"يريدون الذهاب" - Translation from Arabic to Turkish

    • gitmek istiyor
        
    • gitmek istediklerini
        
    • gitmek istedikleri
        
    • binmek zorunda
        
    • gitmek istiyorlar
        
    • istemiyorlar
        
    Herkes partiye gitmek istiyor, fakat kimse ödemek istemiyor. Open Subtitles كلهم يريدون الذهاب إلى حفلة ولكن لا أحد يريد تحمل النفقات
    Müşteriler, özel bir yere gitmek istiyor. Open Subtitles الزبائن يريدون الذهاب إلى مكان خاص
    Neyse, çocuklara söyledim, onlar da gitmek istediklerini söylediler. Open Subtitles مهما يكن , قلت للأطفال وقالوا يريدون الذهاب
    Çocuklara düşler çiftliğine mi, Katolik kilisesine mi yoksa PSU'ya mı gitmek istediklerini sordum! Open Subtitles لقد سألتهم إذا يريدون الذهاب إلى مزرعة نيفرلاند" أو كنيسة كاثوليكية أو جامعة "بين"؟"
    Şöyle dedi: Neden arabama insanları gitmek istedikleri yere bir jitney'le -- beş sentin argosu -- götürmek için bir levha koymuyorum. TED وقال ، حسنا، لماذا لا أضع لافتة على سيارتي أن يأخذ الناس أينما كانوا يريدون الذهاب ب"جيتني" التي كانت عامية ل النيكل
    New England Akvaryumuna gitmek istiyorlar. Open Subtitles وهم يريدون الذهاب الى معرض الاسماك الجديد
    Mahkemeye gitmek istemiyorlar, biz de anlaşmaya varmaları için gözlerini korkutuyoruz. Open Subtitles نحن نقاضي محرك البحث جامهام هم لا يريدون الذهاب الى المحكمة،
    Sokaklarda konuşulana göre Coke'un CEO'su DeMark'ı kovuyor buna rağmen herkes olanları unutup konser'e gitmek istiyor. Open Subtitles الأخبار في الشارع أن مدير "كوكاكولا" سيطرد "ديمارك"، والجميع يريدون الذهاب للتملّق والحصول على الوظيفة.
    Çocuklar New Orleans'taki yeni yıl partisine gitmek istiyor. Open Subtitles الأولاد يريدون الذهاب إلى حفلة رأس (السنة الجديدة في (نيو أورليانز
    Hatta Bob ve CIA bile eve gitmek istiyor. Open Subtitles حتى (بوب) المبتسم والمخابرات يريدون الذهاب إلى منازلهم
    Nereye gitmek istediklerini bilmiyorum. Open Subtitles ولا أعرف إلى أين يريدون الذهاب
    Neyse, çocuklara söyledim, onlar da gitmek istediklerini söylediler. Open Subtitles قلت للأطفال وقالوا يريدون الذهاب
    Göçmenlere ne istediklerini, nereye gitmek istediklerini nadiren soruyoruz, yine de bunu yapabiliriz. Herkes için daha iyi olur kanısındayım. TED ما كنا نادرا ما تفعله هو أن نسأل اللاجئين ما يريدونه، والى اين يريدون الذهاب ، ولكن ما يهمني قوله أنه بامكاننا فعل ذلك وأن نجعل كل شخص أفضل حالاً .
    Onlara görmek istedikleri yerleri gösterin. gitmek istedikleri yerlere götürün. Open Subtitles اى شىء يريدون رؤيته ،اروهم اياة اى مكان يريدون الذهاب الية ،خذوهم اليه
    O gitmek istedikleri yere ulaşabilecek kadar yaşayacaklarını sanmıyorum. Open Subtitles أنا أشكّ بشدّة إن كانوا سيستطيعون النجاح في مبتغاهم في الوصول إلى المكان الذي يريدون الذهاب اليه
    Adamlar eve gitmek istiyorlar. Open Subtitles الرجال يريدون الذهاب إلى البيت.
    Kentlere gitmek istiyorlar. TED يريدون الذهاب إلى المدن.
    Ölümcül bir günahla ölürsen yanarsın. Onlar Cehenneme gitmek istemiyorlar. Open Subtitles مت مع ذنب هالك روحك ستحترق وهم لا يريدون الذهاب الي الجحيم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more