Tüm yapmak istedikleri ona bakmaktır. Emin olmak için de şişenin ağzını mantarla kapatırlar. | Open Subtitles | كل ما يريدوه هو النظر إليها ثم يفتحونها ليكونو متاكدين |
Tek görmek istedikleri, kayak maskesi takıp genç bakireleri doğrayan çılgın sapıklarmış. | Open Subtitles | كل ما يريدوه رؤيته القتله المهوسون يرتدون القناع و يخطفون اتوبيس مليئ بالفتيات الصغيره |
Barış sözünü kullanıyorlar ama tek istedikleri teslim olmak. | Open Subtitles | يذكرون كلمة السلام ولكن كل ما يريدوه هو الإستسلام |
Artık elimizde panzehir var. Onlar panzehiri istemiyor! Bir silah yapmak istiyorlar! | Open Subtitles | ولكنه علاج الأن , إنهم لا يريدوه كعلاج إنهم يريدوا إستخدامه كسلاح |
Hiç para getirmiyor, yine de her yıl istiyorlar. | Open Subtitles | لا يدفعون بنس واحد في ذلك ولكنهم يريدوه كل عام |
Bu dünyada insanlar her istediklerini yapıyorlar... bundan daha iyi ne olabilir ki? | Open Subtitles | في هذا العالم البشر يجب أن يحصلوا علي كل ما يريدوه ما الذي من الممكن أن يكون أفضل من ذلك؟ |
Onların tek bilmek isteyecekleri şey... bunu 1.200 öğrenciye öğretip öğretemeyeceğin, Louis. | Open Subtitles | ...الذي يريدوه مِنك يا (لويس) هو أن تقوم بتدريب هؤلاء الـ1200 فتى |
Bu, onun fikrini değiştirdi. Şirketin üst kademelerinden de istedikleri bu, tamam mı? | Open Subtitles | جعلها تغير رأيها و هذا ما يريدوه في الشركة،حسناً؟ |
Tek istedikleri oysa, belki de onu bırakmalıyız. | Open Subtitles | فإن كانت هي كلّ ما يريدوه فلربما يجدر بنا تركها ترحل |
Çünkü bu varlıklar, canlı bir bedene istedikleri zaman öylecene giremezler. | Open Subtitles | لأن هذه الوجودات, لا يمكنهم الدخول إلى أجساد الأحياء هكذا أي وقت يريدوه. |
Umarım onlar odama istedikleri zaman girmeyi bırakırlar. | Open Subtitles | لا يمكنهم فقط ان يتسللوا الى غرفتي في اي وقت هم يريدوه |
Tek istedikleri güvende ve doğru yolda olduklarını bilmek; sevdikleri herkesin melek kanatları taktığı, pamuk gibi bulutların olduğu cennet bahçelerinde gezmektir. | Open Subtitles | جلٌ ما يريدوه هو الشعور بالأمان و أن يعلموا أنهم صالحين وأنه سينتهي بهم المطاف بالجنة مليئة بالسحب المتراكمة |
Sadece çalışmak için doğru insanları tercih edenlerin istedikleri işi yapması mümkün olur. | Open Subtitles | هؤلاء الذين اختاروا الأشخاص المناسبين للعمل معهم سيمكنهم إنجاز العمل الذي يريدوه |
Dişlerinin arasından artıklarımı temizlemek istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون ان يلتقطونى من بين اسنانهم. هذا ما يريدوه. |
Şimdi onları takip edebilmemizi engellemek istiyorlar. | Open Subtitles | حصلوا علي ما يريدوه الآن يريدون منعنا من تتبعهم |
Yatırım şirketi mi? Ne için görüşmek istiyorlar? | Open Subtitles | شركة الإستثمار ماللذي يريدوه من لقاءهم بك |
Sadece lot değeri için mülkiyet hakkı istiyorlar. | Open Subtitles | كل ما يريدوه تقييم العقار و الأرض بأكملها |
Bundan hoşlanmıyorlar. Seni de almak istiyorlar. | Open Subtitles | لا يريدوه يريدون أن يسحبوك معهم |
Ben ne dersem diyeyim insanlar düşünmek istediklerini düşünecek. | Open Subtitles | الناس يعتقدون ماذا يريدوه اعتقاده لا يهم ما أقوله |
Ne istediklerini söyledi ve özel görevler için işe adam alınmasında yardım etmemi istedi. | Open Subtitles | اخبرني بما يريدوه وقال باني سأساعدهم في تجنيد الناس للقيام بمهمات خاصة |
İnsanlar düşünmek istediklerini düşünecek. | Open Subtitles | الناس يعتقدون ماذا يريدوه اعتقاده |
- O hâlde, aslında bizden almak isteyecekleri hiçbir şeyimiz yoktu. | Open Subtitles | -إذن لم يكن لدينا شيء يريدوه أبداً |
Sahibi onu nasıl isterlerse öyle kullanırlar. | Open Subtitles | هم يمتلكونه الأشخاص الذين يمتلكون الأشياء يستطيعون عمل كل ما يريدوه به |