننتقل إلى مخيمات كاللاجئين |
| Yarın bizi İtalya'da istiyorlar. İlgilenir misin? | Open Subtitles | إنهم يريدوننا فى أيطاليا غداً هل أنت مهتمة؟ |
| Harika. Jimmy, sanırım sağa çekmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | عظيم جيمي، على ما أعتقد يريدوننا أن ننسحب إنتهى |
| - Ve seni ajan olarak işe almamızı istiyorlar. | Open Subtitles | و يريدوننا أن نوظـِّفك كواحدٍ من عملائنا |
| Gelecek yıl profesyonel ligde oynamamızı istiyorlar. | Open Subtitles | يريدوننا أن نتحول إلى الاحتراف العام القادم |
| Tabi, onlar için kolaylaştırmamızı istiyorlar. | Open Subtitles | متأكّد، يريدوننا للجعل الأمر سهلا عليهم. |
| Çıkıp başka bir şarkı söylememizi istiyorlar | Open Subtitles | يريدوننا أن نلعب أغنية أخرى إنه جيد إذهبوا يا رجال |
| Bizi istiyorlar, Chips iyi olacak. | Open Subtitles | إنهم يريدوننا نحن، حسنا؟ تشيبس سيكون بخير. |
| Sergi açılışı için önümüzdeki hafta Kahireye gitmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدوننا في الأسبوع القادم لأجل إفتتاح المعرض |
| Playoff maçında hükmen yenik sayılmamızı istiyorlar. | Open Subtitles | هم لا يريدوننا أن نحضر إلى اللعبة القادمة |
| Pekala, dur. Bir saniye. Bir elması çalmamızı mı istiyorlar? | Open Subtitles | حسناً, الانتظار الصمود لذلك هم يريدوننا أن نسرق الماس؟ |
| Bundan hoşlanmadılar, onları duymamızı istemiyorlar. Sakladıkları bir sır var. | Open Subtitles | لا يريدوننا بالقرب منهم لديهما أسرار أو شيء كهذا |
| Adresi bilmemizi istemiyorlar. Kapılarına dayanacağımızdan korkuyorlar. | Open Subtitles | هم لا يريدوننا أن نعرف العنوان يخشون أن نقوم بزيارتهم |
| Sadece bizi yeterince ürkütüp gerçek planlarına destek vermemizi istediler. | Open Subtitles | إنهم فقط يريدوننا خائفين بشكل كافى لكى يتخفون ورائه بما كانوا يخططون له |
| Müşterilere temizlik formu verdim böylece bizden ne istediklerini hep bildik. | Open Subtitles | أعطيت العملاء استمارات للتنظيف حتي لا ننسي أشياء يريدوننا أن نفعلها |
| Güçlü kişiler hakkında bilmemizi istemedikleri şeyleri biliriz. | Open Subtitles | نحن نعرف أشياء عن أناس ذوي سلطة هم لا يريدوننا أن نعرفها |
| Arabalarını almamızı istemiyorlarsa, anahtarları üzerinde bırakmayacaklar. | Open Subtitles | مهلا، إذا كانوا لا يريدوننا أن نقترضها، لا ينبغي لهم ترك المفاتيح فيها. |