"يزالون" - Translation from Arabic to Turkish

    • yine
        
    • halen
        
    • hâlâ
        
    • devam
        
    • hala
        
    • rağmen
        
    • yaşıyorlar
        
    Siz onlara uzun politik bir konuşma yapabilirdiniz yine de anlayamayabilirlerdi. TED يمكنك أن تقدم لهم خطاباً سياسياً طويلاً وما يزالون لا يفهمون.
    Evet, yine de hâlâ kaba örümcek yüzleri ve ayakları var. Open Subtitles نعم ، مع ذلك ما يزالون يملكون عيون وـرجل العناكب البشعة
    Hawaii, askeri kanunlarla idare ediliyor olsa bile, halen polislere ihtiyaçları vardı ve babam askere alınması için oldukça yaşlıydı. Open Subtitles رغم أن هاواي كانت تحت الحكم العسكري, لكنهم لا يزالون بحاجة لرجال الشرطة. ووالدي كان كبيراً بما يكفي للانضمام لهم.
    Yaşlı insanların geleneksel toplumlardaki kullanım alanlarından biri, yiyecek üretiminde halen etkili olmaları. TED من فوائد كبار السن في المجتمعات التقليدية أنهم غالبا لا يزالون منتجين للطعام بشكل فعال.
    Şehir eğlenmeye devam ederken, beş adam canlı canlı mezara gömüldü. Open Subtitles خمسة منهم كانوا لا يزالون في الأسفل اثنين من المشرفين كانوا في إنتظار الرجال ليخرجوا
    Elders hala onu gerekir. Onlar bir şey yapmadan olacak değildir. Open Subtitles . الكبار ما يزالون بحاجته ، لن يفعلوا أي شيء طائش
    Yaratığın son gelişi sebebiyle oluşan kafa karışıklığına rağmen NATO, Birleşmiş Milletler ve koalisyon güçleri kırmızı alarmda bekliyor. Open Subtitles بالرغم من الأرتباك الناجم عن الظهور الأخير للمخلوق، الأمم المتحدة والناتو وقوات التحالف لا يزالون في حالة تأهب قصوى.
    Kurucu ailelerimiz hala burada yaşıyorlar ve neredeyse kendi kendimize yetebiliyoruz. Open Subtitles العائلات التي أسست القرية لا يزالون يعيشون ونحن تقريبا مكتفين ذاتيا.
    yine de cadı olduğu iddia edilen kadınlar, çocuklar ve yaşlılar hala saldırıya uğramakta, sürgün edilmekte ve öldürülmektedir. TED ومع ذلك فالسحرة المزعومون، خاصة النساء، الأطفال وكبار السن لا يزالون يتعرضون للهجوم والنفي والقتل بشكل روتيني.
    Peki, Amerika'da, şehirlerde yaşamak yine bir arabaya muhtaç olacağın bir yerde yaşamak anlamına geliyor. TED ، في أمريكا، الذين يعيشون في المدن, للكثير منهم, يقيمون في مدن حيث لا يزالون يعتمدون على استخدام السيارات.
    İyimsi bir insan kesinlikle yine de hata yapar. TED أشخاصًا أفضل، بكل تأكيد لا يزالون يرتكبون الأخطاء.
    Doğu Afrika düzlüklerinde otlayan sürülerin büyüklüğü bir yüzyıl öncesi ile kıyaslanamayacak kadar az ama yine de oldukça fazla. Open Subtitles القطعان التي جرّدت سهول إفريقيـا الشرقية لا تُضاهي في أعدادها ما كانت عليه قبل قرن، لكنهم ما يزالون كُثر.
    yine mi servisi geç yapıyorlar? Open Subtitles لا يزالون يقدمون الخدمة بهذا الوقت المتأخر؟
    yine mi servisi geç yapıyorlar? Open Subtitles لا يزالون يقدمون الخدمة بهذا الوقت المتأخر؟
    Sadece eski çağlarda değil onlar, 70 milyon yıldır halen daha en başarılı tatlı su yırtıcıları. Open Subtitles قد يكونوا قدماء ولكن بعد مرور 70 مليون سنةً فهم لا يزالون اكثر مفترسي المياه العذبة نجاحا
    Sana halen çınar ağaçlarını kestiğin için kızgınlar. Open Subtitles حسنا، لبد انهم لا يزالون غاضبين منك لقطع شجر الجمّيز خاصتهم.
    Sayın Bakan, 3 tane güdümlü füze destroyerimiz halen kayıp. Open Subtitles سيّدي، لدينا هناك ثلاثة مُدمّرات تحمل صواريخ مُوجّهة، وما يزالون مجهولي المصير.
    60 yıldır evliler ve hâlâ birbirlerinin üstüne atlamak istiyorlar. Open Subtitles متزوجان منذ 60 عام ولا يزالون يريدون فعل ذلك سوياً
    İğneyle ölüm mü yoksa gaz odaları hâlâ duruyor mu? Open Subtitles بالحقنة المميتة , أم لا يزالون يستخدمون غرفة الغاز ؟
    Özgürlüklerini ellerinden alsan bile hala ulumaya devam ederler. Open Subtitles حينها تسلب حريتهم وهم لا يزالون يتصايحون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more